Marian Hill Babylon'da

Sıkı ritimler, sıcak vokaller ve canlı saksofon performansıyla herkesi dans ettirdi. İkili performansları sonrası sorularımızı yanıtladı... HT Cumartesi'nden Ece Ulusum'un haberi...

İkinizin ilk buluştuğu nokta ve işlerin gidişatını değiştiren an neydi?

Samantha: Jeremy ve ben uzun süredir arkadaşız, 13 yaşından beri. Jeremy üniversiteye ara vermişti ve bana ilk şarkımız Whiskey’nin ritmini çaldı. Oradan, Marian Hill olarak işbirliği yapmaya devam ettik.

Jeremy: Yol haritamızı değiştiren, Sam’i şarkımız Whiskey’yi birkaç blog’a e-mail olarak göndermeye ikna etmem oldu. O zamanlar bundan emin değildi çünkü eskiden alıştığından uzaktı ve ses tonunun ayarlanması gibi şeyleri istedi, ama nihayet göndermeme izin verdi.

Müziğinizde teknolojinin ne kadar etkin olduğunu düşünüyorsunuz? “Dijital sound’lar çok baskın” diyenler oluyor...

Jeremy: Amacımız akustikle dijital arasında denge bulmak. Ancak bunu Sam’in değiştirilmemiş, genelde tek katmanlı vokali ile canlı saksofon ve diğer enstrümanlarla eşleştiriyoruz. Her ikisi de daha sonra dijital olarak manipüle ediliyor. Hem dijital hem de akustiği çokça kullanarak benzersiz bir insan sound’una ulaşmaya çalışıyorum.

Sahne sırasında sizi yükselten şeyler neler oluyor?

Samantha: Dürüst olmak gerekirse, iyi bir akustiği olan salon yardımcı olur, ancak benim için en önemli şey dinleyici. Fanlar her şeydir ve ne kadar heyecanlılarsa, performans o kadar iyi olur!

Parça listesini nasıl hazırlıyorsunuz? Ülkelere göre değişiklikler yapıyor musunuz?

Samantha: Bazen konsere ya da mekâna bağlı oluyor. Fakat biz çok fazla değiştirmekten hoşlanmıyoruz. Yurtdışına çıktığımızda ABD’deki turumuz “Down” ile aynı setlist’i çalıyoruz. Hayranları, özellikle de yurtdışındaki hayranlarını düşünü- yoruz çünkü onlar için sıkça çalamı- yoruz.

Jeremy: Bize şans verdiğiniz için teşekkür ederiz. Umarız yeni şeyler deneyen yeni artistlere açık fikirle yaklaşmayı bırakmazsınız.

Müzik dışında ikili olarak neler yapmaktan hoşlanırsınız?

Samantha: Film izliyoruz, turdayken yürüyüşlere çıkıyoruz, İstanbul’da da çıktık. Jeremy gerçekten yemek yapmayı sever, turta konusunda usta!

Jeremy: Uzun felsefi tartışmalara girdiğimiz biliniyor ve stüdyoya girmediğimiz zamanlarda bile şarkı sözü hakkında derinlemesine sohbet ediyoruz.