Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nagehan Alçı Atatürk filmini izlemek isteyen yabancılara kötü bir haberim var
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sektör gelişiyor, teknik imkanlar ilerliyor, Türkiye sanat etkinliklerine erişim ve filmleri takip açısından dünyalılaşıyor ama sinema salonlarında değişmeyen bir şey var…

        Bunu en somut şekilde Atatürk filmi üzerinden anlatabilirim…

        Filmle ilgili tartışmalara, Disney+’ın çekilme kararı esnasında yazılanlara, konuşulanlara girmeyeceğim…

        Onlar ayrı bir yazı konusu.

        Ancak şunu hatırlayalım: Atatürk filminin hakları Lanistar Medya tarafından satın alındıktan sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da desteği ile dünyaya açılmak için start verdi.

        3 Kasım’da hem Türkiye’de hem de ABD ve Avrupa’nın birçok şehrinde film vizyona girdi.

        Fakat dünyaya Atatürk’ü anlatmayı hedefleyen filmi Türkiye’de Türkçe bilmeyenler izleyemiyor. Çünkü altyazı yok!

        Düşünün şu günlerde ülkemizde bulunan kaç milyon turist var.

        Her yer filmin afişi ile dolu.

        Merak ediyorlar ama Türkçe bilmedikleri için izleyemiyorlar.

        Yalnızca turistler de değil. Türkiye sadece Türkçe konuşanların yaşadığı bir ülke değil ki…

        Hem milyonlarca göçmen hem de binlerce expat var.

        Bu insanların önemli bir kısmı Türkçe bilmiyor.

        Göçmenler için ‘madem buraya gelmişler, öğrensinler’ diyebilirsiniz ama bu ülkenin dilini öğrenmeleri, Türkiye’yi daha iyi tanımaları için de Atatürk’ü anlatan bir filmi izlemek faydalı olmaz mı?

        Sadece Atatürk filmi değil, diğer Türk filmlerinde de altyazı yok. Bazı salonlarda istisnalar olabilir fakat genel olarak yerli yapımlar sadece Türkçe izlenebiliyor sinema salonlarında.

        Emin olmak için Habertürk’ün kültür-sanat editörü sevgili Aysun Öz’e de sordum. “Nagehan bildiğim kadarıyla vizyon filmlerinde altyazı olmuyor bazı festival filmlerinde oluyor” dedi.

        Bu giderek genişleyen Türk sinema sektörü için çok yerel bir yaklaşım değil mi?

        Bugün sinema salonlarının önemli bir kısmını yerli yapımlar işgal ediyor ancak bu filmleri Türkçe bilmeyenler salonlarda izleyemiyor.

        Sevgili Aysun hatırlattı, Türk filmlerini altyazı ile sadece Netflix dünyaya pazarlıyor. Biz kendi sinemalarımızda bu filmleri sadece kendi kendimize izliyoruz.

        Bu ülkeye gelen yabancı turistler ve burada yaşayan yabancıların farkında değil mi sinema salonları?

        Çok kıymetli yabancı tarihçi akademisyen arkadaşlarım var, geçen konuşuyorduk. “Atatürk filmini çok merak ediyoruz ancak nerede görebiliriz bilmiyoruz” dediler.

        Bir yandan Disney+’a filmi gösterime sokmaktan vazgeçtiği için kızmak, Avrupa’da bazı yerlerde gösterime girmesinden vazgeçilmesini protesto etmek diğer tarafta bu filmi Türkiye’de sadece Türkçe göstermek.

        Bu büyük bir tezat!

        Türk’ün Türk’e propagandasından başka bir şey değil!

        Yalnızca Atatürk filmi değil, Nuri Bilge Ceylan’ın ve Ferzan Özpetek’in filmleri dışında İngilizce altyazı ile gösterilen film yok denecek kadar az.

        Türkiye hem çok sayıda turist alan hem de bir çok yabancının yaşadığı bir ülke. Türk sinemasını dünyaya açmak istiyorsak önce bunu burada yaparak işe başlamalıyız…

        Bu ülkede Türkçe bilmeyen çocuklar da var

        Sinema salonlarındaki yerel yaklaşımın diğer bir örneği ise çocuk filmleri. Bu kategorideki yerli filmlerde de İngilizce altyazı yok.

        Yani mesela Amerikan kültürüne karşı Türk kültürünü çocuklara tanıtıp sevdirmeyi amaçlayan Rafadan Tayfa’yı Türkçe bilmeyen bir çocuk sinemada izleyemez.

        Bizi bize tanıtmaktan başka bir şey değil bu.

        Rafadan Tayfa’yı sinemada altyazısız göstermek demek böreği, İstanbul’un klasik mahalle hayatını yalnızca Türk çocuklarına anlatmak demek. Yani bizi bize göstermek.

        Öte yandan yabancı yapımların tamamına yakını ise Türkçe dublajlı gösteriliyor. İngilizce altyazılı animasyon film gösteren sinema salonu bulmak imkansıza yakın.

        Halbuki bu ülkenin çocukları artık İngilizce öğreniyor. Filmleri orijinal dilinde izlemek isteyen çok sayıda çocuk var. Bu onların dillerini geliştirmesi açısından da önemli. Çocuklara bu kadar yerel bakmak haksızlık.

        Kaldı ki bu ülkede Türkçe bilmeyen de yüzbinlerce çocuk yaşıyor.

        O çocuklar için kısıtlı sayıda altyazılı film gösteren salon hariç gidecek sinema yok!

        İstanbul’da yaşayan yabancılar çocuklarını sinemaya götüremiyor çünkü filmlerin tamamına yakını sadece dublajlı gösteriliyor.

        Sinema salonları bu çok katmanlı yerel yaklaşımlarından bir an önce vazgeçmeli.