"Bu tarz bir yarışmaya ihtiyaç vardı"

HT MAGAZİN

SHOW TV’de yayınlanan ‘Bugün Yıldız Benim’ adlı yarışma, konseptiyle ekranda fark yaratıyor.

SHOW TV’NİN hafta içi her gün yayınlanan ‘Bugün Yıldız Benim’ adlı yarışması, izleyicileri ekran başına kilitlemeyi sürdürüyor. Sunuculuğunu Özge Ulusoy’un üstlendiği yarışmanın jüri koltuğunda Hakan Akkaya, Songül Karlı ve Mert Ekren oturuyor. “Biz çok şık giyinen ev hanımı aramıyoruz. Yetenek ve sahne duruşu olmazsa olmaz” diyen dörtlüyle, ‘Bugün Yıldız Benim’i konuştuk...

Ekrana yeni bir hava kattınız...

Hakan Akkaya: Teveccühünüz. Belki biraz keskin olacak ama ekranların bu tarz bir yarışmaya ihtiyacı vardı ve biz de geldik. Aldığımız tepkilere baktığımda şimdilik iyi gittiğimizi düşünüyorum.

Songül Karlı: Program bizim açımızdan çok eğlenceli ve tempolu. Modanın yanı sıra yeni seslere de şanslar veriyoruz. Hayatlarında belli bir yaşa kadar bir şey elde edemeyip yalnızca çocukları için mücadele eden, sanatçı olmak içinde ukde kalan, şimdi “Ben bunu başarırım” diyen hanımlar, ‘Bugün Yıldız Benim’de boy gösteriyor.

‘KONSEPTİMİZ ÇOK FARKLI’

‘Bugün Yıldız Benim’in benzer programlardan farklı bir konsepti var.

Mert Ekren: Bu programın sektörde olan programlardan çok farklı bir konsepti var. Müzik ve stili ayrılmayan bir ikili olarak düşünebiliriz. Sahne her zaman görüntüye önem veren bir nokta. Biz bu yarışmada sahne performasını ve görüntüyü bir arada değerlendiriyoruz. Gelen yarışmacıların bu 2 konseptte de yukarıya gidebilmeleri adına elimizden geleni yapmamız gerekiyor.

Özge Ulusoy: Bu yarışma özünde bir star yarışması. Jüri üyeleri sahne alan kadını tepeden tırnağa en doğruya yöneltebilmek adına burada bulunuyor. Her şeyi geçelim bu yarışmada belli bir statüye ulaşan kişinin yapabileceği bir mesleği olacak. Bundan ötesi var mı? Ben de boyumla bosumla duruyorum işte. Şaka bir yana benim mülayim bir tarafım vardır. Çıkması muhtemel tartışmalarda ortamı yatıştıran ve sağduyulu olan taraf ben olacağım.

H.A.: Özge’yle 15 yıllık bir hukukumuz var. Birbirimizin her halini biliriz. İnsanlara onun içindeki başka Özge’yi göstereceğim. Kimsenin bilmediği bir yüzü var.

Ö.U.: Bana uzaktan bakanlar beni çok sakin ve soğuk görebiliyorlar ama aslında benim eğlenceli bir yanım da var.

‘SAĞLAM BİR DÖRTLÜYÜZ’

Ekip olarak aranızda güzel bir sinerji yakaladınız öyle değil mi?

Songül Karlı: Evet. Sinerjisi iyi olan bir ekip olduğumuzu düşündüğüm için, bu işin amacından daha öteye gidebileceği kanısındayım. Bizim art niyetimiz ve egomuz yok. Ekiple hiç konuşmadan göz göze gelindiğinde ne demek istendiği anlaşılabiliyor. 20 yıllık dost gibiyiz. Sosyal medyadan ve sokaktan aldığım tepkilere baktığımda izleyicilerin izleniminin çok olumlu olduğunu görüyorum.

H.A.: Bu dörtlü sağlam. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

"MODADA DÜNYAYLA ÇARPIŞIYORUZ"

Son dönemde herkes moda üzerine atıp tutuyor. Herkesin bir fikri var. Bu kadar kolay mı modayla ilgili ahkâm kesmek?

Songül Karlı: Biz Allah’tan işin profesyoneli olan Hakan Akkaya’yla çalışıyoruz. Sizin de dediğiniz gibi küçük butiklerden sonra herkes modacı gibi davranmaya başladı. Bir de ‘Sen ne giysen yakışır’ algısı oluşturulduktan sonra, herkes modayı bilir ve kendinden emin olur oldu. Ama bence bu da güzel bir şey.

Hakan Akkaya: Onlara bol şans diliyorum. Benim çok hoşuma gidiyor. İnsanların benimle aynı basamakta olmasına gerek yok. Etrafta bir sürü insan olması beni diri tutuyor. Bir insan hangi meslekte olursa olsun “Ben oldum” dediğinde bittiği için, beni diri tutanın rakiplerim olduğunu söyleyebilirim.

Özge Ulusoy: Herkes istediğini söyleyebilir.

H.A.: Bir de şunu atlamayalım; Türk tasarımcılar olarak bu işi Avrupa’daki tasarımcılardan daha iyi yapıyoruz. Çünkü yoktan var ediyoruz. Dışarıda olduğu gibi her şey önümüze gelmiyor. Ama her geçen yıl uluslararası platformda iyiye gidiyoruz. Şu an dünyayla aynı takvim içerisindeyiz. Onlarla çarpışıyoruz bence.

"BELKİ ÖZGE'Yİ KANDIRIRIZ"

Mert Bey, siz müzisyen olarak modayla ne kadar ilgilisiniz?

Mert Ekren: Profesyonellik boyutunda ilgilenmek için buna bir hayat ayrılmalı. Benim mesleğim de modayla bağlantılı. Yarışmadaki görevim modadan ziyade sahne duruşunu değerlendirmek. Ama bütün bir konsepti de yorumluyorum.

Hakan Akkaya: Ben de müziğe bakacağım. Do re mi fa sol la si do... Al ben de senin kadar biliyorum.

Özge Ulusoy: Söz, ben şarkı söylemeyeceğim. Yeteneğim yok.

M.E.: Belki ileride kandırırız seni.