Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Padişah torunu Filistin’in dünü ve bugününü anlattı

        Filistin ve İsrail çatışmalarında 2 ay geride kalırken, 75 yıldır işgal altında olan Filistin’de yaşananları 20 yıl önce bir isim çok yakından izledi. O kişi, üçüncü kuşak Osmanlı, 5. Murad’ın ilk torunu yazar, savaş muhabiri Kenize Murad.

        Habertürk'ten Öznur Karslı'nın haberine göre Kenize Murad, sürgünde Paris’te doğmuş bir Osmanlı torunu. Dünyaca ünlü romancı, Filistin’de, Pakistan’da görev yapmış bir savaş muhabiri. Anneannesi Hatice Sultan, 5. Murad’ın kızıydı. Kenize Murad’ın annesi ise Selma Sultan’dı. Hem annesi, hem de anneannesi 1924’te hanedan ailesi ile birlikte Beyrut’a sürgüne gönderildi. Anneannesi Beyrut’ta, annesi Selma Sultan’da Paris’te yoksulluktan öldü.

        REKLAM

        20 YIL ÖNCE FİLİSTİN SAVAŞINI İZLEYEN PADİŞAH TORUNU

        Ailesi gibi kendisi de sürgün topraklarında yaşayan ünlü yazar Kenize Murad’ı 15 yıl boyunca Ortadoğu’da çalışmaya, savaş muhabirliği yapmaya itense işte bu kendi sürgün hikayesinde gizli. 2003 yılında, Filistin’deki ayaklanma sırasında, dikenli telleri keserek röportaj yapmaya gitti, ateş altındaki Filistinlilerin evlerinde misafir oldu.

        Uzun yıllar Paris’te yaşayan Kenize Murad, Filistin savaşını izledikten sonra, "Toprağımızın Kokusu Filistin ve İsrail’in Sesleri" kitabını kaleme aldı. Kitap tüm dünyada ve özellikle yaşadığı Fransa’da büyük ses getirdi. İsraillilerden büyük tepki aldı. Son Filistin ve İsrail çatışmasından sonra Türkiye’ye gelen Kenize Murad, bugünün Filistin’ini izlerken 15 yıl öncesine gidiyor.

        "DİKENLİ TELLERİ KESİP, FİLİSTİNLİLERLE KONUŞMAYA GİTTİ"

        "Filistin'de 3 buçuk ay kaldım. Röportaj yapacağım insanlarla bir bağ kurmak istedim. Kolay kolay röportaj vermek istemiyorlardı. Korktuğum çok anlar oldu. Bir gün bir randevuya gitmek için dikenli telle çevrili bir yeri kesip, aşağıda, kırlarda bayağı bir koşturmamız gerekti. Tabi ki benim beraber gittiğim insanlar bu korkuya alışıklar. Filistin'e gittiğimde 2. intifada zamanıydı. Yani taşlı başkaldırı zamanıydı. Ve çok kötüydü. Ordu her yerdeydi. Köylerde insanların evlerine giriyorlar, ya dövüyorlar, ya mallarına el koyuyorlardı. Çocukları alıyorlardı. Hatta Cenin kampını abluka altına alıp, 40 gün boyunca insanları yemeksiz, susuz bırakmışlardı. Bugüne göre en büyük fark tabiki duvarın yapılmasıdır. Hem Batı Şeria'yı İsrail'den ayıran duvarın yapılması, hem de Gazze'yi hendek, açık cezaevi haline getiren o duvarın yapılmasıdır."

        "RAMALLAH’TA AİLELER SU İHTİYACI İÇİN KUYU KAZMAYA BAŞLADI"

        Kenize Murad’a göre, Filistin’deki dram gittikçe derinleşiyor: Gazze'de, açık cezaevinde yaşayan 35 metre kareye sıkışmış, 2 buçuk milyon insan topluluğundan bahsediyoruz. İsrail'in yapmak istediği şey bu. İnsanları terörize edip, korkutup, buraları terk etmelerini sağlamak. İsrail şu anda bu yaptığı ile her bir öldürdüğü insan için 10 tane düşman yaratıyor. Tabi ki tüm İsraillileri aynı torbaya koymamak lazım. Kitabı yazarken konuştuğum kişilerin bazıları ile hala görüşüyorum. Hatta geçen gün Ramallah'ta yaşayan bir aile ile konuştum, su ihtiyaçları için evlerinde mesela kuyu kazdıklarını söylediler"

        "FİLİSTİN’DE YAŞANAN BİR İNSANLIĞIN KAYBI"

        Filistin’de yaşayıp, 75 yıllık savaşın kitabını yazan Kenize Murad, “dünya ortak bir tepki vermeli” diyor. İsrail'in bu orantısız saldırılarına karşı Türkiye'nin tutumunu ve Tayyip Bey'in politiklarını olumlu buluyorum. İsrail'e karşı ekonomik yaptırımlar da yapılması gerektiği düşüncesindeyim. Diğer ülkeler de İsrail'e karşı bu yaptırımları yaparsa İsrail belki o zaman ancak belli adımlar atmaya zorlanır. İsrail lobisi ABD'de o kadar güçlü ki hiçbir başkan bu lobinin desteği olmadan seçilemediği için ABD’nin tutumu oldukça skandal ve etiğe aykırı. Bu bir insanlığın kaybı. Arap ülkeleri de İsrail'e karşı somut hiç bir şey yapmıyorlar"

        "İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM RAFA KALKTI"

        Peki 75 yıldır süren dramda iki devletli çözüm hala mümkün mü? Kenize Murad’a göre bu artık pek mümkün değil: İsrail 1967’den beri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu, yerleşim merkezlerinin boşaltılması kararlarına hiçbirine uymuyor. Ve bunun karşılığında bir yaptırım da olmuyor. Gerek Filistin halkı gerek Hamas İsrail’in varlığını kabul etti. İkili devlete onay verdiler. Ancak İsrail'in istediği tek şey Gazze’nin bitirilmesi. 2000 senesinde bir umut doğmuştu. Rabin yaptığı görüşmelerle neredeyse bir anlaşma sağlıyordu. Fakat Rabin’in öldürülmesiyle yerine gelen aşırı sağcı hükümetle bu rafa kalktı."

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa