Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Sağlıklı Beslenme ‘Diyabet diyeti’ diye bir şey yok, doğru beslenelim yeter

        Prof. Dr. Temel YILMAZ / GAZETE HABERTÜRK

        Hemen her gün internette diyabetliler için yeni bir diyet reçetesi ortaya atılıyor; bitkiler, otlar tavsiye ediliyor. Konuyla ilgili ilgisiz birçok kişi, diyabeti iyileştireceğini iddia eden önerilerde bulunuyor. Çoğu bilim dışı bu iddialar, diyabetli hastaların sağlığını ciddi olarak tehdit ediyor. Diyabet, ülkemizde 7 milyon kişiyi doğrudan ilgilendiren bir hastalık.

        Diyabete aday olan kişilerle bu sayı en iyimser tahminlerle 12-14 milyonu buluyor. Sonuçta Türkiye nüfusunun 6’da 1’i, diyabet sorunuyla karşı karşıya.

        Bu kadar geniş kitleleri ilgilendiren bir hastalığın doğru tedavisi, hem milyonlarca insanın sağlığı hem de ülke ekonomisi açısından çok önemli. Ama diğer taraftan birçok kişi için de önemli bir ticari alan. Üzülerek belirtmek gerekirse, bu alanda hasta sağlığını tehlikeye atan birçok insan var.

        Diyabette doğru tedavinin tek yöntemi, doğru beslenmeden geçiyor. Bu nedenle hastaların, özellikle beslenme alanında bu kadar yoğun öneri bombardımanı ve bilgi kirliliği içinde gerçek bilgiye ulaşmasını, hangi gıdaları alacağını ve nasıl besleneceğini bilmesi çok önemli.

        Öncelikle belirtmek gerekir ki, özel bir “diyabet diyeti” diye bir kavram yok. Tek bir beslenme modeli var; adı da “sağlıklı beslenme”. Modern tıpta diyabetli olmayanlara önerilip diyabetlilere yasaklanan bir model yok.

        GÜNDE 30 DAKİKA YÜRÜYÜŞ DİYABETİ ÖNLEYEBİLİR

        Sanılanın aksine diyabet bir kader değil. Diyabetin henüz ortaya çıkmadan önlenmesi mümkün ve bunun yolu sağlıklı beslenmeden geçiyor. Diyabet açısından riskli kişiler ile insülin direnci veya gizli şekeri olan kişilerin yaşam boyu diyabet olmadan hayatlarını sürdürmeleri mümkün. Buna en güzel örnek Finlandiya çalışması. Bu çalışma, riskli kişilerde kilonun sadece % 5 oranında azaltılması ve günde 30 dakikalık yürüyüşle diyabetin % 56 oranında önlenebileceğini gösterdi. Temel kural, ideal kiloya dönmek ve bu kiloyu muhafaza etmek.

        DOĞRU BİR DİYETLE İNSÜLİNSİZ YAŞAM MÜMKÜN

        Yine önemli bir bilgi: İnsülin kullanan hastaların doğru beslenmeyle insülinden kurtulması mümkün. Yapılan araştırmalar, sadece doğru beslenmeyle diyabetli hastaların kullandığı ilaçların yarı yarıya azaltılabileceğini ve insülin kullanan Tip 2 diyabetlilerin büyük çoğunluğunun insülini bırakabileceğini göstermekte.

        Bugün birçok hastanın doğru beslenme programına uymadığı için kilo aldığını ve erken dönemde insülin kullanmak zorunda olduğunu biliyoruz. Oysa sağlıklı bir beslenme programıyla kilo veren ve zayıflayan hastalarda insülin ihtiyacının hızla azaldığı görülmekte ve bu kişiler bir süre sonra insüline ihtiyaç duymadan ilaçlarla yaşamını uzun yıllar sürdürebilmekte. İnsülin, bağımlılık yapan bir ilaç ve bir kader değil. İnsülinden kurtulmak için büyük ameliyatlara gerek yok.

        BİRÇOK HASTA, İLACI BIRAKIP ACI BADEM KÜRÜNE BAŞLADI!

        Birçok diyabetli dostum, özellikle bitkisel ilaçlarla diyabete kesin çözüm olup olmadığını soruyor. Bu sorulara cevabım “Hayır”. Gün geçmiyor ki bilmem hangi bitkinin yaprağı veya bir otun suyu ya da bir bitkisel ilacın diyabete kesin çözüm olduğu iddiası edilmesin. Yıllar önce bir gazetenin okur köşesinde, acı badem yiyip diyabetten kurtulduğunu anlatan bir hastanın mektubu yayınlandı. Kısa bir süre sonra ülkede acı badem satışları patladı, fiyatları arttı ve karaborsaya düştü. Birçok hasta ilacını bırakıp acı badem kürüne başladı. Sonuçta acı bademin bir etkisinin olmadığı görüldü ve hastalar bozulan kan şeker dengesini düzeltmek için tedavilerine geri döndü.

        ATAKLARI ENGELLEMEK İÇİN ARA ÖĞÜN ŞART

        Diyabette beslenmede en çok tartışılan konulardan biri de ara öğün yiyelim mi yemeyelim mi? Bu konuda ülkemizde yaklaşık 11 bin kişide yapılan çok önemli bir çalışma var: Risk çalışması. Bu çalışmada Amerikan Diyabet Derneği kriterlerine göre diyabet açısından risk taşıyan grupta yapılan glikoz tolerans testi ile sonuçlarına göre, bu kişilerin büyük çoğunluğunda öğün süresi 3 saat civarında bulundu. Birçok çalışmada diyabet adaylarının ya da diyabetlilerin öğün aralıklarının daha kısa olduğunu ve ara öğün almayan diyabetlilerin bir sonraki öğüne daha aç girdiklerini gösterdi. Sonuçta, diyabette kan şekeri düşme ataklarını engellemek için ara öğün şart. Ancak nasıl bir ara öğün? Diyabette yenilmesi ya da yenilmemesi gereken yiyecekler neler, bunları da gelecek hafta değerlendireceğiz.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa