Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik "Şeker Bayramı sanki dün çıkartıldı"

        CHP lideri Deniz Baykal, "Hayır bu Şeker Bayramı değildir bu dört dörtlük Ramazan Bayramı’dır dediğiniz zaman bir ayrımcılığı, bir dışlayıcılığı, bir bölücülüğü harekete geçirmiş olursunuz. Sakıncalı ve yanlış olan budur" dedi.

        Baykal, Başbakan Erdoğan'ın "Dört dörtlük Ramazan Bayramı" çıkışını Vatan Gazetesi'ne verdiği röportajda şöyle değerlendirdi:

        "Bayramlar bir geleneği yansıttıkları sürece değer taşırlar. Bayramlarımız çok tarihi, köklü geleneklerimizden güçlenerek varlıklarını sürdürüyorlar. Ramazan Bayramı mı, Şeker Bayramı mı tartışması bence çok anlamsız bir tartışma. Çünkü bu bayramın elbette Ramazan ve oruç ile çok derin bir bağlantısı var. Ama geleneksel olarak bu bayramın farklı ve şeker yeme ile ilgili bir dayanağı da var. Hz. Peygamber’in bayram sabahı evinden çıkıp camiye giderken ağzında mutlaka bir hurma olduğu bilinir. Şeker Bayramı da kökünü geleneğini buradan alır. Bayrama tatlı ile başlamanın hem dini, hem de geleneksel bir dayanağı vardır. Yıllardan beri Türkiye’de Ramazan Bayramı’nda baklava yapılır, kadayıf yapılır, sarı burmalar yapılır. Bu eşe dosta ikram edilir. Yanlış olan birbirini tamamlayan bu iki geleneği birbirine karşı çıkarmaktır. Yıllarca bu bayrama şeker bayramı da denildi, Ramazan bayramı da denildi ama Ramazan bayramı diyenlerin hiçbiri Şeker Bayramı sözünden rahatsızlık duymadılar. Şeker Bayramı diyenlerin hiçbirisi de bu bayrama Ramazan Bayramı denmesinden rahatsızlık duymadı. Bizim gibi bazıları da hem Şeker hem Ramazan Bayramı dedi. Bu yıllardır devam eden bir olaydır. Ta Osmanlı zamanında da bu böyleydi. Sıkıntı, bunlardan birini diğerinin karşısına geçirmek. Hayır bu Şeker Bayramı değildir bu dört dörtlük Ramazan Bayramı’dır dediğiniz zaman bir ayrımcılığı, bir dışlayıcılığı, bir bölücülüğü harekete geçirmiş olursunuz. Sakıncalı ve yanlış olan budur.

        Bu bir genel zihniyetin yansıması. Türkiye’de bunca yıl bir kişinin aklına bile bu iki kavramı birbirine karşıtmış gibi kullanmak gelmemiş. Şimdi bunu yapıyorlar. Başbakan kültürel yozlaşma diyor. Duyan da zannedecek ki Şeker Bayramı lafı daha dün çıkartıldı. Kültürel yozlaşmanın ifadesini başka yerlerde aramak lazım. Ortada bir yozlaşma var. Hep görüntü ile isimlendirme ile yaftalama ile etiketleme ile meşguller. İşin özü ile meşgul değiller. İslam’ın gerçek özünü, değerlerini, İslami yaşam biçimini, ilkelerini bir kenara bırakıyorlar ve kabukla, görüntüyle, şekille meşgul olmayı yeterli saymaya başlıyorlar. Asıl yozlaşma budur. Geçenlerde bir İslamcı yazar (İhsan Eliaçık) haklı olarak şikayet ediyordu. “Sanki” diyor “İslamiyet türbanla namaza indirgenmiş gibi bir anlayış egemen.” Nerde İslam’ın güzelliği, değerleri, ahlakı, ilkeleri, yaşam tarzı? Bütün bunları unutacaksın. Kendini servetin hırsına kaptıracaksın, teslim olacaksın, ondan sonra kılık kıyafetle teselli bulacaksın ve vicdanını rahatlatacaksın yok böyle bir şey diyor. Maalesef işin özü kayboluyor. Para hırsının peşinden koşup her türlü ahlaki ilkeyi, kuralı inkar etmek haram yemek, yetim hakkı yemek, kul hakkı yemek, bunlar sanki meşru imiş gibi bir anlayış ortaya çıkıyor. Dürüstlük, tevazu, alçak gönüllülük, bir anlamda bir yanlışlıkmış gibi takdim ediliyor. Geldiğimiz noktada ben inanıyorum ki herkesin kendini bir sorgulaması lazım."

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa