Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe HTS Meclisi'nde Aykut Kocaman, Arda Turan'ın cezası ve Galatasaray başkanlık seçimi konuşuldu... - Fenerbahçe Haberleri

        FENERBAHÇE KUPAYI NEDEN KAYBETTİ?

        SELÇUK TEPELİ: FENERBAHÇE'Yİ ANLAMADIM

        Ben Fenerbahçeli futbolcuların Ziraat Türkiye Kupası finalinde ne yapmak istediğini anlamadım. Akhisarlı futbolcuların kupayı çok daha fazla istediğini görmek zor değildi. Sarı-Lacivertliler’deki bu konsantrasyon eksikliğini maçın oynandığı stadı yabancılamakla mı, yarı finalde Beşiktaş ile oynanan karşılaşma ve sonrasında yaşananlarla mı, yoksa kulüpteki seçim atmosferiyle mi açıklayacağız, bilemiyorum. Süper Lig’de hâlâ 2 hafta ve 6 puan var ortada, sebep puan durumu olmamalı. Seçime gelince, emin olun her türlü Fenerbahçe kazanacak. Türkiye’de geleceği en parlak, başarıya en aç, bu konuda talepleri en net ve organize camia Fenerbahçe.

        REKLAM

        HALİL ÖZER: AZİZ BAŞKAN DA SUÇLU

        Fenerbahçe tarihine bakın bu kadar takıntılı bir hocayı bulamazsınız. İnadı uğruna her şeyi yok etti. Kulübe ve başkanı Aziz Yıldırım’a geri alınmayacak zararlar verdi. Fenerbahçe gibi bir kulüp böyle bir hocayı hak etmiyor. Tabii ki Kocaman’ı getiren Aziz başkan da suçlu... Bile bile lades dedi. Kardeşinin bilmem kaçıncı kez dolduruşuna geldi. Ve her seferinde zararı Aziz Yıldı- rım’a yazdı. Bu sezonun faturaları ağır olur. Akhisar maçı, kötü bir teknik direktörün ibretlik maçı oldu. Akhisar hak etti. Fenerbahçe hak etmedi. Kaybedilen bu kupanın tek sorumlusu korkularıyla ve takıntıları ile yaşayan, takımına yaşatan Aykut Kocaman’dır. Artık Fenerbahçe taraftarı için yok hükmündedir.

        MERİÇ MÜLDÜR: FENERBAHÇE'NİN MAĞLUBİYETİNİ İSTEYEN FENERBAHÇELİLER VAR

        REKLAM

        Fenerbahçe’ye bir sezonda 7 gol atıp, 3 kez yenmek büyük iş. Okan Buruk’u da, 9 yıldır görev başında olup da Türkiye’nin ismini bile duymadığı bir başkan olmayı başaran Hüseyin Eryüksel ve yönetimini de kutlarım. Her türlü övgüyü hak ediyorlar. Fenerbahçe için ise fiyasko. Sezon başındaki akıllara zarar bireysel hataları anladık da sezon sonu geldi Fenerbahçe savunması yine evlere şenlik. Aykut Hoca deseniz yine inatçı. Bursa maçının aynı kadrosu ile sahaya çıkıyor. Alper dökülmüş, oyundan almışsın yine Alper ile başlıyorsun. Bursa’ya karşı Fernandao oyuna girip takıma can katmış, golünü atmış, yine yedekte. Giriyor, 5 tane pozisyon yakalıyor. Demek ki ilk yarı sahada olsa Fenerbahçe işi bitirecek. Bunlar malum konular. Benim açımdan hepsinden önemlisi camia üzerindeki kötü enerji. Sezon boyunca da gördük, Galatasaray maçında bile gördük. Sayıları hiç de küçümsenmeyecek taraftar grubu Fenerbahçe’nin başarısını istemiyor. Gözümle şahit olmasam inanmam. Hem de defalarca. Fenerbahçe’nin mağlubiyetini isteyen Fenerbahçeliler var. Dünkü gibi. Kötü enerjileri ile Fenerbahçe’yi yiyip bitiriyorlar. Amaçları, planları neyse artık!

        SERDAR ALİ ÇELİKLER: ARTIK NEGATİF ENERJİDEN KURTULMAK GEREKİYOR

        Akhisar’ı tebrik ediyorum. F.Bahçe’yi 1 yılda 3 kez yenip, 2 kupadan ettiler. Tabii bir takıma 3 kez yenilen takıma ve hocayı da iyi irdelemek lazım. Aykut Kocaman ile F.Bahçeliler arasında zaten az olan gönül bağı iyice kopmuştur. Hoca bir kez daha bu sezon boyunca yaptıkları ile “büyük takım hocası” olmadığını göstermiştir. Gel gelelim 111 yıllık F.Bahçe tarihinde ilk kez futbol takımı 4 yıl üst üste kupasız kapatacak sezonu. Toplam 14 final kaybedilmiş 111 yılda. Bunun 11 kupa finali ile 3 şampiyonluğun son maçta kaybı ile totalde kaybedilen 14 finalin 10’unun Aziz Yıldırım döneminde olması da mantıkla açıklanamaz. 7 kupa, 3 lig finali Yıldırım döneminde kaybedilmiş. Fenerbahçe’nin artık bu negatif enerjiden kurtulması şarttır.

        REKLAM

        FAİK ÇETİNER: GÜLMEYEN BİRİ FENERBAHÇE'NİN YÜZÜNÜ NASIL GÜLDÜREBİLİR?

        Aykut Kocaman’da idefiks (sabit fikir) var, Soldado ile Fernandao ya da Janssen birlikte oynamaz ama Mehmet Topal ile Josef de Souza futbolu bırakana kadar yan yana oynarlar. Valbuena banko oynamaz ama formsuz da olsalar Alper, Aatif, Dirar banko oynar. Giuliano hiç oyundan çıkmaz. Akhisar maçına F.Bahçe hocasız çıksa en fazla 3-2 yenilirdi. Aykut Kocaman yatsın kalksın Volkan Babacan’ın Sivasspor maçında son dakikada elinden kaçırdığı topa dua etsin. Yoksa Fenerbahçe ligi de 4. bitirirdi. Aykut Kocaman aslında rahmetli Aragones’e benziyor, yani heyecansız ve de reaksiyonsuz. Bir teknik adam düşünün takımı gol atıyor, yüzü gülmüyor. Gülmeyen biri taraftarın ve camianın yüzünü nasıl güldürür? F.Bahçe ellerinin içindeki kupayı idefiks sahibi bir hoca yüzünden kaybetti.

        ATİLLA TÜRKER: ARTIK KOCAMAN'LA OLMAZ

        REKLAM

        Akhisar camiasını kutlayalım. Helal olsun. F.Bahçe ise bu sezon genel anlamda yetersiz bir tablo ortaya koydu. Akhisar’ı yenerek kupaya uzansaydı bile bazı gerçekler değişmeyecekti. Yeni sezon öncesi F.Bahçe’de çok sayıda isimle yollar ayrılır. Bunların başında da Aykut Kocaman geliyor. Şu da ayrı bir gerçek. Fenerbah- çe’nin yeni sezonda çok daha diri bir kadroyla büyük heyecanlar peşinde koşması gerekiyor. Bu kadroyla büyük başarılar beklemek fazla iyimserlik olur.

        İBRAHİM YILDIZ: FENERBAHÇE RUHUNU YİTİRMİŞ

        F.Bahçe’nin bu sezon oynadığı maçlara bakıldığında oyun grafiği çok düşük. Güzel futbol bir yana, canlı, istekli mücadele sergileyemediler. Bir sezon da 3 kez aynı takıma yenildiler. Yine de ders almadılar. Akhisar, Fenerbahçe’yi iki kulvar da saf dışı bıraktı. Kupayı hak ettiler. Sarı-Lacivertliler’in kazanma ruhunu bir türlü yakalamayışı taraftarına da umut vermedi. Birçok maçı boş tribünlere oynadılar. İnancın olmadığı bir takım ve kulüp görüntüsü içerisindeler. Sonuç sürpriz olmadı. Erken başlayan başkanlık mücadelesi herkesin dengesini olumsuz yönde etkiledi. Bu sonuç kalan son iki lig maçını da riske atabilir. Ne yazık ki, bu sezon çöpe gitti.

        BÜLENT YAVUZ: HAKEMİ BIRAK KENDİNE BAK

        REKLAM

        F.Bahçe’nin bu sezon oynadığı maçlara bakıldığında oyun grafiği çok düşük. Güzel futbol bir yana, canlı, istekli mücadele sergileyemediler. Bir sezon da 3 kez aynı takıma yenildiler. Yine de ders almadılar. Akhisar, Fenerbahçe’yi iki kulvar da saf dışı bıraktı. Kupayı hak ettiler. Sarı-Lacivertliler’in kazanma ruhunu bir türlü yakalamayışı taraftarına da umut vermedi. Birçok maçı boş tribünlere oynadılar. İnancın olmadığı bir takım ve kulüp görüntüsü içerisindeler. Sonuç sürpriz olmadı. Erken başlayan başkanlık mücadelesi herkesin dengesini olumsuz yönde etkiledi. Bu sonuç kalan son iki lig maçını da riske atabilir. Ne yazık ki, bu sezon çöpe gitti.

        ARDA TURAN'IN 16 MAÇLIK CEZASI NORMAL Mİ?

        Habertürk kurmaylarının büyük bir bölümü Arda Turan’a verilen 16 maçlık cezayı fazla buldu. Ancak milli oyuncunun kendi sonunu kendisinin hazırladığı görüşünde de birleşildi: "Kendi düşen ağlamaz"

        SELÇUK TEPELİ: ARDA'NIN YOLU

        Arda Turan, aldığı cezayı hak etti. Bundan sonra onun için kendisinden başka kimse bir şey yapamaz. Ancak tavsiyede bulunabiliriz ama büyük ihtimalle kulak asmaz. Bugün içine düştüğü hal, dünün meselesi değil uzun bir sürecin neticesi. Kısa sürede içinden çıkması mümkün değil. Ama madem uzun bir süreç, madem geçmişte yaptıkları cezasız bırakıldığı için bugünlere geldik, madem herkesin hakkında konuşmaya hakkı var, o halde içine düştüğü durumda sorumluluğumuz da var diyelim. O halde bildiğimiz tek yolu samimiyetle söyleyelim: Arda Turan sıra dışı yetenekleriyle, yerli imkânlarla yurt içinde yetişmiş bir Türk futbolcusu olarak, zirve sayılabilecek bir kariyere imza attı. Galatasaray, Atletico Madrid ve Barcelona formaları giydi. Bu da kariyerini sıra dışı bir şekilde noktalama imkânı olduğunu gösterir. O halde bu ceza dönemini; tüm kötü davranışlarından, arkadaşlarından, alışkanlıklarından, hatıralarından ve kilolarından kurtularak yepyeni bir efsaneye imza atmak için kullanabilir. Asıl mesele, buna karar verip gerçekleştirdikten sonra kendisinde hiç görmediğimiz bir tevazu ile davranabilir mi? Onu da yaparsa, hiç kuşkunuz olmasın sadece kendisini değil hepimizi, sahada ve saha dışında futbolu kuşatan herkesi de terbiye eder.

        REKLAM

        HALİL ÖZER: ARDA'DAN HER ŞEY BEKLENİR

        Arda olayını televizyona uyarlasanız şahane dizi olur. Aksiyona kadar her şey var. Başarı ve çöküş hepsi mevcut. Yaşananlara hiç şaşırmadım. Uçakta gazeteci dövdükten sonra artık Arda’dan her şey beklenir. Elbette itirazlar olacaktır ama verilen ceza doğrudur. TFF bugüne kadar çok hata yaptı ancak son kupa maçı ve TFF olayı doğru kararlardır. Bu ülke Arda’yı kolay bulmadı. Ama Arda kendini çok kolay heba etti. Ailesine, kendisini sevenlere, kendisine güvenen başkan Gümüşdağ ve hocasına ihanet etti. Yazık.

        MERİÇ MÜLDÜR: ARDA TURAN'A OPERASYON YAPILDI

        16 maç kötü niyetli bir ceza. Resmen operasyon var ortada. Arda’nın yaptıklarını kimse tasvip edemez. Ancak bu ceza planlanmış. Hakeme saldırıdan ziyade sportmenliğe aykırı hareketten ceza kesilmesi daha mantıklı olurdu. Birileri PFDK’nın kulağına sanki bir şeyler üflemiş, “Arda’nın geçmişteki vukuatları ortada. Faturasını toptan kesin” demiş. Arda’daki değişimini, düşü- şünü ise şaşkınlıkla izliyorum. Bu çocuğu tüm ülke seviyordu. Geçtim iyi futbolculuğunu, ailesine düş- künlüğü, yardımseverliği, sempatikliği ile de çok puan topladı. İki olay yaptı, her şeyi çöpe attı. Milli Takım’da yaşananlar için çıkıp özür dilese bir çırpıda çözerdi. Ama o, her şeyin üzerine üzerine gitti. Kendi iradesiyle mi hareket etti, birilerinin özellikle de Milli Takım forması altındaki bazı arkadaş- larının dolduruluşuna mı geldi, bilemem. Sonuçta kendine yazık etti. Atletico’da destan yaz, Barcelona’da Iniesta’nın veliahtı olarak göstersinler, şimdi gelip Başakşehir’de oynamak zorunda kal. İnsanın zoruna gider, altından kalkmak zor olur. İnsanın psikolojisi bozulur. Belli ki Arda’nın da bozuk. Sadece futboluna odaklansa, Barça formasının kıymetini bilse, kendisine değer katan özellikleri ile gündem olmaya devam etseydi bu eleştirilerin hiç- biri ile muhatap olmak zorunda kalmazdı. Kendi etti, kendi buldu. Omuzlarındaki yük ağır geldi. Ancak şunu da eklemeliyim ki; basının da katkısı var bu düşüşte. Yanlış yapanı hemen ipe çekiyoruz. Her insan hata yapar fakat biz hiç acımıyoruz, affetmiyoruz.

        REKLAM

        SERDAR ALİ ÇELİKLER: ARDA'YA 16 MAÇ ÇOK

        Bana göre Arda Turan’a verilen 16 maç ceza çok. Engin Baytar 11; Cüneyt Çakır’ın formasını yırtan Bülent Ataman’a 12 maç ceza verilmişti. Bu fiilin cezası 8 maç civarında olmalıydı. Belli ki Başakşehir’e daha evvel verilmeyen; verilemeyen cezalar ile Arda Turan’ı pış pışlayarak ‘idare edilen’ cezaları tek bir hataya rücu edilmiş. Arda Turan’a daha önce yaptığı korkunç hatada ceza verilebilseydi bugün bu yaşananlar olmazdı. Yalnız bir insanın da neredeyse tüm toplumu kendisinden bu kadar nefret ettirebilmesi gerçekten incelenmesi gereken bir durum.

        ATİLLA TÜRKER: ARDA BİR DAHA GÖNÜLLERE ZOR GİRER

        Arda için şunu söylemek gerekiyor: Kendi düşen ağlamaz. Oysa ne güzel bir imajı vardı. Ama Barcelona’da fiziğini ve beynini iyi koruyamadı. Futbolla yatıp futbolla kalkması gerekirken, tatlı hayatı tercih etti. Tabii bu tercihin faturası da çok ağır oldu. Sinirleri yıprandı, olay çıkartmak için adeta fırsat kolladı. Açık söylemek gerekirse ben 12-13 maç ceza bekliyordum. Biraz abartıldı. İnanılmaz bir prestij kaybına uğradı. Gönüllere bir daha zor girer.

        İBRAHİM YILDIZ: "FUTBOLU BIRAK" DEMEKLE EŞ

        Arda yaşadığı özel hayatın bedelini ödüyor. 16 maçlık ceza oldukça ağır. Bu ceza Arda’ya “Futbolu bırak” demekle eşdeğerdir. Sanırım itiraz sonrası belli bir indirime gidilecektir. Cezaların caydırıcı olması doğal ancak ölçü biraz kaçmış gibi gözüküyor. Rekor denilecek tarihi cezanın nedenlerini irdelemekte yarar var. Profesyonelliği içselleştirme sorunu yaşadığı bir gerçek. Her şeye rağmen bu tür yıldızların kaybedilmemesi gerekir... Cezanın ağırlığı tartışılsa da, yapılan eylemi kabul etmek ise olanaksız.

        REKLAM

        FAİK ÇETİNER: ARTIK TÜRKİYE'DE OYNAMASI ZOR

        Arda’nınki öfke patlamasıydı. Aslında bu olay olmasa bunun bir benzerini belki de başka bir platformda mutlaka yaşayacaktık. Dikkat ettim, bu olaydan sonra yakın çevresinden ya da arkadaşlarından bile olumlu bir yorum, destek gelmedi. Arda için bu daha üzücü. Etrafı iyi gün dostlarıyla doluymuş. Aldığı ceza yüzünden önümüzdeki sezon da Türkiye’de oynaması zor... Bu tarihi ceza sonunda radikal kararlar alabilir. Kim bilir belki de erken bir jübile bile yapabilir.

        REKLAM

        BÜLENT YAVUZ: BİR YILDIZ KAYDI

        Sen git Barcelona’da Messi ile beraber oyna, tarih yazıp Türkiye’nin gururu ol. Sonra sana verilen şansların kıymetini ve değerini bilme. Sana kucak açan Başak- şehir’e gel, yardımcı hakemin yakasına yapış silkele, hırsını alama git hakeme hesap sor, tehdit et. Sonra 16 maç ceza. Bu bitmişliğin tükenmişliğin alamet-i farikasıydı. Habertürk TV’de program yaparken İspanya’dan bağlanmış ve “Bülent hocamı çok seviyorum, onu kıramazdım” derken yüreğimden adeta yağlar erimişti. Aynı Arda hakemi silkelerken bu sefer yüreğim yandı, içim parçalandı. Bir yıldız Türk futbolundan kayıp gitti.

        GALATASARAY'DA SEÇİM NASIL GEÇECEK?

        SELÇUK TEPELİ: TERİM İLE KOALİSYON

        Eski yönetici aristokrasinin yeni nesil temsilcileri, Galatasaray’a genç fikirler katabilir. Seçim yarı- şının aldığı biçim, geçmiş bütün tatsızlıklara rağmen demokrasi meşalesinin yandığı Sarı-Kırmızılı camiada sempatik bir havaya bürünmeye başladı. Eski adayların bile makyajını düzeltmeye başlamasını sağlayan bu atmosfer sağlıklı. Ama pek çok belirsizlik de içeriyor. Bu belirsizlikleri katlanılabilir kılansa, kulübün en popüler yüzü futboldaki Fatih Terim hâkimiyeti ve açıkça başarıya götüren etkisi... Galatasaray bu sezonu şampiyonlukla kapatabilirse, kim başkan seçilirse seçilsin liderlik müessesesini Terim’le paylaşmak, onunla koalisyon kurmak zorunda kalacak. Bu da Galatasaray’daki fikir çeşitliliği, denge ve devamlılık açı- sından iyi olacak. Artık camianın Fatih Terim’e manen zaten çoktan elde ettiği “Türkiye’nin Alex Ferguson’u” kimliğini teknik olarak da vermenin bir yolunu bulması gerek. 4. döneminde sadece futbola konsantre olan Terim, böyle bir görev tarifinin sorumluluğuyla altyapı- dan A takıma kadar yepyeni hikâye yaratabilir. Galatasaray’daki baş- kanlık seçimlerinin kulübü felç edecek tansiyonunu dengeleyen Terim, aynı konsantrasyon ve olgunluğu korursa zamanla Türk futboluna bile yeni bir yol çizecektir. Bunun için de kendisine telaştan uzak, uzun vadeli bir plan sunulması gerekir.

        REKLAM

        HALİL ÖZER: ÖZBEK NEYE GÜVENİYOR!

        Galatasaray seçimi bana göre bellidir. Mustafa Cengiz başkan seçilir, doğrusu da budur. Keşke yönetiminde Burak Elmas da olsaydı. Dursun Özbek’in onca olaydan sonra aday olması anlaşı- lır gibi değil. Vallahi iyi cesaret... İyi insan olabilir. Ama iyi bir başkan değil. Taraftarın yüzde 90’ı sizi istemiyorsa o başkanlığı yürütemezsiniz. Dursun Bey’in bunu düşünmesi gerekirdi. Neye güveniyor, bilemiyorum.

        REKLAM

        MERİÇ MÜLDÜR: YAKIŞAN CENGİZ'İN DEVAM ETMESİDİR

        G.Saray’da 4 adaylı bir seçime gidilmesi sevindirici. Hiçbir listenin çok kuvvetli olduğunu düşünmüyorum. Dursun Özbek yine dertsiz başını ağrıtmak istiyor demek ki. Ona yaşatılanlar hafızalarda. Seçilirse yine rahat bırakmayacaklar. Liselilerin camiada ne kadar etkin olduğu düşünülürse de Özbek önde gözüküyor. Kulübün en sıkıntılı günlerinde Özbek‘i devirip Mustafa Cengiz’i koltuğa oturtan genel kurul üyeleri takımın da şampiyon olacağı bir sezonda bu kez de Mustafa beyi koltuktan ederlerse büyük vefasızlık yapmış olurlar derim. Albayrak’ı listesine alması Mustafa başkanın elini güçlendirdi de acaba yetecek mi? Karar elbette Galatasaraylılar’ın ama yakışan Mustafa Cengiz yönetiminin devam etmesidir.

        SERDAR ALİ ÇELİKLER: GALATASARAY'DA BİR BÖLÜNMÜŞLÜK VAR

        Açıkçası bu seçim dönemi de gösterdi ki G.Saray’da “yıkma” adına bir araya geliniyor ama “yapma” adına kimse bir araya gelemiyor. Özbek’i yıktılar ama genel kabul görmüş kimseyi aday çıkaramadılar. Galatasaray’da bir bölünmüşlük var. Bu net. Bunun dışında seçimle ilgilenenlerin söyledi- ğine göre Özbek ve Cengiz arasında geçecek seçim. Ama takım şampiyon olacak. Avrupa kupası var. Bunlar her zaman mevcut yönetime avantaj sağlar. G.Saray için hayırlısı olsun.

        ATİLLA TÜRKER: ÖZBEK KAZANMASIN DA...

        Kim kazanır kim kazanmaz, şu an için kestirmek biraz zor ama Dursun Özbek’in kazanmaması gerektiğini düşünüyorum. Söylemeye gerek yok, Özbek döneminde son derece başarısız icraatlara imza atıldı. Kulüp borç batağına sürüklendi. Çeşitli transferlerde değişik soru işaretleri oluştu. Demem o ki, Özbek kazanmasın da kim kazanırsa kazansın. Ben her bakımdan Mustafa Cengiz’i favori görüyorum.

        REKLAM

        İBRAHİM YILDIZ: ŞAMPİYONLUK BELİRLER

        Mustafa Cengiz, Dursun Özbek, Ali Fatinoğlu ve Ozan Korkut projeleri ile dikkat çekiyor. 4 adayın olması heyecanlı bir seçim olacağının işareti. Ancak her şeyi belirleyecek olan şampiyonluktur. Galatasaray şampiyon olursa şimdiki başkan Mustafa Cengiz’in diğer adaylara göre şansı daha fazla. Şampiyonluk kazanılmadığı durumda ise işler karışır. Sürpriz bir aday yeni başkan seçilir. Bu sürprizi yapacak tek isim de Ali Fatinoğlu’dur.

        FAİK ÇETİNER: KONGRE KURTLARI BİLE TAHMİN EDEMİYOR

        Galatasaraylı önemli isimler başkan adaylarının listelerine dağılmış durumda. Aslında 4 dört listeden müthiş bir ekip çıkar. Bu parçalanmış tablo fayda getirmez. Kongre kurtlarıyla konuştum onlar bile sonucu kestiremiyorlar. Liselilerin oyları bölünecek, oyların bölünmesi Dursun Özbek’i yeniden koltuğa oturtabilir.

        BÜLENT YAVUZ: CENGİZ'İN SEÇİLEMEMESİ AYIP OLUR

        G.Saray şampiyon olursa Mustafa Cengiz uzak ara yine başkan seçilir. Ortada net bir başarı söz konusu ise Sayın Cengiz’in seçilememesi büyük ayıp olur. Dursun Özbek hummalı çalışmalar içerisinde, başkanlığa doyamadı belli ki. Çok arzulu ve istekli... İyi bir listesi var. Şampiyonluk varsa şansı yok. Ağzıyla kuş tutsa Cengiz’i deviremez.

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa