Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler H. Bunu Konuşuyor HT Masa magazin gündemini değerlendirdi
        • 1

          HT MASA ekibi bu hafta Birce Akalay-Sarp Levendoğlu boşanmasını ve ihanet iddialarını, Caner Erkin-Şükran Ovalı çiftinin Roma’da dünya evine girmesini, sezonun merakla beklenen filmi ‘Çalgı Çengi İkimiz’i, Yavuz Seçkin’in filmi için çektiği krediyi ödeyemeyince evine haciz gelmesini, yılbaşında yaşanan Reina saldırısının eğlence sektörüne etkisini ve Gülben Ergen’e eski eşi Mustafa Erdoğan’dan gelen aynı evde yaşama teklifini değerlendirdi

        • 2

          Mustafa Erdoğan, üç çocuğunun annesi Gülben Ergen’e “Aynı evde yaşayalım. Evlenmemize gerek yok. Çocukların mutlu olması adına 7 gün bir arada olabiliriz” teklifinde bulundu. Geçtiğimiz yılın son günlerinde Erkan Çelik’ten boşanan Ergen’in aldığı bu teklif için neler söyleyeceksiniz? Çocuklar için olumlu olur mu?

        • 3

          OBEN BUDAK: Zaten çiftler aynı evde yaşayamadıkları için boşanmıyorlar mı, boşandıktan sonra tekrar aynı topa girmek uzun vadede başarılır mı, bilmiyorum. Çiftimiz boşandığı halde çok iyi anlaşan, birbirini anlayan, başkaları ile ilişkilerini bile rahatça konuşan modern zaman çiftlerine döndülerse onu bilemem ama sadece çocuklar içinse zor.

        • 4

          KADİR KAYMAKÇI: Kusura bakmasın ama Mustafa Bey’in ‘Anadolu Ateşi 39 dereceye çıkmış’ herhalde! Yoksa böyle bir teklifin akılla mantıkla açıklanabilir yanı yok! İki eski eş çocuklar için aynı evde yaşayacak, peki yarın öbür gün Gülben Ergen’in hayatına biri girince ne olacak?

        • 5

          Mustafa Bey kendisi birine âşık olunca ne yapacaklar? Hop evler yeniden mi ayrılacak? İkili arasında yeniden duygusal bir şeyler başladıysa bilemem! Bu teklifin mutlaka mantıklı açıklaması vardır, bu haliyle alabildiğine saçma göründü bana!

        • 6

          İPEK DURKAL: Tuhaf, çok tuhaf... Zaten hep bir aradalar. Mustafa Erdoğan, Gülben Ergen, Erhan Çelik ile evliyken de evlerine gidip geliyordu. İnşallah evliliği böyle bir sistem sanmıyor ve böyle algılamıyorlardır.

          REŞAT BALCIOĞLU: Mustafa Erdoğan galiba kendisini Kanadalı, Norveçli falan sanıyor. Örf ve âdetlerimizi, toplumumuzun evililik kurumuna nasıl değer verdiğini unutmuşa benziyor.

        • 7

          BÜLENT İPEK: Ciddi bir ilişkisi olmayan Mustafa Erdoğan’ın yeni boşanmış eşinin evine yerleşme teklifi çok ilginç. Yaşları birbirine yakın üç çocukları var ve anne babalarının zor hayatları nedeniyle muhtemelen zor bir çocukluk geçiriyorlar. Çocuklar için en azından bir süreliğine aynı evi paylaşma teklifi bana gayet makul geldi.

        • 8

          ESİN ÖVET: Nedense hiç şaşırmadım. Hatta bekliyordum diyebilirim. Yakında ikinci kez imzayı atarlar gibi geliyor.

        • 9

          "DİZİ DÜNYASINDA AŞKLAR SETTE BAŞLAR, SETTE BİTERMİŞ"

          Birce Akalay-Sarp Levendoğlu boşanmasının ardından ihanet çıktı. İpek Durkal’ın ortaya koyduğu Datça’da ihanet iddiasının ardından Sarp Levendoğlu-Derya Şensoy ilişkisi çıktı. Akalay ilk fırsatta ‘Sarp’ yazılı dövmesini sildirdi... Bu boşanma ve ihanetle ilgili neler söyleyeceksiniz?

        • 10

          İ.D.: Ne diyeyim, ihanet zaten can acıtan bir şey, üzerine bir de dövmenin acısı...

          O.B.: Dövme sildirme merkezleri bu ülkede iyi para yaptı. Dövmecilerin ‘Ergen hastalığı’ olarak nitelendirdiği sevgilinin adını dövme olarak yaptırma hareketinin ünlüler dünyasında bu kadar geniş karşılık bulmasına şaşırıyorum açıkçası. Annenin, kızının adı tamam da sevgilinin adı saçmalık.

        • 11

          K.K.: Olmayınca olmuyor demek ki! 8-9 ay önce ‘Deliormanlı’ filmi vizyona girdiği günlerde kavga ettikleri, boşanacakları yazılıp çizildiğinde “Bu iddialara gülüyoruz” diyorlardı. Sonuç, aldatmalar, dövme sildirmeler... Ne diyeyim ikisi için de hayırlısı olsun.

        • 12

          R.B.: İlişkilerde kavga olur, tartışma olur, anlaşmazlık olur da Birce Akalay gibi bir kadın hiç aldatılır mı? Belli ki Sarp Levendoğlu bu evliliğini kafasında bitirmişti. Bu olayda kazanan ve dik durması gereken Birce Akalay’dır. Onlar utansın.

        • 13

          B.İ.: Sarp Levendoğlu ve Birce Akalay’ın aşkı ‘Küçük Ağa’nın setinde başlamıştı. Levendoğlu ‘Deliormanlı’nın setinde Derya Şensoy ile yakınlaşınca da bitti. Dizi setinde başladı, film setinde bitti. Acı bir tesadüf! Yılın ilk magazin bombası HT Magazin’den geldi. Çifte ihanet söz konusu. Şensoy da Seçkin Özdemir’le beraberdi geçen yaz.

        • 14

          E.Ö.: Klasik ayrılık sonrası olan dövmelere oluyor. Hep yazıyoruz çiziyoruz. Aşkınızı, sevgilinizi vücudunuza dövdürmeyin.

        • 15

          "SON DÖNEMİN EN GÜZEL ÇİFTİ"

          Caner Erkin-Şükran Ovalı çifti nihayet muradına erdi ve Roma’da dünya evine girdi. Caner ve Şükran’ın ilişkisi için neler söyleyeceksiniz ve 2016’daki evlilik salgını bu yıl da sürer mi?

        • 16

          İ.D.: Baktıkça içimi açan, bana umut veren bir çift. İnsanı yeniden aşka inandırıyorlar. Caner Erkin’in düğün fotoğrafının altına yazdığı “Dünyanın en mutlu erkeği benim” sözlerini okurken gülümsediğimi fark ettim. Müzelik bu adamlar, pamuklara sarıp saklamak lazım.

        • 17

          O.B.: Evlilik fotoğraflarında Caner’in hali çok tatlıydı. Zevkten dört köşe deyiminin tam karşılığını yansıttı doğrusu. Umarım evlilikleri de bu kadar eğlenceli olur.

          K.K.: Son günlerde magazin basınında gördüğüm en güzel çift Caner Erkin’le Şükran Ovalı gerçekten. Bana neyse, evlenmeleri mutlu etti. Sanırım böyle ‘mutlu’ haberlere ihtiyacım var:)

        • 18

          R.B.: Görünen köy kılavuz istemez. Caner Erkin eski eşi sunucu Asena’dan boşanmak için neler çekti neler. Yaşadığı bütün rezaletlere göğüs gerdi. Caner Erkin ve Şükran Ovalı çiftine mutluluklar diliyorum, büyük bir aşk yaşadıkları her hallerinden belli. Mutlulukları daim olsun...

        • 19

          B.İ.: Aşkları hızlı başladı, evliliğe hızlı karar verip sonuçlandırdılar. Caner Erkin zor bir evliliği bitirirken biraz yorgundu. Şükran, Caner’e ilaç gibi geldi. Daha istekli ve mutlu olan taraf Caner gibi. 2017’de ünlü isimler için bir evlilik salgını yaşanacağını sanmıyorum. 2016’nın rekorunu kıramaz bence.

        • 20

          E.Ö.: Bayılıyorum ikisine de. Çok güzeller, yakışıyorlar. Sık sık görüyorum ikisini de. Gerçekten birbirlerine ne kadar âşık oldukları belli oluyor. Etrafa ışık saçıyorlar. Bu kötü günlerde bizi mutlu ettiler. Hep mutlu olsunlar.

        • 21

          "ZOR BİR DÖNEMDE VİZYONA GİRİYOR"

          Sezonun en iddialı filmlerinden ‘Çalgı Çengi İkimiz’ gösterime girdi. Film, ‘Düğün Dernek’in başarısına ulaşır mı, gişedeki performansı nasıl olur?

        • 22

          İ.D.: Bence bu dönem gişesi bir kriter olmamalı. Etrafımdaki pek çok kişi yaşanan terör saldırılarından ötürü kapalı yerlere gitmeye çekiniyor.

        • 23

          O.B.: ‘Düğün Dernek’ beni bu ikiliden öyle soğuttu ki yaptıkları başka şeylere ilgi gösteremez, ‘Ben ‘İşler Güçler’de bu çocuklara mı güldüm gerçekten’ diye düşünür oldum.

        • 24

          K.K.: ‘Çalgı Çengi: İkimiz’ zor bir dönemde vizyona giriyor. Düğün Dernek’in başarısını yakalaması çok zor gibi görünüyor.ihtiyaç uyduğumuz bu dönemde talep görecektir.

        • 25

          R.B.: Ahmet Kural ve Murat Cemcir ikilisi ‘Ne yaparsak tutar, ne yaparsak izlenir’ diye kamera karşısına geçmişler ama bu sefer umduklarını bulamayacaklar galiba. Özellikle ülke olarak birazcık neşelenmeye, gülmeye ihtiyaç uyduğumuz bu dönemde talep görecektir.

        • 26

          B.İ.: Henüz izlemedim ama izleyenler beğenmiş. Komedi filmleri bu yıl gündemden dolayı bir talihsizlik yaşıyor sanki. Hani ‘Terör, kriz varken insanlar rahatlamak için komedi filmlerine hücum ediyor’ deniyordu ya, bu seferki acı ve gözyaşı o kadar yoğun ki neredeyse insanlar gülmeye utanır hale geldi. Bu ruh hali komedi filmlerini eski hasılatlarından uzak tutabilir.

        • 27

          "YAVUZ SEÇKİN'İN DURUMU BAZILARINA DERS OLMALI"

          Yavuz Seçkin, başrolünü oynadığı yapımcılığını da üstlenip 2 milyon TL yatırdığı ‘Yıldızlar da Kayar-Das Borak’ filmiyle gişede umduğunu bulamayınca (33 bin seyirci) maddi sıkıntıya düştü ve sürecin sonunda evine haciz geldi. ‘Yapımcılık herkesin harcı değil’ sözünü doğrulayan bu hikâye için neler söyleyeceksiniz?

        • 28

          İ.D.: Gerçekten öyle... Günün sonunda baktığınızda oyuncu, set işçisi, yönetmen parasını alır bir kenara çekilir ancak yapımcı için bu mümkün değil. Aslında elini taşın altına koyan tek kişi yapımcı. Eğer yapımcı olacaksan, birkaç filmle batmayacak kadar çok paran olmalı.

        • 29

          O.B.: Yavuz’’un şanssızlığı tabii. Yoksa diğer filmler de kurgu ve yönetmenlik açısından pek farklı değil aslında. Durumu kurtarır umarım.

        • 30

          K.K.: Yavuz Seçkin’in durumu sektördeki birçok kişiye ders olur umarım. ‘Recep İvedik’in, ‘Düğün Dernek’in gazına gelip “Komiğim, aha senaryo da yazdım, hadi çekip parayı kapalım” mantığı sektörün sonunu getirecek maalesef. Çekilen 100’den fazla filmin yarısının 10 bin seyirciye bile ulaşamaması da bunun bir göstergesi.

        • 31

          R.B.: Herkes her şeyi yaparım demeyecek, oyuncu oyunculuğunu, yapımcı yapımcılığını bilecek. Bilmediğin işlere girersen böyle icralık olursun. Ben iyi bir magazinciyim ama ‘Benden iyi spor yorumcusu olur’ diyebilir miyim? Herkes en iyi bildiği işi yapsın ki başarısını sürdürsün. Geçmiş olsun diyorum Yavuz’a.

        • 32

          B.İ.: Yavuz Seçkin’in durumu gösteriyor ki herkes her işi yapmamalı. Bütün parayı kazanma hevesiyle oyuncuların yapımcılığa soyunmaları kendileri için çok riskli. Yapımcılık Türkiye koşullarında tecrübe ve yoğun emek gerektiren bir iş. Adeta cambazlık. Sanatçılar genel olarak bu tür işleri iyi beceremezler. Ya dolandırılır ya da kandırılırlar.

        • 33

          E.Ö.: Dizi ve film işi artık bir kumar gibi. Neyin tutup tutmayacağı hiç belli olmuyor.

        • 34

          "YAŞADIĞIMIZ ACIYI BİR AN ÖNCE ÜZERİMİZDEN ATMALIYIZ"

          Yılbaşı gecesi Reina’da yaşanan terör saldırısı sonrası yapılan yürüyüşe sanatçıların ve DJ’lerin katılmaması tepki aldı. Reina saldırısının etkilerini nasıl atlatırız? Sanatçılar eğlence sektörüne destek vermek için neler yapmalı?

        • 35

          İ.D.: Yürüyüşe katılmayanların bu organizasyondan haberlerinin olmadığını ya da durumu idrak edemediklerini düşünüyor, bir art niyet aramıyorum. Öte yandan, sanatçıların eğlence sektörüne destek verecek halleri mi kaldı? Birinci dereceden etkilenen onlar. Biz onlara destek vermeliyiz. Son bir yılda Türkiye’de iptal edilen konser sayısı tahminim 100’ün üzerindedir. Dolmabahçe saldırısının hemen ardından statta maç yapıldı, Cumhurbaşkanı’mız da katıldı. Verilen mesaj netti: “Alışmayacağız, buradayız dimdik ayaktayız. Bizi yıldıramayacaksınız...” Adı eğlence olan ama Türk ekonomisine çok büyük katkısı olan bu sektör için de benzeri organizasyonlar yapılabilir..

        • 36

          O.B.: Destek yürüyüş haricinde de gösterilebilir. Önemli olan bölgenin yaşamasını sağlamak. Beyoğlu’nda aynı şey oldu. Korkudan herkes elini ayağını çekti. Aynı şey Ortaköy’ün başına gelmesin lütfen.

        • 37

          K.K.: Böyle bir durumda bile nasıl ayrışmayı başarıyoruz şaşırıyorum. Bu aşağılık saldırıların üstesinden bir olursak, birlik olursak gelebiliriz.

        • 38

          R.B.: Sadece siyasetçilerin görüşleri ile geçiştirilecek bir olay değil bu.. Özellikle sanatçıların önayak olması lazım. B.İ.: Yaşadığımız acı ve hayal kırıklığını atmalıyız üstümüzden. Hayat devam etmeli, insanlar dışarı çıkmalı ki 5 milyon kişilik yeme içme sektörü krize girmesin. Asıl tehlike bu.

        • 39

          E.Ö.: Bu sefer biraz zor atlatacağız gibi gözüküyor çünkü Reina önemli bir simgeydi ve insanlar gerçekten acayip etkilenmiş durumda.

          HT MASA/HABERTÜRK MAGAZİN

        BURÇLAR

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa