Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Çakar: '2024 tamir, 2025 kalkış yılı'

        Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Alpaslan Çakar, Ziraat Bankası'nın İstanbul Finans Merkezi'ndeki yeni genel müdürlük binasında ekonomi ve bankacılık sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi, 2024'e ilişkin beklentilerini paylaştı.

        Dünyada 2022’nin enflasyon, 2023'ün ise enflasyonla mücadele yılı olarak geçtiğini ifade eden Alpaslan Çakar, küresel ekonomide ciddi bir yavaşlama olduğunu, büyümenin sorun olmaya başladığını ifade etti.

        Türkiye'nin büyüme konusunda pozitif ayrıştığını, 1923-2022 yılları arasında ortalama 4,8 büyüdüğünü, 2003-2023'te isebunu yüzde 5,4’e çıkardığını kaydeden Alpaslan Çakar, yurt dışında yaşanan gelişmeler nedeniyle büyümenin iç talep kaynaklı olmasının çok arzu edilen bir durum olmadığını söyledi.

        İddialı enflasyon hedefine karşılık OVP'yi çok gerçekçi bulduğunu, ciddi, tutarlı ve öngörülebilir gördüğünü vurgulayan Alpaslan Çakar enflasyonun bu yıl yüzde 40-45 bandına ineceğini tahmin ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Enflasyon, mayıs ayında en üst düzeye gelip düşeşe geçecek. Mevcut uygulanan politikalarda bence asla acele etmemek lazım. Enflasyon zaten yüzde 40-45'lere inecek. Önemli olan enflasyonun bu düzeye indikten sonra yapışkan hale gelmeden düşürülmeye devam edilmesidir. Orada bizim daha dikkatli olmamız, mevcut politikaları daha olgunlaştırarak devam ettirmemiz önemli."

        ENFLAYONDA %40-45’TEN AŞAĞIYA İNMEK ÖNEMLİ

        Yarın Merkez Bankası'nın faiz kararı ve yıl boyunca faizin seyri konusunda Alparslan Çakar şunları kaydetti:

        "Piyasa faiz oranlarını çok fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Mevduat piyasasında şu anda faiz oranları TL cinsinden yüzde 45-50 bandında. Kredi faiz oranları yüzde 45-55 arasında gidip geliyor. Dolar kredilerinde faiz yüzde 9 civarında, Euro faizi de yüzde 7,5-8 bandında. Yıl sonuna kadar faizlerin çok daha artarak devam edeceğini sanmıyorum. Merkez Bankası'nın faiz artırım sürecini ocak ayı itibarıyla tamamlayacağı kanaatindeyim.

        Fed'in mayıs, haziran itibarıyla faizleri yavaş yavaş aşağı doğru çekeceğini düşünüyorum. ECB de faizleri düşürecek. Bütün dünyada faiz artırım sürecinin sonuna gelindiğini söyleyebiliriz. Bizim alacağımız kararlar yurt dışından bağımsız olmayacak. Onlar faizi indirdiklerinde biz de, makro verilerin ışığında onları takip edeceğiz. Bizdeki faiz indirim süreci, onlardan bir süre sonra olacaktır. Bizde son çeyreğe doğru indirim sürecine doğru gidileceğini düşünüyorum. Tabii burada Merkez Bankası'nın, veri seti ve enflasyon oranına göre hareket etmesini bekliyorum."

        CİDDİ KAYNAK GİRİŞİ BEKLİYORUM

        ABD ve Avrupa'nın faiz indirimiyle beraber gelişmekte olan ülkelere ve Türkiye’ye yönelik ciddi sermaye akımları olacağını ifade eden TBB Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar "Bu da bizim kur üzerindeki baskıyı azaltacaktır. Avrupa ve Amerika'dan çok ciddi anlamda sermaye girişi bekliyorum. ABD ve Avrupa'daki faiz indirimleriyle beraber ciddi bir akış olacak" dedi.

        Türk bankacılık sektörünün yurt dışı borçlanmasının 116 milyar dolar olduğunu, bunun 78 milyar dolarının kredi, 19 milyarının para piyasalarından borçlar, 19 milyar dolarının menkul kıymet ihracıyla sağlandığını bildiren Çakar, sektörün önceki yıllarda yurt dışında borçlanma yaparken dönem dönem zorluklar yaşadığını ancak şu anda hiçbir sorun kalmadığını söyledi. Çakar "Vadeler uzuyor. Para bulunabiliyor, artık talep var. Maliyetler de CDS oranlarının düşmesiyle beraber gerileyecek" diye ekledi.

        "BAŞLADIĞIMIZ HİKAYEYİ SONUÇLANDIRMALIYIZ"

        TBB Yönetim Kurulu Başkanı Çakar, seçim sonrası dönemin Türkiye'ye olağanüstü bir fırsat sunduğunu ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:

        "Bir kere 4 yıllık istikrarlı bir dönem sunuyor. Bunu mutlaka fırsata çevirmek ve değerlendirmek lazım. Çünkü hiçbir seçim olmayacak. Küresel konjonktürde de artık problemlerin kısmen aşıldığı bir dönem olacak. Bu süreci mutlaka 'doğru reformlar dönemi' şeklinde değerlendirmek lazım. Yapısal problemlere tamamen eğileceğimiz ve bunları yöneteceğimiz bir süreç olarak değerlendirmemiz gerekiyor.

        Seçim sonrası dönemde, enflasyon noktasındaki kararlı duruşun devam edeceği kanaatindeyim. Fiyat istikrarını sağlamadan finansal istikrarı sağlayamayız. Finansal istikrarın olmadığı bir ekonominin geleceği olamaz.

        Seçim sonrası uygulanan net bir kararlı duruş var. Bu kararlı duruşta Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği ile ekonominin bütün paydaşlarının tam bir mutabakatla ve toplumsal bir sözleşme içerisinde hareket ettiğini görüyoruz. İş dünyası programın arkasında. Çünkü OVP bizim için çok önemli bir yol haritası, çok önemli bir çıpa, gerçekçi bir yaklaşım. Bizim seçim sonrası yeni bir hikayemiz var. Bu hikayeye şu anda bütün taraflar inanıyor, arkasında duruyor. Bu hikayeden vazgeçemeyiz, bunu sonuçlandırmamız lazım."

        2024 HAZIRLIK YILI

        Alpaslan Çakar, 2024'ün dünyada olduğu gibi Türkiye'de bir restorasyon ve bir normalleşme yılı olduğunu belirterek şöyle konuştu:

        "Bizim aslında 2025'i satın almak adına 2024 yılını kullanıyor olmamız lazım. 2025'i bir atlama ve sıçrama yılı yapabilmemiz için, tamiratlarımızı, restorasyonumuzu, normalleşmemizi mutlaka bu yıl yapmamız lazım. Çünkü dünya böyle yapıyor. Herkes buna göre pozisyon alıyor. Bu anlamda 2024 yılı daha sakin ama hazırlıkların tamamlanacağı bir yıl olacak.2025, ülkede düzenlemelerin, regülasyonların, otoritelerin değil reel sektörün, bilançoların, şirketlerin, yatırımların, ekonominin konuşulduğu bir yıl olmasını hedefliyor ve bekliyoruz."

        Kredi büyümesini bu yıl yüzde 40 civarında beklediğini kaydeden Çakar, kurun da bu yıl enflasyondan fazla artmayacağı kanaatinde olduğunu, doların 39-40 lira civarında yılı bitireceğini tahmin etti.

        TL EN DOĞRU ENSTRÜMAN

        Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alpaslan Çakar TL'nin cazip olmasıyla ilgili şöyle dedi:

        "TL niye cazip? Çünkü kurun artık önümüzdeki dönem itibarıyla TL'den daha fazla getirmeyeceği konusunda genel bir kanaat oluşmaya başladı. Yani enflasyonun üzerinde bir kur artışı beklentisi olmayacak.

        2025 yılında TL'nin tekrar olağan mekanizmasına, mecrasına döndüğünü göreceğiz. Bugün itibarıyla TL çok cazip bir üründür, iyi kazandıran bir üründür. TL, şu anda doğru bir enstrümandır ve çok cazip noktada. 2024 yılında TL en doğru enstrüman gibi gözüküyor."

        KKM hariç Aralık 2022'de TL mevduatın payının yüzde 38 olduğunu, yüzde 33 seviyelerine inmesinden sonra 9 puanlık arttığını ve yüzde 42’ye çıktığını belirten Çakar TL'ye dönüş noktasında net bir iyileşme gördüklerini, yabancı paranın payının Aralık 2022'de yüzde 46 iken bugün yüzde 40'a düştüğünü bildirdi.

        Çakar, şunları kaydetti: “Kur Korumalı Mevduat ve Döviz Dönüşümlü Mevduat toplamı 126 milyar dolardan bugün itibarıyla 88-89 milyar dolara düştü. Bugün itibarıyla payı yüzde 16,8'e indi. TL KKM'nin toplam mevduat içerisindeki payı yüzde 5'e düştü. Muhtemelen bu ay ya da gelecek ay TL KKM bitmiş olur.

        Hali hazırda DDM’nin yüzde 15-20'si standart TL mevduata geçiyor. Merkez Bankası kur üzerindeki baskıyı ve rezervi dikkate alarak DDM'nin hemen bitmesini istemiyor. Ama DDM de tedrici olarak yavaş yavaş azalarak 2025’te gündemimizden çıkacaktır.”

        KREDİ KARTLARINA DÜZENLEME BEKLENTİSİ

        Geçen yıl kredilerin 11.6 trilyon lira olarak şekillendiğini, 12 aylık değişime bakıldığında kredilerdeki büyümenin 2023 sonunda yüzde 54 olduğunu belirten Çakar, "Kredilerde 2023 Haziranda büyüme oranı yüzde 59'du. Yılın ikinci yarısında kredilerde bir yavaşlama, söz konusu. Bu özellikle TL kredilerde net olarak görülüyor" dedi.

        Ayrışan tek kalemin kredi kartı olduğuna işaret eden Çakar "Kredi kartları yoluyla yapılan harcamalardaki artış göze çarpmaktadır. Kredi kartlarındaki enflasyon etkisini de yönetmek adına burada bir düzenleme olabileceği kanaatindeyim. Bunun birkaç tane yöntemi var; faiz oranı, taksit sınırlaması ya da kişinin harcayabileceği tutara sınır konulması gibi. Bu konuda bir aksiyon alınacağı kanaatindeyim" diye konuştu.

        Çakar, 2023'te KOBİ, ihracat, imalat sanayi ve tarım kredilerinin payında artış olduğunu vurgulayarak, konut kredilerinin düştüğünü, taşıt ve ihtiyaç kredilerinin de yatay bir seyir aldığını söyledi.

        ALACAKLAR BİRAZ ARTACAK AMA…

        Tahsili geciken alacakların yüzde 1,65’e indiğini belirten Çakar bunun makul ve yönetilebilir olduğunu kaydetti. Çakar "Parasal sıkılaşma ve finansman maliyetleri dikkate alındığında önümüzdeki dönemde takip oranlarının bir miktar artacağını söyleyebiliriz. Bu, asla kredi kalitesinin çok bozulduğu ve bozulacağı anlamına gelmiyor, bankacılık sektöründeki aktif kalitesi asla bozulmayacak ama makul bir artış olacak. Çok negatif bir durum beklemiyorum" diye konuştu.

        TBB Yönetim Kurulu Başkanı Çakar, sektörün tahsili gecikmiş alacaklar için yüzde 80 oranında özel karşılık ayırdığını belirterek, "Yakın izlemede, yani ikinci grupta sınıflandırılan krediler için ise yüzde 32 civarında karşılık ayırmış durumdayız. Tecrübemiz yakın izlemedeki, yani ikinci gruptaki kredilerin yüzde 20'sinin takibe gittiği yönündedir ama sektör yüzde 32 oranında karşılık ayırdı. Bilanço sağlığını koruma noktasında bir zaafiyet yok" dedi.

        Çakar, Türk bankacılık sektöründe yeniden yapılandırılmış kredi tutarının 503 milyar lira olduğunu, bunun toplam kredilerin yüzde 5'ine tekabül ettiğini bildirdi.

        MAKRO İHTİYATI TEDBİRLER KADEMELİ KALKAR

        Krediye erişim noktasında sıkıntı olmadığını, özellikle TL tarafında KKM ve kredi talebinde yaşanan yavaşlama dolayısıyla TL likiditede artış yaşandığını anlatan Alpaslan Çakar şunları söyledi:

        "Son zamanlarda yabancı para kredi konusunda talep var. Döviz kazandırıcı geliri olana döviz kredisi verebiliyoruz. Çok doğru bir düzenleme. Finansal erişim noktasında sorun yok. Bu finansman maliyetleri, yatırımı zorlaştıran düzeydedir ama bir geçiş aşamasındayız. Yatırım yapacakların bugünden itibaren fizibilitelerini, altyapılarını, hazırlıklarını doğru yapmaları önemlidir. Yılın ikinci yarısı itibarıyla faiz eğrisi aşağı yönlü olacak. Değişken faizli olarak önümüzdeki dönem itibarıyla yatırım kararlarını almaya başlayabilirler. Bu yılın sonu ve gelecek yılın başı itibarıyla çok rahat yatırım yapılabilir bir dönemi yakalayacağız inşallah."

        Bugün itibarıyla sermaye anlamında sıkıntıda olan bir banka bulunmadığını vurgulayan ve Merkez Bankası'nın makro ihtiyatı tedbirlerinin önümüzdeki dönem itibarıyla kaldırılacağını düşündüğünü kaydeden Çakar şöyle konuştu:

        "Makro İhtiyari tedbirlerin 2025 yılında gündemimizde olmayacağını düşünüyorum. Bunun takvimini belirleyecek olan Merkez Bankası rezervleri, uluslararası konjonktür, enflasyonun durumudur. Rezerv kompozisyonu, önümüzdeki dönem itibarıyla makro ihtiyati tedbirlerin kaldırılması, normalleştirilmesi ve sadeleştirilmesi konusunda belirleyici olacak. Artık piyasada hayat normalleşiyor. Fiyat, talep, müşteri ve banka ilişkisinde artık şekillenmeye başladı. Bizim gündemimiz artık iş olmalı. Yılın ikinci yarısı itibarıyla Türk bankacılık sektöründeki gündemin artık müşteri, iş, bilanço, proje olacağını düşünüyorum."

        ZİRAAT DİJİTAL BANKA KURUYOR

        Aynı zamanda Ziraat Bankası Genel Müdürü olan TBB Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Çakar, öz sermaye karlılığının yüzde 30 civarında olacağını öngördüklerini belirtti. Dijital bankacılığın önemine işaret eden Çakar "Ziraat Bankası olarak şimdi dijital banka kuruyoruz. Faaliyet iznini inşallah kısa zaman içerisinde alacağız. Belli bir noktaya kadar geldik. Yazılımı bitirdik. Kuruluş izni almıştık. BDDK denetimleri başlayacak" dedi.

        Aralık 2023'te uzaktan müşteri ediniminin şubeden müşteri edinimini geçtiğini aktaran Çakar, Ziraat Bankası'nda 15 milyon müşterinin internet ve mobil bankacılığı kullandığını söyledi. Çakar, banka müşterilerinin yüzde 7'sinin şube kapısından içeri girdiğini belirtti. Çakar, Ziraat Bankası olarak tarımsal kredilerde 450 milyar liraya ve 1 milyon müşteriye ulaştıklarını bildirdi.

        Futbol kulüplerinin borçlarının yapılandırılmasına ilişkin bir soru üzerine Çakar, yapılandırmanın devam ettiğini, şimdiye kadar taksitleri aldıklarını bildirdi. Çakar "Bazı kulüplerde borçların tamamının neredeyse ödenmesi noktasına gelmiş durumdayız. Futbol kulüplerinden paramızı tahsilinde sorun yaşanmasını öngörmüyoruz” dedi.