Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Petrol piyasasındaki “tavan fiyat” tartışmasının nasıl neticeleneceği şimdilik bilinmezliğini koruyor. Halihazırda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), piyasadaki fiyat oluşumlarının belirlediği metodolojiye uygun olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini izleyip gerektiğinde “‘tavan fiyat” uygulamasıyla devreye giriyor. Önceki gün bu konudaki yazım üzerine telefonda görüştüğümüz EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, daha önce dağıtım şirketlerinden ve sektör derneklerinden akaryakıt fiyat takip metodolojisinin yeterince şeffaf olmadığı ve belirsizliklerden dolayı yatırım yaparken zorlandıkları yönünde şikâyetler geldiği için 4 ay önce yeni metodolojiyi belirlediklerini söyledi. Şirketlerin de bu metodolojiyi gözeterek fiyat oluşumlarını belirlemeleri gerektiğini, ancak görülen lüzum üzerine de müdahil olma durumunda kaldıklarını ifade eden Yılmaz, metodolojiyi şirketlerin önlerini daha iyi görerek yatırımlarını yapabilmeleri ve sektörün sağlıklı gelişimi için devreye aldıklarını vurguladı. Yılmaz, dağıtım şirketlerini defalarca uyarmalarına rağmen, belirlenen metodolojinin dışına çıkarak kâr marjlarını artırmaları yüzünden “tavan fiyat” uygulamasını devreye sokmak zorunda kaldıklarına dikkat çekti. Daha önce iki defa “tavan fiyat” uygulaması yapan EPDK yetkilileri, bu durumu tüketiciyi koruma çerçevesinde yasal görevleri içinde devreye soktuklarını ifade ediyorlar.

        Petrolde yeni fiyat metodolojisinin hikâyesi

        Türkiye’de 1998-2004 arasında akaryakıt fiyatları devlet tarafından belirleniyordu. 2004’ün sonuna kadar da dağıtıcı+bayi payı, motorin için 10.5 dolar sent/litre, kurşunsuz benzin 95 oktan için 12.5 dolar sent/litre olarak uygulandı. Aynı dönemde marjlara yaklaşık 1 dolar sent/litre nakliye masrafı ekleniyordu. Bu marjların o anki TL karşılığı, motorin için 15 kuruş/litre, kurşunsuz benzin 95 oktan için 18 kuruş/litre olarak gerçekleşmişti.

        Ancak 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile birlikte, 1 Ocak 2005’ten itibaren fiyatlar serbest piyasada dağıtım şirketleri tarafından belirlenmeye başlandı. Serbestleşme sonrası piyasada aşırı yüksek fiyat uygulamasıyla karşılaşma ihtimali oluşunca EPDK devreye girdi ve kriterler getirdi. Türkiye’ye en yakın serbest piyasalardaki fiyat oluşumları referans alındı. Belirlenen kriterlere uyulmadığı durumlarda ilgili kanunun EPDK’ya verdiği yetki çerçevesinde “tavan fiyat” uygulamasıyla piyasaya müdahil olunmaya başlandı. Fakat petrol sektörü başından beri bu uygulamaya, serbest piyasa ekonomisine aykırı olduğu gerekçesiyle karşı çıktı. Tartışmayı mahkemeye taşıdı.

        EPDK’nın piyasaya müdahale etmesinin en önemli sebeplerine gelince... Zaman zaman vergisiz akaryakıt fiyatlarının Avrupa Birliği (AB) ortalamasının üzerinde seyretmesi üzerine EPDK, akaryakıt fiyatlarına yönelik fiyatlandırma metodolojisi belirleme yoluna gitti. Mustafa Yılmaz’ın EPDK başkanlığı döneminde ise yeni fiyat metodolojisine geçildi. Gerekçesi de EPDK’nın 2009 ve 2014 yıllarındaki uygulamasında fiyat takip metodolojisinin yeterince şeffaf olmamasıydı.

        Kim haklı; EPDK mı, TABGİS mi?

        EPDK’nın 4 ay önce devreye soktuğu “tavan fiyat” uygulamasında dikkat çeken önemli husus ise benzin ve motorinde belirlenen kâr marjının en az % 60’ının bayiye verilecek olmasıydı. Böylece dağıtım firmalarının Almanya, İtalya, Fransa ve İngiltere’deki muadillerinin ortalama payları dikkate alındı. Bu rakamın üzerine marker, otomasyon, işçilik, temizlik ve diğer maliyetler de eklenerek akaryakıt fiyat metodolojisi belirlendi.

        Benzinde rafineri çıkış fiyatının üzerine eklenen marj 34 kuruş/ litre, motorinde ise rafineri çıkış fiyatının üzerine eklenen marj 37 kuruş/litre olarak sınırlandırıldı. EPDK’dan yapılan açıklamalarda böylece pompa fiyatlarında 9-10 kuruş/litre indirim sağlandı. 19 Şubat 2015’te EPDK tarafından üçüncü kez alınan tavan fiyat kararı, son derece vahim sonuçlar doğuracağı iddiasıyla Türkiye Akaryakıt Bayileri ve Petrol ve Gaz Şirketleri İşveren Sendikası (TABGİS) tarafından adli makamlara taşındı. Bakalım mahkemeler ne karar verecek?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar