Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Afrika’da yeni bir devlet doğuyor

        Sudan'ın iki ayrı devlete bölünmesi önünde engel kalmadı. Güney Sudan'ın kuzeyden ayrılması konusunda 9 Ocak’ta yapılan referandumdan yüzde 98,83 oranında 'evet' oyu çıktı. Ülkenin kuzeyinde yaşayanlar da Güney'in bağımsızlık talebini kabul etmiş görünüyor. Sudan Devlet Başkanı Ömer Hasan el Beşir, yayınladığı kararnameyle referandum sonuçlarını resmî olarak kabul etti.

        BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, referandum sonucunun, Güney Sudan halkının bağımsızlık yönünde iradesini yansıttığını ifade etti. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Güney Sudan ile uzun vadeli bir ortaklık arayışı içerisinde olacakları taahhüdünde bulunurken, ABD Temmuz ayında Güney Sudan’ı bağımsız bir devlet olarak tanıyacağı mesajını verdi.

        Sudan’da yaklaşık 2 milyon insanın hayatını kaybettiği 20 yıllık iç savaşın üzerinden neredeyse altı yıl geçti. 2005 yılında Müslüman kuzeylilerle Hrıstiyan güneyliler arasında imzalanan barış anlaşması bu kanlı sürece son vermişti.

        Resmî ayrılık 9 Temmuz'da

        Deutsche Welle'nin haberine göre; Anlaşmanın süresi 9 Temmuz’da sona eriyor. Bu tarihle birlikte aynı zamanda ülkenin siyasi yapılanması ve daha da önemlisi petrol gelirlerinin dağılımı ve paylaşılmasındaki mevcut uygulama da sona erecek. Güney'in Kuzey'den ayrılması konusunda bir referandum düzenlenmesi de 2005 yılında imzalanan anlaşmanın bir parçasıydı. Ocak ayında yapılan referandumda Sudan’ın güneyindeki seçmenlerin yaklaşık yüzde 99’unun bağımsızlık yönünde oy kullanması üzerine ülkenin 9 Temmuz tarihinde resmen Güney ve Kuzey diye ikiye ayrılması bekleniyor.

        Referandumun sonucu Batı dünyasında memnuniyetle karşılandı. Bağımsızlık yönünde oy kullanan Güney, şimdi tüm dünyada tanınmayı umut ediyor. Daha da önemlisi Kuzey Sudanlılar tarafından tanınmak. Nitekim Sudan Devlet Başkanı Ömer Hasan El Beşir, yayınladığı kararnameyle “referandumun sonucunu tanıdığını” bildirdi. Norveç de temmuz ayında Güney Sudan’ı “bağımsız ve egemen” bir devlet olarak tanımayı amaçladığını açıkladı.

        Ancak Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın Afrika özel temsilcisi Walter Lindner, Kuzey'deki hassas durumun göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor: “Kendinizi bir dakika için kuzeylilerin yerine koyarsanız, şunu görürsünüz: Topraklarının üçte birini ve petrol gelirlerinin üçte ikisini kaybettiler; Darfur sorunu çözülmedi. Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde savaş suçuyla yargılanan bir devlet başkanları var.”

        ABD'den ılımlı mesaj

        Bazı diplomatlar, Güney'in düzenli bir şekilde Kuzey'den ayrılması konusunda Beşir’in işbirliği göstermesinin sonucu olarak Devlet Başkanı’na bazı imtiyazlar verileceği ve bunlardan birinin Lahey’deki mahkeme tarafından çıkarılan uluslararası tutuklama emrinin askıya alınması olacağı yönünde spekülâsyonda bulunuyor.

        Öte yandan ABD’den de Sudan’a yönelik ılımlı mesajlar geldi. ABD, Sudan'ı, terörizmi destekleyen ülkeler listesinden çıkarmak üzere harekete geçti. Sudan hükümetiyle bu konuda müzakerelere başladıklarını belirten ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Güney Sudan'daki bağımsızlık referandumunun başarıyla gerçekleştirilmesinin bu süreçte önemli rol oynadığını ifade etti.

        Sudan’da tartışmalı Abyei petrol bölgesinin kaderi ve petrol gelirlerinin paylaşımı en önemli sorunlardan biri. Petrol bölgelerinin büyük bölümü güneyde bulunuyor ancak faaliyette olan tek petrol borusu kuzeyden geçiyor. Gelirlerin nasıl paylaşılacağı konusu belirsizliğini koruyor ve bu sorunun çözümünde başarısızlığa uğranılması halinde yeni çatışmalar yaşanmasından endişe ediliyor. BM’nin eski Güney Sudan Koordinatörü Peter Schumann, şu değerlendirmede bulunuyor:

        “Sudanlıların çok büyük çatışmalara karışacaklarını tasavvur edemiyorum. Politika tabii ki söz sahibi olacaktır. Kuzeyde radikal İslamcı bir devlet, güneyde ise çok zayıf ve kırılgan bir devlet göreceğimizi düşünüyorum. Öte yandan, Sudan önceki gibi hâlâ bir kriz bölgesi. Tek başına referandum ya da bölünmeyle iki devletin ortaya çıkmasının istikrar sağlamayacağı bilinmelidir. Bölgedeki çoğu ülke, çoğu hükümet istikrarsızlıktan besleniyor ve bu tabii ki yeni Kuzey Sudan ve yeni Güney Sudan için çok zor olacaktır" şeklinde konuşuyor.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa