Kalp Atışı 6. bölümüyle yine izleyenleri ekran başına kilitledi!

Ali Asaf'ın evlilik teklifi karşısında heyecandan donup kalan Eylül'ün tam o esnada telefonu çaldı. Telefonun diğer ucundaki Serdar, Eylül'e "Babannenizin ölümüyle ilgili bilmeniz gereken şeyler var." dedi.

Serdar'ın söylediklerini şaşkınlıkla dinleyen Eylül'e "Bu vicdan azabıyla daha fazla yaşayamam. Babannenizin raporunu değiştiren kişi bendim, ama tek başıma değildim. Onların da haberi vardı ve hepsi işin içindeydi." diyen Serdar, izleyicileri oldukça meraklandırdı.

Tam bu esnada Serdar'ın odasına gizemli bir kişi girdi.

Odaya giren polis, Serdar'a "Susacaksın ve de kimseye bir şey demeyeceksin." dedi.

Serdar'ın "Sen de onlardansın, ama hiç biriniz kurtulamayacaksınız." demesinin ardından imdat diye bağırması üzerine odaya giren polis, Serdar'ı yastıkla boğdu.

Telefonun kesilmesiyle apar topar hastaneye doğru hareket eden Eylül'e Ali Asaf "Ne saklıyorsun benden? Sevmekten korktuğun için kaçıyorsun Eylül." dedi. Ancak şaşkınlığını gizleyemeyen Eylül, koşarak hastaneye gitti.

Bu esnada Esma da Ali Asaf'ın yanına geldi ve Eylül ile ne konuştuğunu ve evlilik teklifine cevabını sordu.

Ali Asaf ve Eylül sohbet ederken, bir kaza sesi duyuldu.

Sesin geldiği yere giden Ali Asaf ve Esma, trafik kazası geçiren araçtaki kişilere ilk müdahaleyi yaptı.

Bu esnada hastaneye gelen Eylül, Serdar'ın kaldığı odayı öğrendi ve odaya gitti.

Odaya doğru yürüyen Eylül, Oğuz'un odadan çıktığını gördü ve Serdar ile konuşması gerektiğini söyledi. Ancak Oğuz, "Hastayı az önce kaybettik." dedi ve bunun üzerine Eylül odaya girdi.

"Geldiğimde nabzı yoktu, müdahale ettim ama kurtaramadım." diyen Oğuz'a tepki veren Eylül, "Bir az önce telefonla konuştum." dedi ve sinirlendi.

Eylül "Bu adam bana çok önemli bir şey söyleyecekti, bu işin peşini bırakmayacağım. Bu adam bana bir şey söyleyecekti ve o şey yüzünden öldürüldü." dedi ve odadan çıktı.

Oğuz ile çatıda konuşan Eylül, Oğuz'a "Benim babannem ameliyatta oldu. Doktor da Sinan Tunç'tu. O ameliyatta o gün yanlış bir şey olduğuna o kadar emindim ki. Ne olduğunu öğrenmek için senelerce çalıştım, doktor oldum. Buraya gelebilmek için elimden gelen her şeyi yaptım ben. Sonunda raporları buldum, hepsi gayet normal gözüküyordu. Adam beni arayana kadar... O Sinan sahtekarının suçunu ispat ettireceğim." dedi.

EYLÜL, DOKTOR SİNAN'LA YÜZLEŞTİ

Doktor Sinan'ın karşısına çıkan Eylül, "Ziyanur Hoca'yı vuran hasta, az önce ölmüş." dedi ve Doktor Sinan'ın şaşkınlığı üzerine "Neden bu kadar şaşırdınız? Her hastayla bu kadar ilgili misiniz?" diye sordu.

"Konunun benimle ne ilgisi var?" diye soran Sinan'a "Burası hastane, bu kadar tepki verecek bir durum olmamalı. Özellikle sizin için." dedi ve köşeye sıkıştırdı.

Şaşkınlığını gizleyemeyen Doktor Sinan, "Ne demek istediğinizi anlamadım." dedi ve Eylül'ün "Anlayacağınız zaman gelecek." sözüyle şok oldu.

Serdar'la ilgili şüphelenen Eylül'le konuşan Doktor Sinan, ardından kendi adamı olan polisin boynuna yapıştı ve "Ben sana öldür mü dedim? Sadece korkut dedim. Sadece ikna edecektin, susturacaktın. Aptallığınla başımıza çok büyük bela açtın." dedi.

Polis ise "Doktor Eylül bu olayı çok karıştırıyor, dosyayı Adli Tıp'a gönderdim, ya Eylül takip ederse?" diye sordu ve sinirlenen Doktor Sinan "Öldürdün de bana yalan mı söylüyorsun yoksa?" dedi.

Serdar'ı öldürdüğünü Doktor Sinan'a söylemeyen polis, "Kendi kendine öldü." dedi. Sinan da polise "Dosya kapanır gider o zaman, sen de ortalıkta fazla dolanma." dedi.

Öte yandan Ali Asaf ve hastane ekibi, trafik kazası geçen aileye müdahalelerini sürdürdü ve hayatta tutmak için ellerinden geleni yaptı.

Kaza geçiren ailedeki anne, kazanın şoku ile hastanenin çatısına çıktı ve aşağı atlayacağını söyledi.

Doktorları karşısına aldı alan ve aşağı atlamak isteyen kazazede anneyi Eylül ikna etti.

Çatıda Ali Asaf ile konuşan Eylül, "Kafede beni arayan hasta, buraya geldiğimde ölmüştü. Beni arayan hasta, babanı vuran kişi." sözleri karşısında şok oldu.

Şaşkınlıkla "Nasıl ölmüş peki?" diye soran Ali Asaf, ölüm sebebinin solunum yetmezliği olduğunu öğrendi.

Olayı babasına anlatan Ali Asaf, Serdar'ın Eylül'le telefonla konuştuktan sonra hemen ölmesine çok şaşırdığını belirtti.

EYLÜL YILLAR SONRA AİLESİYLE KARŞILAŞTI

Hastanede yıllar sonra ailesini karşısında bulan Eylül, şaşkınlığını gizleyemedi. Eylül, karşısında gördüğü anne ve babasını tanımamazlıktan geldi ve "Şikayetiniz neydi?" diye sordu.

"Bu nasıl olur? Doktor sen misin?" diye soran annesi, şok oldu ve Eylül, ailesinin yüzüne bile bakmayarak hemşire çağırdı. Ailesini MR'a yönlendiren Eylül, ailesini görmenin şokunu yaşadı.

Eylül'ün odadan kovması üzerine yeniden odaya gelen annesi, "Anan baban var karşında, terbiyesiz." dedi ve Eylül'ün "Ne annesi, sen annelikten ne anlarsın?" cevabıyla karşılaştı.

MEHMET KAZA GEÇİRİYOR

Serdar'ın ölümünü araştıran ve olayın cinayet olabileceğine dair bulgular bulan Ali Asaf, Serdar'ın otopsisi için herhangi bir otopsi talebinin yapılmadığını öğrendi.

Öğrendiği bu bilgiyi Eylül'le paylaşmak isteyen Ali Asaf, Eylül'ü aradı ve buluşmak istedi.

Tam bu esnada Mehmet, motosikletiyle giderken bir trafik kazası geçirdi. Mehmet'in trafik kazası geçirdiğini gören Eylül, "Her zaman böyle olur, en sevdiklerimi hep kaybettim." dedi.

Son sahnede Eylül'ün "Her zaman böyle olur, en sevdiklerimi hep kaybettim." demesi, akıllara "Mehmet ölecek mi?" sorusunu getirdi.