Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Galatasaray HTSPOR yazarları, Fenerbahçe-Galatasaray maçını değerlendirdi: Penaltı ve kırmızı kart... - Galatasaray Haberleri

        HALİL ÖZER: YILDIZLAR VE HAYALETLER

        Belki sonuç golsüz berabere. Ama 90 dakikada çok hikâye var.

        Örneğin kaleciler...

        Bir yanda Muslera, bir yanda Volkan.

        İkisi maçın net olarak yıldızı.

        Büyük takım kalecisi nasıl olur çok iyi gösterdiler. Ve savunmalar...Skrtel ile Neustadter ve Serdar ile Maicon.

        İnanılmaz konsantreydiler.

        Tekmeye kafa koydular, topların önüne ölümüne yattılar. Dördü de stoperlik dersi verdi.

        Ve tabii kayıplar...

        Örneğin Giuliano.

        Dakika 81...Arkadaş sen Brezilya Milli Takım oyuncususun.

        O yakaladığın pozisyonu atacaksın. Oradan sadece aşırtmayla gol atacağını hissedeceksin, bileceksin.

        REKLAM

        Ve tabii Mehmet Ekici, Souza, Topal ve Dirar ile Belhanda, Feghouli ve Selçuk.

        Değil psikolojik, fizik ve kimya olarak da bu maça kesinlikle hazır değillerdi.Ruh gibi oynadılar, hayalet gibi gezindiler. Kısacası birkaç kişinin üstüne binen bir maç oldu. Tabii bir de heyecan ile adrenalin... En üst düzeydeydi.

        FENERBAHÇE'NİN KADIKÖY'DE BİLEĞİ BÜKÜLMÜYOR
        FENERBAHÇE'NİN KADIKÖY'DE BİLEĞİ BÜKÜLMÜYOR Fenerbahçe,Galatasaray'a karşı iç sahada 1999 yılından bu yana kaybetmiyor.Sahasında son derbi yenilgisini 17 Nisan 2005'te Beşiktaş'a karşı alanFenerbahçe,Galatasaray'la Kadıköy'de oynadığı son 22 maçta 15 galibiyet, 7 beraberlik elde etti.Fenerbahçe, Beşiktaş'a karşı da Ülker Stadı'nda oynadığı son 13 yıldaki 15 maçta yenilgi yüzü görmedi.

        Fenerbahçe takımı bütün sezon boyunca bulabileceği en yüksek sayıdaki seyirciyi sadece bu maçta buldu. Bir daha da bulamaz.

        Ve bir an gözlerime inanamadım. Aykut Hoca çift forvet yapıp oyuna Valbuena’yı aldı.Tam “Hocanın gözü döndü” ya da “Cesaret hapı içti” derken çok fazla değil, birkaç dakika sonra Soldado’yu oyundan aldı ve aslına döndü!Fenerbahçe bu yıl şampiyonluğu verirse -ki bence artık çok zor- bundan sadece Aykut Hoca’nın futbol çekingenliği ile korkaklığı sorumlu olacaktır.

        REKLAM

        Bir de şu gerçek var... Galatasaray’ın bu tip üst düzey maçları kazanması çok zor.Çünkü özellikle yabancı oyuncular kendi sahaları hariç oyuna yeterli ağırlıklarını koyamıyorlar.Dün oyunun 65 ile 80 dakikası arasında Galatasaray sanki 10 kişi oynadı. Fenerbahçe bu bölümde oyunu alıp götürebilirdi.Halbuki Galatasaray’ın belki de son 19 yılda yenebileceği en dişine göre rakip vardı karşısında.Ama başaramadılar. Artık uzun süre de zor gözüküyor. Çünkü ben önümüzdeki yıllarda, bir daha bu kadar kalitesiz bir Fenerbahçe Futbol Takımı’nın olacağını düşünmüyorum.

        Sonuç olarak; Galatasaray rakibi ile arasındaki farkı korudu. Ama artık lig iki takım arasında olmuyor. Arkadan bela gibi takımlar geliyor. O yüzden bu iki puan kaybı sadece Fenerbahçe’ye değil, Galatasaray’ın hanesine de yazar.

        FAİR-PLAY

        Maç içinde çok sert bir mücadele vardı.Ama iki takım asla ve asla futbol dışı davranmadı. Bu özlediğimiz bir futbol gösterisiydi.

        SERDAR ALİ ÇELİKLER: DOĞRUSU DA YANLIŞI DA OLMADI

        İlk 40 dakika adeta dağ fare doğurdu. Doğru dürüst atak yoktu. Kör dövüşü şeklinde geçti, Bülent Yıldırım da sarı kart vermeme adına kendini sıkınca faullü kötü bir oyun sergilendi.

        Aykut Kocaman hep söylediği “Doğru oyun” mantalitesi ile sahadaydı. Ekici sağ önde Aatif’ın yerine; Soldado da Fernandao’nun yerindeydi.Neden Soldado tercihi yapılmıştı, pek anlayamadım.Ama klasik olarak ceza alanında çoğalamayan bir F.Bahçe vardı.

        REKLAM

        G.Saray ise istediği tempoyu ayarlamıştı.Beraberlik onları bozmazdı ve bunun bilinciyle oynadı.İlk devrede Gomis’in 2 sağ çapraz şutu dışında üretim sağlanamadı. F.Bahçe’nin ise Soldado’nun bloklanan şutu ile Ekici’nin Muslera tarafından çelinen topu vardı.

        2. yarı ise G.Saray daha cesaretliydi.G.Saray sinmeyip cesurca çıkışlar yapınca F.Bahçe’nin kompakt yapısını bozdu.Nagatomo’nun şutu, Garry ve Gomis ortaklığında bloklanan şutlar derken ev sahibi yenilme korkusuna girdi.Aykut Kocaman bu dakikalarda kendi adına ‘yanlış oyun’a döndü. 4-2-4’ye döndü.Öndeki dörtlü Fernandao-Soldado-Giu ve Alper idi. Kocaman’a göre ‘yanlış oyun’ takıma biraz daha fazla atak şansı tanıdı ama G.Saray adına da kontra imkanları verdi.

        KADIKÖY'DE HİÇ KAYBETMEDİ
        KADIKÖY'DE HİÇ KAYBETMEDİ Fenerbahçe, teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde Kadıköy'de oynadığı 10 derbiyi de kaybetmedi. Sarı-lacivertliler, Kocaman döneminde Ülker Stadı'nda çıktığı 10 derbide 5 galibiyet, 5 beraberlik elde etti. Kocaman'ın Fenerbahçe'si Galatasaray karşısında iç sahada bir galibiyet alırken, 4 derbide beraberlikle sonuçlandı. Fenerbahçe, Aykut Kocaman'ın teknik direktörlüğünde Beşiktaş'a karşı ise Kadıköy'de 4 galibiyet alırken, bir maç da berabere bitti.

        Alper, Fernandao ve sonra Giu’nun pozisyonlarında Muslera skoru tuttu. Valbuena’nın da oyuna dahili ile Kocaman, “Ya herru ya merru”ya döndü. Bu andan itibaren G.Saray momentumu aldı. Son 10 dakikada Belhanda ve Tolga ile çok net pozisyonlarda golleri atamadılar.

        Maicon’un direkten dönen topu da şanssızlıktı.Aslında maç biraz daha G.Saray’a yakındı.

        REKLAM

        Lider, 6 puan farkla geldiği bu zor deplasmanından istediğini aldı. F.Bahçe açısından ise tek teselli 19 yıl sonra yine yenilmemek olabilir.

        Ama şunu unutmamak lazım. Bu statta 4. beraberlik de yine Aykut Kocaman’ın yönettiği takımdan geldi.

        G.Saray muhtemelen şampiyonluğun en önemli adayı haline geldi.Bence Beşiktaş ile G.Saray yarışı seyredeceğiz. F.Bahçe ise ümitsiz bir durumu sonuna kadar zorlamaya çalışacaktır ama bu dakikadan itibaren oyuncuların da en az bir kısmı işin bittiğini düşünecektir.

        Ali Yıldırım-Aykut Kocaman ikilisinden oluşan futbol projesi bir kez daha başarısızlıkla sonuçlanacak gibi gözüküyor.Aslında başarısız olan da çöken de tükenen de Aziz Yıldırım zihniyeti. Haziran başında o zihniyet değişmeden futbol şubesinin değişmesi de çok bir şey fark ettirmeyecektir.

        Bülent Yıldırım klasik ve beklendiği ve dahi istendiği gibi maçı yönetmedi ama mükemmel idare-i maslahat yaptı.

        VOLKAN VE MUSLERA

        REKLAM

        Her iki kaleci de gayet iyi oynadı. Volkan biraz kötü olsa G.Saray kazanırdı. Muslera ise Alper’in kafa vuruşu ve Fernandao’nun çapraz vuruşunda çok başarılıydı.

        MEHMET EKİCİ

        Kötü bir performans sergiledi.

        FAİK ÇETİNER: YENMEDEN GALİP YENİLMEDEN MAĞLUP

        Aykut Kocaman’ın Fernandao ve Aatif’ı yanına oturtup Soldado ve Mehmet Ekici ile maça başlaması şu demektir:“Biz kazanmak zorundayız.”Gerçekten de yıllardır Kadıköy’de ezeli rakibine yenilmeyen Fenerbahçe, tüm hesaplarını galibiyet üzerine yapmıştı.Bırakın yenilgiyi, beraberlik bile zirve yarışına ‘veda’ demekti.

        Fatih Terim de yıllar sonra takımının alacağı bir galibiyetle hem tarihe geçmek hem de şampiyonluk yolunda ezeli rakibini saf dışı bırakmak istiyordu.Bunu istiyor olsa da takımının sahadaki görüntüsü öncelikle kaybetmemekti.

        F.Bahçe önde baskı yapıyor, G.Saray ise rakibe geniş alanlar bırakmayıp oyunu kilitlemeye çalışıyordu. İlk yarı boyunca iki tarafın da üçer şutu vardı.İsabetsiz şutlar, cılız pozisyonlar sonunda da ilk yarı golsüz kapandı.

        REKLAM

        Maçın ikinci bölümünde de atak oynayan, pozisyon bulan taraf F.Bahçe’ydi. G.Saray ise ani ataklarla golü düşündü.Skoru değiştirecek fırsatlar yakaladı ama Volkan’ı geçemedi.

        Bu yarıda Aykut Kocaman’ın hamleleri vardır. Mehmet Ekici, Dirar, Soldado dışarı alınıp; Alper, Fernandao ve son olarak da Valbuena sahaya sürüldü.Bilhassa Valbuena’nın girişinden sonra F.Bahçe’nin rakip kale önünde daha etkili olduğunu gördük.Muslera kalesinde devleşirken, Nagatomo kusursuz oynadı.

        Aykut Kocaman’a sormak gerek...Bu Valbuena 15 dakikalık oyuncu mu? İlk maçta rakip 10 kişi kalmışken onu oyundan çıkarıyorsun, bu maçta da en etkili silahını bitime doğru sahaya sürüyorsun.

        İnanılır gibi değil. Sonuç olarak; G.Saray her ne kadar kazanmak istiyorsa da beraberliğe takla attı. F.Bahçe kazanmak istiyordu. Maçı kaybetmedi ama kahroldu. İşin özeti... G.Saray, yenmeden galip. F.Bahçe yenilmeden mağlup.

        BÜLENT YAVUZ: VERİLMEYEN KART VE PENALTILAR VAR

        REKLAM

        Bülent Yıldırım, cesur olsa Soldado’nun ve Skrtel’in yerde kaldığı pozisyonlarda penaltı çalabilirdi. Çok sert oynayan Ekici, henüz 12. dakikada kırmızı kart görebilirdi. Serdar Aziz-Soldado arasındaki itişmeyi ise görmediği için devam ettirdi

        F.BAHÇE-G.SARAY derbisinde görev yapan hakem Bülent Yıldırım, her iki takıma da yaranamadı. Böyle bir maçta kaybeden veya istediğini alamayan, her zaman kabahatin büyük bir bölümünü hakeme bağlar. Şimdi verdiği kararlara bakalım:

        DAKİKA 9:Ceza alanı içerisindeki hava topu mücadelesinde Feghouli’nin, iki eli de Soldado’nun omuzlarında. Topla oynama niyeti olmayan Cezayirli’nin bu hareketine hakem ‘devam’ dedi. Aslında bu tür hareketler ceza alanları içerisinde hakemler tarafından oldukça hoş karşılanıyor. Ancak bu pozisyon biraz fazla gibiydi. Soldado’nun top yokken çekilmesine düdük çalıp penaltı vermek için biraz cesur olmak gerekir.

        DAKİKA 12:Mehmet Ekici, Feghouli’ye öyle bir müdahalede bulundu ki; hakem kırmızı çıkarsa daha oyunun başında F.Bahçe 10 kişi kalırdı. Ekici o dakikaya kadar da çok sert müdahalelerde bulunmuştu. Hakem oyunun başı olduğu için görmezlikten geldi. Hadi kırmızı göstermedi diyelim. Sarı gösterse, maçın iplerini eline geçiririr, ‘Sıkıysa oyunu bozun da göreyim’ mesajını verebilirdi. Yapamadı.

        REKLAM

        Serdar’ın çekmesi var

        DAKİKA 24:Serdar Aziz’in, ceza alanında Skrtel’e kural dışı itme, çekme, yani sportmenlik dışı müdahaleleri vardı. Dedim ya... Türkiye’de ve Avrupa’da bu tür pozisyonlar hakemler tarafından kabul görüyor. Yıldırım oyunun başındaki yorumunu burada da ‘devam’dan yana kullandı.

        Fernando’ya çok yakındı

        DAKİKA 46:Fernando’nun Giuliano’nun ayak bileğine topun üzerinden yaptığı müdahale şiddet ve acımasızlık içeriyordu. Hakem yakındı. Günahı vebali boynuna... Demek ki çok şiddetli görmedi. Kırmızı göstermedi. Bu, hakemin yorumuyla alakalıydı.

        DAKİKA 54:Rodrigues’in ceza alanı içerisine gönderdiği top Mehmet Topal’ın eliyle buluştu. Burada hakemin ‘devam’ kararı doğruydu. Zira Topal’ın kolu doğal konumdaydı.

        REKLAM

        Soldado’ya kart çıkmalıydı

        DAKİKA 55:Hakem, topu ve topun oynandığı yeri takip ederken, Serdar Aziz-Soldado mücadelesi yaşandı. Soldado pozisyon almak için uğraşırken, Serdar elleriyle çekme gayreti içerisindeydi. Sinirlenen İspanyol oyuncu da karşılık verdi. Yüzde 100 inanıyorum ki; hakem bu pozisyonu görmedi. Burada yardımcı ya da 4. hakemlerden biri bu pozisyona katkı verebilirlerdi. Hakemin görmediği bir pozisyon için fal açması doğru olmazdı. Ancak penaltı verilmediği gerekçesiyle hakeme kabaca müdahalede bulunan Soldado’ya kesin sarı kart gösterilmeliydi.

        Valbuena ucuz kurtuldu

        Fenerbahçe’nin attığı ve iptal edilen gol tartışmasız ofsayttı. Müsabaka bitti bitiyor derken, Valbuena’nın Maicon’a müdahalesi en az Fernando’nun Giuliano’ya müdahalesi kadar sertti. Hakem bunu da gözünden kaçırdı, Valbuena ucuz kurtuldu.

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa