Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Şipşak Semih Erden, Kıvanç Tatlıtuğ ve sevgilisi, Kıvanç Tatlıtuğ, Florence Eugene

        Öykü Naz ŞENSES/ HT PAZAR

        Geçtiğimiz cuma günü vizyona giren ‘Panzehir’ filminde ‘Maria Sasso’ adında İtalyan bir kızı canlandıran Florence Eugene, özel hayatına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şimdilerde Anadolu Efes Basketbol Takımı’nın oyuncusu Semih Erden’le aşk yaşayan güzel manken, eski sevgilisi Kıvanç Tatlıtuğ hakkında, “Hayatta her zaman aşkı bulmak için çabalarız. Bazen işe yarar, bazen yaramaz. Onunla olmadı. Ama düşman değiliz” dedi. İşte Eugene’in söyledikleri...

        ‘Panzehir'de oynamak keyifliydi’

        ‘Panzehir’ filminde yer almanız nasıl gerçekleşti? Filmin prodüksiyon ekibinden biriyle Magnum reklamında birlikte çalışmıştık. Yapım aşamasında bana oyuncu aradıklarını söyledi, beni bu filme o yönlendirdi.

        Filmdeki rolünüz nedir? Maria Sasso adında İtalyan bir kızı canlandırdım. Erkek kardeşiyle çalışıyor. Güçlü bir karaktere sahip çünkü mafya işleriyle uğraşıyor. Kardeşiyle birlikte yönetim işlerine bakıyor.

        Sizin için filmin cezbedici yanı neydi? Hayatımda daha önce yapmadığım şeyleri yapan bir kızı canlandırma fikri ilgi çekici geldi. Maria Sasso mafyanın içinde olan, zeki, ince hesaplar yapabilen biri.

        Ilk defa mı bir filmde rol aldınız? Daha önce Fransa yapımı bir filmde oynamıştım. Bu bir denemeydi çünkü oynayabileceğimden emin değildim. Daha önce çok kez reklam filmlerinde oynadım ama konuşmam gerekmemişti ya da sadece birkaç cümle söyledim. Ama film öyle değil. Film oyunculuğu bana bu anlamda bir tatminkârlık vermişti o yüzden. ‘Panzehir’de oynamak daha da keyifli oldu.

        Dublaj yapıldı mı filmde? Hayır. İtalyan bir kızı canlandırdığım için İtalyanca konuşmam gerekti. Benim için büyük bir mücadeleydi. Düşünsenize Türkiye’deki ilk film projemde ne söylediğimi bilmeden konuşmak zorundaydım. Ama yaptım. Kendimle gurur duyuyorum.

        Zorlandığınız sahneler oldu mu? Çok zorlanmadım. Modellik tecrübem dolayısıyla kameraya alışkınım. Biraz korktum. Hata yapmak istemedim, çünkü filmi yaparken herkes bana güvendi. Bana para ve zaman harcadı. İyi olmak istedim.

        Oyunculuk eğitimi aldınız mı? Fransa yapımı film için eğitim almama gerek yoktu çünkü o filmdeki rolüm zor değildi. ‘Panzehir’de ise Emin Boztepe ve Edoardo Costa bana zaman harcayıp yardımcı oldu. Herkes çok yardımsever ve arkadaş canlısıydı. Sette kendimi rahat hissettim.

        Bundan sonra sizi başka filmlerde görebilecek miyiz? Paris’te 2 kısa film projem var. Onlardan sonra umuyorum beni başka Türk filmlerinde de görebilirsiniz. Bu, insanların filmi beğenip beğenmeyeceğine bağlı. Beğenilirse başka projeler de gelebilir. Bu konuda plan yapmam ama devam etmek isterim.

        Ne zaman model olmaya karar verdiniz? Okul dönemlerimde de modellik yaptım ama önceliğim okuldu. Ailem okula büyük önem veriyor. Gerçek anlamda modelliğe 21 yaşımda karar verdim.

        Neden model olmak istediniz? Kızlara sorsanız belki yüzde 90’ı model olmak ister. Ben de olmak istedim. n Kendinizi seksi mi bulursunuz, güzel mi? Ben tabii ki güzel olmayı tercih ederim. Çünkü seksi seksle ilgili bir tabirdir. Ama bütün insanların bana bakmasını kontrol edemiyorum. Bu aslında karşımdaki insana göre değişir.

        ‘Türk kahvaltısı beni çok mutlu ediyor’

        Türkiye’ye ilk ne zaman geldiniz? 10 yıl önce turist olarak gelmiştim. İstanbul’a ise 2 sene önce Magnum reklamı için geldim. Onun sonrasında defalarca geldim çünkü burada arkadaşlar edindim. Sonra da film geldi. İstanbul inanılmaz bir şehir. Burada vakit geçirmeyi çok seviyorum.

        Türk yemeklerini beğendiniz mi? Yemekler için deliriyorum. Sabah kalktığımda Türk kahvaltısı edeceğim için çok mutlu oluyorum. Bir Fransız olarak peynire bayılırım. Özellikle tulum peynirine bayıldım. Sabah kahvaltıda peynir yediğimde, kendi kendime “Cennette gibiyim” diyorum. Fransa’da uyandığında böyle şeyler yemiyorsun.

        Türk insanını sevdiniz mi? Türk insanları çok çalışkan ve sıcakkanlı. Yemek yemeyi, hayatı ve paylaşmayı sevdiğim için burayı çok sevdim. 10 sene önce turist olarak geldiğimde yaşadığım bir olayı hatırlıyorum. Yolumuzu kaybetmiştik. Birinden yardım istediğimizde bizi evine davet edip çay ikram etti, yardımcı oldu. Aynı dili konuşamadığımız için sohbet edemedik ama bizi ağırladılar. Benim için değerli olan budur.

        Tarihi yerleri gezdiniz mi? Türkiye’de yapılması gereken her şeyi yaptım. Saraylara, camilere, kiliselere, sergilere gittim. Özellikle Ayasofya beni büyüledi. İstanbul’da çok büyüleyici yerler var. Dışarıdan bakıldığında kalabalık ve gürültülü geliyor ama içine girdiğinde fantastik ve mükemmel bir yer olduğunu görüyorsun. Bence Türkiye çok önemli hazinelere sahip olan bir ülke.

        ‘KIVANÇ’la düşman değiliz’

        Geçtiğimiz günlerde Semih Erden’le el ele yakalandınız. Nasıl tanıştınız? Birkaç ay önce tamamen bir tesadüf sonucu tanıştık. Ben onu tanımıyordum, o da beni. Bir arkadaşımız aracılığıyla karşılaştık. Güzel bir tesadüftü.

        Eski sevgiliniz Kıvanç Tatlıtuğ ile arkadaş olarak görüşüyor musunuz? Bu konuda konuşmak istemiyorum. Çünkü boşuna konuşmuş olurum.

        Kıvanç Tatlıtuğ’un da içinde olduğu bir projeden teklif gelse kabul eder misiniz peki? Tabii ki ederim. Düşman değiliz, arkadaşız. Düşman olmak da istemem. Hayat bu. Her zaman aşkı bulmak için çabalarız. Bazen işe yarar, bazen yaramaz. Onunla olmadı. Ama iyi bir iş için oradaysak neden kabul etmeyeyim? Memnuniyetle ederim.

        “Burada kalıp kalmamam iş tekliflerine bağlı” demiştiniz. Bir iş teklifi gelmezse Semih Erden’i burada bırakıp Fransa’ya gider misiniz? Hayatı kontrol edemezsiniz. Gelecek hakkında konuşamam çünkü nasıl gideceğini bilmiyorum. Belki de Semih Türkiye’de kalmaz, kimbilir?

        BURÇLAR

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa