Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Edebiyat Haftanın Kitapları
        • 1

          HAYAT EN ÇOK İYİLERİ KIRAR
          (Prof. Dr. Acar Baltaş)

          Türkiye’nin en önemli psikologlarından Prof. Dr. Acar Baltaş'ın, 50 yıllık mesleki birikim ve hayat yolculuğunu anlattığı 'Hayat En Çok İyileri Kırar' Kronik Kitap'tan çıktı. 320 sayfalık nehir söyleşi tarzındaki kitapta Baltaş, anlamlı ve mutlu yaşama ilişkin ipuçları verirken, “Hayat sadece amaçlarının peşinde olmaktan ya da sadece mutluluktan ibaret değildir. Hayat her yaşta, her zaman fırsatlar sunar. Yaşamımızı her yaşta değiştirmek mümkündür. Her gün anlamlı görünmeyen işleri yaparak da mutlu olmayı başarabiliriz. Sizin var olana kattığınız anlam, kendinize verdiğiniz değer ve misyondur belirleyici olan. Kaldı ki insanı motive eden şey mutlu olmak değil, hayatıyla ilgili başarılı sonuçlar alacak davranışlar konusunda istekli olmaktır" diyor.

        • 2

          BAZUKA
          (Murat Uyurkulak)

          Murat Uyurkulak, Can Yayınları'ndan çıkan ilk öykü kitabı Bazuka’da okurlarına birbirinden acayip dokuz öyküyle sesleniyor. Hayatla arasına bir çizgi, bir katman koymaya gerek duyulmamış öyküler bunlar. Hınzır bir gülümsemeyle yazılmış çoğu ve yazarının murat ettiği gibi, çoğu zaman hınzır bir gülümsemeyle okunuyor. Uyurkulak Bazuka’ya, edebiyatımızın kayıp isimlerini selamlayarak başlıyor, hayatımızın her ânına dokunup kaybolan figürlerle, hayatımızın her ânına dokunan ama çoğumuzun görmezden geldiğimiz toplumsal yüzleşme hikâyeleriyle devam ediyor. Farklı kimliklerden, farklı zamanlardan yepyeni sesleri bir araya getiriyor.

        • 3

          YİNE Mİ CİN FİLMİ
          (Dr. Gizem Şimşek Kaya ve Alper Kaya)

          56 yılda sekiz yerli korku filminin vizyona girdiği dönemlerden, bir yılda 62 yerli korkunun vizyona girdiği dönemlere nasıl geldik? Gerilim nerede biter, korku nerede başlar? Vizyona girmeyen korku filmlerinin unutulmaz yönetmeni kim? Ve tabii ki o meşhur soru: Yine mi cin filmi? Gazeteci-yazar Alper Kaya ile “kayıp film” statüsündeki 1949 yapımı Çığlık hariç Türkiye’de vizyona girmiş bütün yerli korku filmlerini izlemiş tek kişi olan akademisyen, yazar ve film eleştirmeni Dr. Gizem Şimşek Kaya; ilk örneklerinden son örneklerine kadar yerli korku ve gerilim sinemasına dair bütün merak edilenleri ve sormaya çekinilenleri bir araya getirdikleri kitap Karakarga Yayınları'ndan çıktı.

        • 4

          METAFOR
          (David Punter)

          VakıfBank Kültür Yayınları, yazar David Punter'ın metafor kavramının edebiyat, dil, kültür ve düşünce üzerindeki etkisini derinlemesine incelediği 'Metafor' isimli kitabı okurlarla buluşturdu. Kitap, metaforun tarihsel kökenlerini ve farklı kültürlerdeki rolünü ele alırken; edebî teori, felsefe, psikanaliz ve postkolonyal çalışmalarla olan ilişkisine dikkat çekiyor ve bu incelemelerini hem Batı hem de Doğu edebiyatından örneklerle zenginleştiriyor. Dil, edebiyat ve kültürel çalışmalar alanında önemli bir başvuru kaynağı olma özelliği de taşıyan bu çalışma, metafor kavramını pek çok yönden yeniden değerlendirirken okuyucuya da zengin teorik perspektifler sunuyor. Kitap dil, edebiyat ve kültürel çalışmalar alanında önemli bir başvuru kaynağı olmasıyla dikkat çekiyor.

        • 5

          SEKS YAPMA HAKKI
          (Amia Srinivasan)

          Oxford Üniversitesi’nde 1870 yılında Henry Chichele onuruna oluşturulan Chichele Profesörlük Kürsüsü’nün ilk kadın ve ilk beyaz olmayan toplumsal ve siyasi teori akademisyeni Amia Srinivasan’ın seksi tüm karmaşıklığıyla, toplumsal cinsiyet, sınıf, ırk ve güçle olan ilişkisi içinde ele aldığı kitabı Seks Yapma Hakkı, seks politikalarını tartışma tarzımızı ve bu alandaki sorunları tartışmaktan kaçınma şeklimizi altüst ediyor. Srinivasan, Mundi Kitap'tan çıkan eserined artık kendimizi seks üzerinden tanımlayabildiğimiz, kimi sevip kimle sevişebileceğimiz hakkında daha çok düşündüğümüz ve cinsel suçlara karşı #MeToo hareketi gibi kitlesel hareketler oluşturabildiğimiz dünyamızda seksin bugünkü anlamının izini sürüyor.

        • 6

          AHENK İÇİNDE
          (İlksen Utlu)

          Yazar ve farkındalık (mindfulness) eğitmeni İlksen Utlu’nun özellikle şehirde yaşayan insanlara, kendileriyle ve hayatla uyum içinde bir yaşam sürdürebilmek için faydalı öneriler sunan yeni kitabı Ahenk İçinde, bunun ancak bir parçası olduğumuz doğayla ilişkimiz üzerinden mümkün olabileceğini anlatıyor. Hayatın içinde daha çok anlam, dinginlik bulmak, olağanın içindeki mucizeleri görüp keyfini sürebilmek için sunduğu önerilerle bir rehber niteliğindeki kitap, özgün doğamızla bağlantımızı hatırlatmayı amaçlıyor. Daha önce ilk çocuk kitabı Üzüntü ile Neşe, Gezerler Hep El Ele’yi çıkaran Utlu, şimdi de Doğan Novus tarafından yayımlanan Ahenk İçinde adlı kitabıyla okurlarla buluşuyor.

        • 7

          ANKARA'DA FOTOĞRAFÇILIK VE POSTA KARTLARI
          (Erman Tamur)

          Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (VEKAM) yeni kitabı Antranik’ten Foto Rıdvan’a, Mugamyanlar’dan Gökçeatam’a Ankara’da Fotoğrafçılık ve Posta Kartları (1890-1960) Koç Üniversitesi Yayınları’ndan çıktı. Erman Tamur’un kaleme aldığı kitapta Ankara’nın 1890-1960 yıllarına yaşanan toplumsal değişime bu kez fotoğrafçılık ve posta kartları üzerinden ışık tutuluyor. Fotoğrafların bir şehrin mimari dokusunda gerçekleşen değişimleri anlamanın en kestirme yollarından biri olduğunu ortaya koyan kitap, toplumsal hayatın görsel hafızasını renkli örneklerle belgeliyor. Dönemin öne çıkan fotoğrafçılarının yaşam öykülerine, meslek ve sanat anlayışlarına yer verilen kitapta fotoğrafhanelerin artışı, mesleki örgütlenme girişimleri ve şehrin semtleri de kapsamlı olarak ele alınıyor. Kitap 400’ü aşkın siyah-beyaz fotoğrafı, 300’ü aşkın siyah-beyaz posta kartını ve 70’i aşkın renkli posta kartını içeriyor.

        • 8

          BENİM HİÇ SUÇUM YOK
          (Sabâ Altınsay)

          Dağılan bir ailenin; tercihler, kararlar ve eylemlerle değiştirilen bir yazgının trajedisi… Düşbaz Kitaplar, Türkçe edebiyatın etkileyici isimlerinden Sabâ Altınsay’ın, kadın karakterlerin belirleyici olduğu bir aile ve aşk hikâyesini kaleme aldığı Benim Hiç Suçum Yok adlı ödüllü romanını, yeni kapak tasarımı ve yeni baskısıyla okurlarla buluşturdu! Bir anne ve bir eş olarak Behice Hanım’ın, hovarda oğlu Cihan Nedim’in ve onun âşık olduğu hayat kadını Mercan’ın odağında gelişen roman, seçimlerimizin bizi nasıl bir trajediye sürükleyebileceğini hem psikolojik hem de edebi çözümlemelerle anlatıyor. Altınsay’ın, yoksulluğu, sefaleti ve çaresizliği tüm çarpıcılığıyla resmettiği İkinci Dünya Savaşı’nı arka planına alan Benim Hiç Suçum Yok’ta, hem diğer karakterlerin hem de metnin kaderine kadınların kararları ve eylemleri yön veriyor.

        • 9

          DOSTLUK-SİYASAL BİR İNCELEME
          (Seray Kumlu)

          Akademik çalışmalarını bağımsız araştırmacı olarak sürdüren Seray Kumlu’nun, dostluk ilişkisini siyasal biraradalıklar bağlamında ele aldığı çalışması Dostluk –Siyasal Bir İnceleme, Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı. Homeros’tan Aristoteles’e, Hıristiyanlıktan modernliğe dostluğun siyasal kavranışlarını masaya yatırdığı kitapta Kumlu ayrıca, dostluğun önüne dikilen “kardeşlik”i ve karşısında inşa edilen “düşman”ı da hem tarihsel hem düşünsel bağlamı içinde kavramaya çalışıyor. Dostluk ilişkisinin, gelecek politik tasarımlar için neden bir köşede kalmaması gerektiğine de işaret eden Dostluk, siyasal düşünceye, siyasal biraradalık formlarının kuruluşuna ve elbette sevgiye dayalı ilişkinin kamusal görünümlerine ilgi duyan her okura hitap ediyor.

        • 10

          DENİZ DİNOZORUNUN SIRRI
          (Ecem Kodak)

          Su bilimleri mühendisi Ecem Kodak’ın kaleme aldığı Deniz Dinozorunun Sırrı Altın Kitaplar etiketiyle piyasaya çıktı. Türkiye’nin deniz biyoçeşitliliğini ve iklim krizinin su yaşamına etkisini anlatan kitabın gerçeğe uygun çizilmiş, dikkat çekici resimleri sanatçı Serhat Gürpınar imzası taşıyor. Kodak, “Bu kitap aracılığıyla çocuklarımıza Türkiye’nin su altı zenginliklerini tanıtmak istedim. Böylece su yaşamını benimseyip korumalarına katkı sağlamayı amaçlıyorum.” Kitap, bir yandan göç etmeye hazırlanırken diğer yandan müsilaja çözüm arayan iki lüferin hikâyesi anlatılıyor. Bu yolculuk onları Mersin balığından orfoz ve deniz çayırlarına dek nesli koruma altındaki pek çok deniz canlısına götürüyor. Kahramanlarımız, Türkiye’nin deniz biyoçeşitliliğini öğrenirken iklim krizi, yasak avcılık ve istilacı türlerle de mücadele ediyor.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa