Kimse Yok Mu Derneği'ne FETÖ fezlekesi
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Suçlar Soruşturma Bürosu'nca Kimse Yok Mu Derneği hakkındaki FETÖ soruşturmasının fezlekesi hazırlandı. 144 sayfalık fezlekede gizli tanıkların ifadeleri de yer aldı
Kimse Yok Mu Derneği'ne yönelik yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, dernek çalışanı 56 şüpheli hakkında fezleke hazırlandı. Dernek materyallerinde, "'Nefret söylemi ve siyaset' başlıklı çalışmada kullanılmak üzere tasarlanan mülakat sorularıdır" başlıklı bir form ele geçirildiği ortaya çıktı.
Fezlekede, 7 soruluk formu dolduran kişilerin, "Konuşturulunca döküleceklerden sözlü mülakat almak daha verimli olabilir. Bir telefona kaydedilir. Sonra o metinden alıntılar yaparız" diyerek kişisel bilgileri ve görüşleri kayıt altına aldığı anlatıldı.
Habertürk Haber Merkezi'nden Arzu Kaya'nın haberine göre; Kimse Yok Mu Derneği'ne yönelik yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında derneğin çalışanı 56 şüpheli hakkında "FETÖ/PDY'ye üye olma", "terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet", "dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık", "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçlarından cezalandırılması istemiyle fezleke düzenlendi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Suçlar Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan 144 sayfalık fezlekede, bazı gizli tanıkların Kimse Yok Mu Derneği için toplanan yardım ve kurban paralarının amacı için kullanılmadığı yönündeki ifadesi doğrultusunda soruşturmaya başlandığı belirtildi.
MİLYONLARCA LİRA VE DOLAR ÖRGÜTE AKTARILDI
MASAK raporuna göre 2011 ile 2013 yılları arasında Kimse Yok Mu Derneği yöneticilerinin personel ve gönüllülerine bankacılık sistemi kullanılmadan yurt dışına çıkartılmak için toplam 9 milyon 425 bin 720 dolar gönderdiği anlatılan fezlekede, derneğe yapılan para transferinin en çok Kurban ve Ramazan bayramlarına denk geldiği bilgisi verildi. Dernek tarafından dini inanç ve duyguları istismar edilerek Afrika halklarına yardım adı altında 25 milyon 549 bin 363 lira toplandığı ve toplanan bu paraların, terör örgütünün finansı için kullanıldığı değerlendirilmesi yapıldı.
MÜLAKAT SORULARIYLA ÖZEL BİLGİLER ÖĞRENİLİYOR
Kaynak Holding'te yapılan aramalarda Kimse Yok Mu Derneği'ne ait sunucuların ele geçirildiği ve bu sunucular üzerinde inceleme yapıldığı anlatılan fezlekede, dijital materyellerdeki ilginç verilere de yer verildi. Materyaller içinde "'Nefret söylemi ve siyaset' başlıklı çalışmada kullanılmak üzere tasarlanan mülakat sorularıdır" başlıklı bir form bulundu. İsim, soyisim, yaş, cinsiyet, meslek, çalıştığı alan gibi soruların bulunduğu formda, 'kendini tanımladığı aidiyet-kimlik' gibi bir bölümde yer aldığı belirtildi. Bu bölümde katılımcıların AK Partili, hizmet hareketinden, hizmet hareketine dost, her iki kesimi de seven" şeklindeki kişisel bilgilerinin işaretlenmesi isteniyor.
"KONUŞTURULUNCA DÖKÜLECEKLERE SÖZLÜ MÜLAKAT"
Fezlekede, form üzerine mülakatı yapacak görevli için düşülen notta, "kişilerden verilerini alabilmenin önemli olduğunun belirtildiği" anlatıldı.Düşülen notta ayrıca, "Konuşturulunca döküleceklerden sözlü mülakat almak daha verimli olabilir. Bir telefona kaydedilir. Sonra o metinden alıntılar yaparız" ifadeleri kullanıldı. Formdaki soruların dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan veya kurumların ötekileştici davrandıkları ve nefret söylemlerinde bulundukları alğısını oluşturmak amacıyla hazırlandıkları vurgulandı. Fezlekede bazı şüphelilerin bu formu doldurduğu bilgisi de verildi.
"HİCRETE GİTTİLER"
Birçok şüphelide Bylock yüklü olduğu belirtilen fezlekede, bazı şüphelilerin ise 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanların ardından "Onlar şehit olmamış olabilir, intihar etmişlerdir" ve yurt dışına giden dernek yöneticileri için de "Hicrete gittiler" şeklinde konuşmalar yaptıklarının belirlendiği anlatıldı. Hazırlanan fezleke, dava açılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
Fezlekeye giren formda şu 7 soru yer alıyor:
1- Nefret söylemi nedir? Duydunuz mu, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
2- Belirli kişi veya kesimlerin/grupların/mesleklerin, etnik-dini aidiyetlerin (Romanlar, Aleviler, Kürtler, Laikler, dindarlar vs.) nefret söylemine muhatap olması hakkında ne düşünürsünüz?
3-Nefret dilinin siyasetçiler, devlet adamları ve yetkili-güçlü kimseler tarafından kullanılmasını nasıl yorumluyorsunuz?
4-Ülkede son 2 yılda nefret söyleminin ve ötekileştirmenin, toplumsal gerilimin arttığını düşünüyor musunuz? Sizce bunun sebepleri nelerdir?
5- 17 Aralık sonrası Başbakan Erdoğan'ın ve bir kısım AK Partilinin hizmet hareketi hakkında söylediklerini (haşhaşi, sülük, indekiler vs.) nefret söylemi olarak kabul eder misiniz? Yorumlarınız nelerdir?
6- 17 Aralık sonrası hizmet hareketi ile iktidar/Erdoğan arasında çıkan gerilim ve hizmet hareketine yöneltilen nefret söyleminin topluma ve toplumsal barışa, ekonomiye, siyasete, bürokrasiye etkileri konusunda neler düşünüyorsunuz?
7- Sizce siyasetçilerin medya üzerinden sürekli toplumun belirli kesimlerine tehditler yöneltmesi, nefret söylemi bireyleri, kurumları, aileleri nasıl etkiler?
