Habertürk
Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Arzum Onan anneliği, hayatı, sorumluluklarını Anneyiz. Biz dergisine anlattı.

Can sürpriz mi oldu, planlanan bir hamilelik sonrası mı?

- Planlama demeyelim de, hazırdık...  Evliliğimizin beşinci yılında dünyaya geldi Can. Artık tam anlamıyla aile olma duygusuyla çocuk sahibi olmaya hazırdık gerçekten.

Hamile olduğunuzu öğrendiğinizde neler hissettiniz?

- Kelimelerle ifade edemeyeceğim müthiş bir mutluluk, heyecan ve sorumluluk!

Hamilelik döneminiz nasıl geçti?

- 6,5 aylıkken, erken doğum tehdidiyle hastaneye yattım ve doğumumun gerçekleşmesini, ancak serumla birlikte alınan bir ilaçla ve hastane ortamında engelleyebileceğimizi öğrendik. Zor bir bekleyişti. Nihayetinde 8 aylık dünyaya geldi Can.

Normal doğum mu oldu?

- Çok istememe rağmen erken doğacağı için doktorumuz Umur Çolgar normal doğum önermedi. Zaten çok meşakkatli bir bekleyiş olduğundan ve bebeği de yormamamız gerektiğinden sezaryenle doğum yaptım.

Onu ilk kucağınıza aldığınızda ağladınız mı?

- Can yaklaşık 14 saat kuvözde kaldı. Kendime geldiğimde, Mehmet’le birlikte yanına gittik. Elinde serum takılıydı. O kadar küçüktü ki... Sonsuz ve tarifsiz bir mutlulukla Mehmet’le birbirimize sarılıp, dakikalarca ağladık.

Can şimdi kaç yaşında?

- 20 Kasım’da 9 yaşına girecek.

Onun doğumu hayatınızı nasıl değiştirdi?

- Karşılıksız sevmek, şefkat ve sorumluluk gibi insani duygulara karşı farkındalığım daha çok arttı diyebilirim. Can’dan önce çocuklarla iletişimim çok güçlü değildi. Şimdi onların dünyasıyla zenginleşiyorum.

Mehmet Aslantuğ nasıl bir baba oldu?

- Çok ilgili ve sevgi dolu bir babadır. Bebeklik döneminde fiziksel bakımı, oyun dönemindeki paylaşımları ve şimdi de Can’la yaptığı sohbetler Mehmet’in ne kadar müthiş bir baba olduğunun kanıtıdır benim gözümde...

Can’ı büyütürken yardım aldığınız birileri oldu mu?

- Her şeyi ile doğrudan ilgilendim. Çalıştığım zamanlarda gereken destekler oldu, o kadar... Eğer çalışmıyorsam, hayatımın bütün planlaması, bir-iki küçük istisna dışında Can’a aittir.

Nasıl bir anne olduğunuzu düşünüyorsunuz?

- Can’la her şeyi çok güzel paylaştığımızı düşünüyorum. Onun da bu paylaşımdan güzel etkilendiğini gözlemliyorum. Tabii ki zaman zaman sonradan üzüldüğüm şeyleri yapmak durumunda kalabiliyorum her anne gibi ama sonuç olarak benim nasıl bir anne olduğum, Can büyüdüğü zaman belli olacak ve en önemlisi buna o karar verecek!

 Can nasıl bir çocuk? Size mi, babasına mı daha çok benziyor?

- Adalet ve hakkaniyet duygusunun şimdiden gelişmiş olduğunu söyleyebilirim. Duygusallığını ikimizden de almış olabilir ama ben daha çok Mehmet’e benzetirim. Hem fiziksel olarak hem de diğer karakteristik özellikleri açısından.

Can ilkokula başladıktan sonra hayatı nasıl değişti? Oyun çocukluğundan çıkıp da öğrenci olunca yani...

- Artık okula giden bir öğrenci olması, oyun çocuğu olmaktan çıkması anlamına gelmiyor. Hálá oyun oynamayı çok seven, mümkünse hiç ödev yapmak istemeyen, diş fırçalamaya bile elinde arabayla giden bir çocuk Can ve tabii ki bilgisayar çocuğu olmasından çok daha güzel bir durum bu bize göre...

Oğlunuzun derslerine yardımcı oluyor musunuz?

- Yanında oturup, derslerine eşlik etmiyorum ama devamlı kontrol halinde tutuyorum. Okumayı çok sevmesini ve daha çok okumasını önemsiyorum. Onun için de beraber okuma zamanları yaratmaya çalışıyorum.

Uzun süre önce size troid kanseri teşhisi kondu. Nasıl öğrendiniz? Neler yaşadınız o dönem?

- Rutin kontrollerden birinde öğrendik. Daha önce annem yaşadığı için nispeten bilinçliydik. Ayrıca doktorlarımız çok rahatlatıcıydı. O dönemi olabildiğince sakin geçirdik.

O dönemde oğlunuzdan ne kadar ayrı kaldınız?

- Ameliyattan bir süre sonra görmüş olduğum tedavi süresince ve sonrasında Can’dan ayrı olmam gerekiyordu. Yaklaşık bir ay gibi görüşmedik. Tabii ki çok kolay olduğunu söyleyemem. Can da bu durumdan etkilendi ve sonrasında kısa bir dönem konuşma bozukluğu yaşadı, ama birçok insanın yaşadığı sıkıntıları, acıları ve daha sert hastalıkları düşününce, bu yaşadığımız şeyin aslında o kadar da büyük bir olay olmadığını ve tevekkül içinde atlatacağımızı biliyorduk.

Mehmet Bey size ve oğlunuza bu dönemde nasıl destek oldu?

- En büyük destekçimdi. Hálá da öyle. Bugün bile yattığım hastanenin önünden geçerken arayıp, beni ne kadar çok sevdiğini söyler. O dönemde, ona bir kere daha aşık oldum.

 Önümüzdeki sezon için yeni projeleriniz var mı?

- Ocak ayında başlamayı düşündüğümüz bir dizi projemiz var. Hikayesi Mehmet’e (Aslantuğ) ait olan, ayrıca yapımcılığını da üstleneceği çok güzel ve sıcak bir hikayeyle ekranda olacağız.

Keşke üç çocuğumuz olsa

Oğlunuza en çok hangi mesleği, ne tür bir işi yakıştırıyorsunuz?

- Onun üzerinden heveslerim ya da hırslarım olmaz. Mutlu olduğu, yaparken çok keyif aldığı ve onu beslediğine inandığım herhangi bir meslek seçebilir. Bu beni, onun adına her şeyden çok mutlu eder.

Can bir kardeş istiyor mu ya da siz ikinci çocuğu düşünüyor musunuz?

- Can tarafından bir süredir kardeş lafı hayatımıza girdi! Keşke en az üç çocuğumuz olsa... Ama günümüz şartlarında, özellikle büyük şehirlerde bunun pek de kolay olmadığını düşünüyoruz uzun zamandır. Kardeş ve karındaş arasındaki farkı bilip, hayatında çok özel dostları olmasına duacıyız...