Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Ceylan Ertem: Dinleyicilerin aradığı şey imajdan çok samimiyet

        Yeni albümü ‘Yine de Amin’ ile adından söz ettiren Ceylan Ertem, özel hayatıyla ilgili HT Magazin'den Neziha Kartal'a konuştu.

        ‘Ütopyalar Güzeldir’ şarkısıyla hayatıma giren Ceylan Ertem’le yeni albümü ‘Yine de Amin’ için bir araya geldik. Röportaj boyunca kahkahalarımız hiç eksik olmadı. Kıyafetleri gibi neşeli ve komik bir kadın karşımda olunca, müzikle başlayan sohbetimiz hayata ve aşka kadar uzandı.

        Albüme ‘Yine de Amin’ ismini vermek kimin fikriydi?

        Sinem Sal isimli şair bir arkadaşımın kitabının adıydı. ‘Yine de Amin’i okuduktan sonra günlük hayatımda da kullanmaya başlamıştım. Geçtiğimiz 1.5-2 yılda çok zor günler geçirdik. “Bu zor günlerde aydınlığa çıkacağımızın duasını etmekten vazgeçmeyelim, umut her zaman yolumuzu bulmamıza yarayacaktır” diyorum. Şarkı yazmak benim için günlük tutmak gibi. Albüm şarkılarını yazarken bu geçen birkaç yılda yaşadıklarımızın etkilerini hissettim ve şarkılara yansıttım. İnadına umut etmek hep en büyük çare oldu bana. Bu yüzden albümün adı ‘Yine de Amin’ olmak zorundaydı.

        REKLAM

        ‘ŞARKILARIN SÖZLERİ KADINLARDAN’

        Albümün hikâyesi de ilginç. Biraz bahseder misiniz?

        ‘Yine de Amin’in şarkılarını ameliyat sebebiyle verdiğim 1 aylık durgunluk süresinde ürettim. Burnumdan kanlar fışkırırken şarkıların demolarını yazdım. Yıldız Abla (Tilbe) kayıtlara girmemize 1 gün kala harika bir şarkı hediye etti. Sıla’nın hediyesi 2 şarkı var. 25 çok yetenekli müzisyenle canlı kaydettik albümü. Gaziantep’te çok iyi bir konser salonu olduğunu öğrendik ve oraya gittik. 5 gün ben, 3 gün de bütün müzisyenler Antep’te kalıp kayıtları tamamladık.

        Albümde kadın sözleri mi var sadece?

        Evet, bu albümde sadece kadın şarkı sözü yazarları var. Kadın hikâyelerinin, kadın ağzından anlatılması çok hoşuma gidiyor. Eski kadın yorumcular şanslıymış. Türkiye’nin en iyi bestecileri, söz yazarları onlara şarkı yazıyormuş. Nükhet Duru’nun hastasıyım mesela. Şarkı söylerken çağlıyor. Önüne çok güzel şarkılar gidermiş. Ajda Pekkan, Nilüfer, Bergen... Hatta Sezen Aksu’nun ilk dönem albümlerinde bile birçok farklı şarkı yazarı gözümüze çarpar. Biz öyle değiliz, bize en iyi şarkıları getirecek besteciler yok etrafımızda. Kendimiz üretiyoruz. Albümde Yıldız Tilbe, Ezgi Altıner, Sıla ve benim şarkı sözlerim var.

        Son dönemde alternatif müzik herkesin dilinde. Alternatif müziğin popüler olması özgünlüğünüzü etkiler mi?

        Bu beni çok sevindiriyor. Galiba şu an dinleyicilerin aradığı şey imajdan, göz süzmekten çok doğallık, özgünlük ve samimiyet. Biz de bunu göstermekten çekinmiyoruz. Bize bir şekilde karışan, müziğimizi ve duruşumuzu başka bir tarafa taşımak isteyen insanlardan hemen uzaklaşıyoruz. İstediğin kadar para ver umurumda değil!

        Başarınızın sebebi sesiniz mi yorumunuz mu?

        Bence yorumum. Tekniğim o kadar iyi değildir şarkıcılıkta ya da sesi çok daha iyi şarkıcılar da olabilir. Benim hastalıklarım da var sesimi nefesimi kullanmamı zorlaştıran. Sahnede doğru dürüst nefes alamadığımda, dizlerimin üstüne çöküp devam ettiğim zamanlar bile olmuştur. Ama o videolar binlerce kez izleniyor. Enteresan buluyor sanırım dinleyici o performansları. Kendimi şarkıya adıyorum. Benim tek amacım senin tüylerini diken diken etmek, burnunun direğini sızlatmak ya da seni dansa kaldırmak. Şarkıcılık şovum hiç yok. Müzeyyen Senar “Güfteyi seslendirmek” der şarkıcılığa. Çok doğru.

        ‘BİRAZ GEYŞAYIMDIR’

        Karşımda özgürlüğüne çok düşkün biri var. Bu durum özel hayatınızda sorun yaratıyor mu?

        yaratıyor mu? İlişkilerimde bir sıkıntı yaratmıyor. Çünkü kendimi gizlemem, sohbetimizden 2 saat sonra benimle ilgili genel bir fikir oluşur kafanda, çok açık biriyim. İşine gelirse bu deliliğin içine giriyorsun, işine gelmiyorsa da uzuyorsun. Ama genelde gitmiyorlar. (Gülüyor) Hiç kıskanılmam çünkü çok sadığımdır. Hatta biraz fazla severim birlikte olduğum kişiyi. Annesi, çocuğu gibi olurum. Biraz geyşayımdır. Özgürlüğüne düşkün biri gibi davranmıyorum aslında. Zaten özgürlüğümü kısıtlayacak adamlarla da yan yana olamıyorum. En dayanamadığım hikâyeler kısıtlama, kıskançlık, kabadayılık hikâyeleridir.

        Şu an bir ilişkiniz var mı?

        Yok.

        ‘POPÜLER OLANI AŞAĞILAMAM’

        Alternatif müzik sanatçıları popüler müziği küçümsermiş gibi gelir. Öyle mi?

        Pop müziğe emek vermiş bir- çok müzisyen de bazen çok popü- ler ve yüzeysel olan müziklerden haz etmiyor. Pop müziği asla aşağılamıyorum ama kötü örnekler fazla. Ben müzik türlerini ayırmıyorum. Keza alternatif müzikte de çok kötü örnekler var. Popü- ler olanı aşağılamam hatta popüler olmak hiç kötü bir şey değil. Popüler olmak için ödün verdiğinde kötü bir şey bu. Eleştirdiğimiz şeyler çok başka. “Az kişi dinliyor kesin iyidir” gibi bir durum da yok. Açık gönül ve açık gözle yaklaşıyorum herkese. İyi müzik vardır, kötü müzik vardır, o kadar.

        ‘İşaret parmağıma korkma yazdırdım’

        İlk dövmenizi ne zaman yaptırdınız?

        2002’deydi galiba. Tim Burton’ın anti kahramanı Jack’i yaptırmıştım. Sonra herhangi bir şey yaşadığımda yaptırıyorum, o anın izi kalsın diye veya bazı kadın şarkıcıların sözlerini yazdırıyorum. Yıldız Abla (Tilbe) , Sezen Aksu, Erykah Badu ve Ursula Rucker’in şarkı sözlerinden cümleler yazdırmıştım. Dövmeyi yaptırınca o kötü hikâye, travma ya da anıyla ilgili bir rahatlama yaşıyorum. Şarkı yazmak gibi. Sahneye çıkamadığım bir dönem oldu, sokağa bile çıkamıyordum. Sonra gittim işaret parmağıma ‘Korkma’ yazdırdım. Mikrofonu tuttuğumda o ‘Korkma’ yazı- sını görmek iyi hissettiriyor.

        REKLAM
        REKLAM

        BURÇLAR

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa