Umutsuz değil umutlu ev kadınları GALERİ

Oya DOĞAN / HT MAGAZİN

Sabah saat 09.00. Foto muhabiri arkadaşım Ozan Köse’yle Beykoz Kundura Fabrikası’ndan içeri giriyoruz. İstikamet ‘Umutsuz Ev Kadınları’ platosu. Önce yemekhaneye gidiyoruz. Açık büfe kahvaltının ardından ‘Umutsuz Ev Kadınları’nın beş güzelinin kulisine giriyoruz. İçeride hummalı bir hazırlık var. Bir yanda oyuncu ların saçı ve makyajı yapılıyor, diğer tarafta Ceyda Düvenci ve Songül Öden arasında kahkaha dolu bir sohbet var. Ceyda Düvenci, gönüllü sorun çözücü. “Başım ağrıyor” diyenin yanına ağrı kesiciyle koşuyor.

Evrim Solmaz setin neşesi. Enerjisiyle etrafına sürekli kahkaha attırıyor. Songül Öden setin küçük kızı gibi. Herkes onu koruyup kollamak istiyor. Bennu Yıldırımlar’ ın ciddi görüntüsünden eser yok, huzurun adresi gibi görünüyor. Özge Özder’ in o gün çekimi yok ama bize röportaj vermek için sete geliyor. Set buz gibi, yoğun ama çıt çıkmıyor. “Daha ne kadar bir arada eğlenebiliriz” diye düşünüyorlar.

Rüya oyuncu kadrosu gibisiniz. Sanki biriniz olmasa bu dizi olmayacakmış gibi... Siz nasıl umutsuz ev kadını oldunuz?

Songül Öden: Başta çok tereddüt ettim. Teknik olarak o yaşta değilim, neden 14 yaşında birinin annesini oynayayım ki? Sonuçta jönfi karakterler oynuyordum. Ama Yasemin’i oynamasaydım çok üzülürdüm. Ona bayılıyorum, o nedenle gözüm dışarı da değil.

Ceyda Düvenci: Bıçak sırtı bir işti. O nedenle kararı menajerime bıraktım. O da, “Kesinlikle bu dizide olmalısın” dedi. İyi ki bu dizideyim.

Evrim Solmaz: Bana bu dizideki iki farklı rol teklif edildi. Ama görüşmemizde yönetmen, “Sen Zeliş’sin” dedi. ‘Hanımın Çiftliği'ndeki Gülizar’dan sonra cilveli bir kadını oynamak istemedim. Ama sonunda ikna oldum. İlk kabul eden kişi bendim.

Özge Özder: Altı senem Haziran Gecesi, Dudaktan Kalbe ve üstüne Ömre Bedel'le geçti. Altı sene gözyaşı içinde feryat figan oynadım. Menajerimle bir karar aldık. Dramla ilgili görüşmedik. Sadece aksiyon ve komedi dizilerini değerlendirdik. Gönlüm başından beri Umutsuz Ev Kadınları'ndaydı. Uyarlama konusunda tereddütlerim vardı ama çıkan sonuçtan çok memnunum. Emel'i çok seviyorum.

Bennu Yıldırımlar: Ben bir senaryoyu okuduğumda keyif alacağımı hissettiğimde o projenin içinde olmak istiyorum. Bu belki şımarıkça gelebilir ama keyif aldım ve teklifi kabul ettim.

Sonuçta bu bir uyarlama. Orijinalindeki isimlerle kıyaslanmak sizi nasıl etkiledi?

Solmaz: Adana’dan 11 kilo fazlayla dönmüştüm. İnsanların beni Gabriel karakteriyle kıyaslayacaklarını düşündüm ve kilo verdim. Sonra, “Evrim Solmaz’ dan Eva Longoria olur mu?” dediler. Bir süre sonra ben bunu oynayan oyuncunun fiziksel özellikleriyle yarışamayacağımı anladım. Çünkü güzelin de güzeli var. Şekilciliği bırakıp rolün hakkını vermek için uğraştım. Başarılı olunca çok mutlu oldum.

Özder: Edie karakteri çok cesaret li, cinselliğini ve aşk hayatını erkek gibi yaşayan biriydi. Ben olduğu gibi uyarlanması taraftarıydım. Türkiye’ye uyarlayalım diye üstü kapalı halde yaparlarsa misyonunu kaybeder ve dizide herhangi bir kadın olur diye düşündüm. Ama sonuç mükemmel oldu. Ben Emel’i oynamayı çok seviyorum. O bir anti-kahraman ve insanlar onu sevdi.

‘BM’nin şiddet konusunda yüzü ve sesi oldum’

Songül Öden, Birleşmiş Milletler’in kadına şiddet konusunda yüzü ve sesi seçildiğini açıkladı: “Azra Akın’ la birlikte Birleşmiş Milletler’in yüzü ve sesi seçildik. Artık ciddi bir işimiz var. Türkiye’yi, Ortadoğu ’yu ve Balkanlar’ı gezip kadına şiddet konusunda farkındalık yaratmaya çalışacağız. Bu ülkede kadının şiddete uğradığını söylemeye devam edeceğim. Kadınları birbirini desteklemeye davet ediyorum.”

Dizinin adı 'Umutsuz Ev Kadınları' ama kadınlara umut aşıladınız...

Öden: Hepsi birbirinden umutlu kadınlar. Çünkü umudun bittiği yerde, kalkacak bir güç buluyorlar.

Yıldırımlar: Umut olmadan yaşanmaz. Herkesin kendi adına bulduğu çözümler var. Çok da umutsuz değiliz. Ama birbirimize yön vermek konusunda üzerimize yok.

Düvenci: Bence biz umutsuz ev kadınlarıyız. Tüm karakterlerin içinde umutsuzluk var ama daha iyimserler. Biz toplum olarak o kadar umutsuzuz ki, bu kadınların birbirlerine destek olması seyirciye iyi geldi. Umutsuzluk döngüsü içinde Yasemin'in saf ve sarsak hali, Zeliş'in kadınlığını unutmaması seyirciye umut verdi. Ama bence Nermin ve Elif umutsuz. Fakat beş kadını harmanlayınca umutlu ev kadınları gibi görünüyoruz.

Özder: Dizide dramayı çok sömürmüyoruz. İnsanlara masal içinde hem dramı, hem komediyi, hem de gerçeği veriyoruz. Diziyi gözyaşı içinde çekmediğimiz için seyircinin içinde hep bir umut kalıyor. Biz umutlu ev kadınlarıyız. (Gülüyor)

Yıldırımlar: Yönetmen Merve Gir-gin'in her an yanımızda olduğu bir ekipleyim. O nedenle farklılığı yaratmak da kolaylaşıyor. Hiç bilmediğimiz bir aile yapısı içinde dostlukları paylaşmaya ça -lışıyoruz. Bu kadar genel geçer dizi matematiği dışında yaptığımız çok başarılı bir uyarlama. İki bölüm atlarsanız çok şey kaçırabilirsiniz.

Beş kadın oyuncu bir araya gelince insan orada büyük rekabet olur diye düşünüyor. Ama bu sette herkes birbirini yükseltmeye çalışıyor...

Öden: "Kadın enerjisi olan yerlerden kaçın" derler. Burada herkes çok saygılı. Alanları çizmek insanları özgürleştirir. Bu sette herkes kendi alanını çizdi. Biz arkadaş, dost olduk. Benim için en önemli şey saygı. Huzursuz olunan bir yerden zaten komedi çıkmazdı.

Yıldırımlar: Anlaşabilen kadınlar bir araya gelince harika olur. Koşullar ağır olsa bile ekipler anlaşınca, "Her şeye değer" diyorsun.

Düvenci: Sete koşarak geliyorum. Dört kadın sahnesi olmazsa, kızlarla buluşamayacağım için üzülüyorum. Ben güzel şeyler olacağına emindim. Diziyi yönetmenimiz Merve Girgin çekmediğinde de özlüyorum. Bu sette güzel bir kadın sinerjisi var.

Solmaz: Sette kameraman ve ışık görevlileri dışında herkes kadın. Birbirimizden kuvvet alarak birlikte başarmayı hiç tatmamıştım. Bu sette gizli bir birliktelik var. Burada kimsenin kimseyi yenme durumu yok. Herkes bizim bir-

likte düşüp birlikte yükseleceğimizin farkında. Kimse birisinin tökezlemesine müsaade etmiyor. Aramızda kıskançlık, kadın kadına rekabet yok. Bu risk orta -dan kalkınca da arkadaşlık, dostluk oluşuyor. Ben kadın kadına çalışmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Özder: Çok iyi seçilmiş bir ekip ama çok kötü bir set de olabilirdi. Şimdi herkes birbirini özlüyor. İşin içyüzü, gülümseyen halimiz ekrana da yansıyor. Çünkü ego savaşına giren beş kadın olsaydı, bu iş keyifli olmazdı.

Songül Hanım, Ortadoğu'da hâlâ çok sevilen bir oyuncu musunuz?

Öden: Orayla bağlarımı hiç koparmadım. 31 Mart'ta Kıvanç Tatlıtuğ'la birlikte Umman'a gidiyoruz. Bize orada "en iyi kadın oyuncu" ve "en iyi erkek oyuncu" ödülü verecekler. Üstelik ödülümüzü Ömer Şerifin elinden alacağız. Başka bir coğrafyada sevilmek çok güzel bir şey.

Kıvanç Tatlıtuğ'un oyunculuğunu nasıl buluyorsunuz?

Öden: Kıvanç çok yetenekli biri. Yetenek ya vardır ya da yoktur. Buna çalışmak da eklenince mükemmel olur. Kıvanç hem yetenekli, hem çalışkan, hem de displinli biri. Çok daha iyi olacak.

Özge Hanım, sizi bu aralar yunus haklarını savunurken izliyoruz...

Özder: Bizim toplumumuzda maalesef bu konu çok bilinmiyor. Ben hayvanlarla ilgili her şeye katılıyorum. Yunus parkları o hayvanlar için işkence ama eğlenceli bir şeymiş gibi gösteriliyor.

Melisa, Allah'ın sureti, ona çok şükrediyorum

CEYDA Düvenci, hayatının kızı Melisa ve işi 'Umutsuz Ev Kadınları' arasında geçtiğini söylüyor: "Sosyal hayatımı bıraktım. Beni görmek isteyeni eve davet ediyorum. Kızımdan ayrılmaya niyetim yok. Tüm zamanımı onunl a geçirmek istiyorum. Mel isa, Allah'ınn sureti ve ben her gün şükrediyorum. Al lah'a o kadar inanıyorum ki, Melisa'yı bana sureti olarak yol l adığını düşünüyorum. O yüzden Melisa'yl a meşkim çok büyük. Onun on kişi arasında bana bakıp gülmesi aldığım en güzel ödül. Bu arada 'Altı adımda doğru el yıkama' adlı bir sosyal sorumluluk kampanyası yapıyoruz. Bir çocuk arayışı içindeyiz. Benimle bir video çekilecek ve internette paylaşılacak."

Bu akşam neler olacak?

'Umutsuz Ev Kadınlan'nın bu akşam 20.00'de ekrana ge le-cek yeni bö l ümünde, sırlar açığa çıkacak. Handan' ın intiharının ardındaki sır ne? Mert' l n sandıkl a ilgisi ne? Sinan geçmişin intikamını ala-bi l ecek mi? Cemil, karısıyl a işl edikl eri günahı itiraf edecek mi? Yasemin ölüm le nasıl yüz yüze gel ecek? Elif işsiz kalmasına sebep olduğu kocasına kendisini nasıl affettirecek? Tüm bu sorular bu akşam yanıt bul acak.