Obama böyle korunuyor

ABD Başkanı Barack Obama’nın güvenliği için ne tür önemler alınıyor? Başkan, en çok kimler tarafından tehdit ediliyor?

Alp Ulagay yazdı / HT Pazar

Obama’ya çok özel koruma

İki yıl önceyi hatırlayın. Amerikan halkıyla bütünleşmekten kaçınmayan, her fırsatta kalabalığın içine dalan, insanlarla kucaklaşan bir başkan adayı vardı ABD’de. Başkan seçildiği takdirde Beyaz Saray’ı da halka açacağını söyleyen bir adam. O adam, yani Barack Obama, 2008’in kasım ayında başkan seçildi. Ve birden halkla iç içe o adam gitti, kabuğuna kapanan, kamuya açık alanlarda daha az görünen bir adam geldi yerine. Bu tutumun sinyali 2008 seçimlerinden 18 ay önce verilmişti aslında. Bunun en büyük sebebi de Obama’nın daha Demokrat Parti’nin başkan adayı seçilmesinden aylar önce yaşanan gelişmeydi. Amerikan gizli servisi, 2007’nin mayıs ayında başkan aday adayı Obama’ya bir bilgi notu iletti. Bilgi notunda Obama’nın karşı karşıya bulunduğu tehditlerden bahsediliyordu. Bu, başkanlarının güvenliğine verdiği önemle tanınan ABD için bile alışılmadık bir durumdu. Başkanlık seçimlerinden bir buçuk yıl önce bir aday adayı aldığı tehditler nedeniyle uyarılıyor ve önlem alınacağı belirtiliyordu. Hakikaten de, o tarihten sonra Obama’nın korumasını üstlenen güvenlik şirketi Funk’ın yerini gizli servis elemanları aldı. Böyle bir uyarının ve değişikliğin en büyük sebebi, ABD’deki kimi silahlı bazı aşırı sağcı örgütlerin artan faaliyetleri ve bunların ana hedefinin de Obama olmasıydı. Benzer tehditler yüzünden, 1996’da yine bir aday olan Colin Powell başkanlık sevdasından vazgeçmişti. Buradan yola çıkan Amerikan gizli servisleri yemin töreninden önce, zaten sıkı güvenlik önlemlerini gözden geçirdi, bazı noktalarda değişiklikler yaptı. İşte Obama’nın güvenliğinin kilit noktaları ve ona yönelik tehdidin sınırları.

GÜVENLİĞİN 5 KİLİT NOKTASI

1. Alev püskürten helikopter

Başkan Obama, özel başkanlık uçağı Air Force One’dan indiği gibi Mairne One isimli VH-3D helikopterine biniyor ve ara mesafeleri onunla kat edip limuzinin de bulunduğu konvoyla buluşma noktasına gidiyor. Helikopter, ısıya duyarlı füze saldırılarına karşı alev püskürterek yön şaşırtabiliyor.

2. Zırhlı ‘Canavar’ Cadillac

Obama’nın seçilmesinden sonra Başkan’ın makam otomobili de değiştirildi. Geçen yıldan beri kullandığı “Canavar” (The Beast) isimli Cadillac marka limuzin, bir zırhlı askeri aracın özelliklerine sahip. Otomobil ve kamyon parçalarından özel olarak inşa edilen limuzinin kapıları tam 20 santim kalınlığında bir metalle kaplı. Camların ise 4 santim kalınlığında olduğu söyleniyor. Canavar Cadillac, hem ağır silahların ateşine, hem roket atışına hem de kimyasal saldırılara dayanacak şekilde tasarlanmış.

3. Makineli tüfekli Chevrolet

Başkan’ın konvoyunu sadece kendi otomobilinden ibaret sanmayın. Muhtemel saldırılarda hedef şaşırtmak ve korumak için birçok araç onun otomobiline eşlik ediyor. Bunların en önemlisi ise ağır makineli tüfekle donatılmış bir Chevrolet Suburban.

4. Uziye dayanıklı takım elbise

Benzer bir giysiyi çeyrek asır önce bir başka ABD Başkanı, Ronald Reagan da giyiyordu. Barack Obama da 19 Ocak 2009 günü yemin töreninde kurşuna dayanıklı takım elbiseyle konuştu. Kolombiya firması Miguel Caballero’nun tasarladığı söylenen giysi, üç ayrı tabakadan oluşuyor. En alt tabakanın 9 mm kurşuna, üstteki tabakanın ise Uzi gibi otomatik silahların kurşunlarına dayanıklı olduğu söyleniyor.

5. Kurşun geçirmez cam

Bu uygulama Obama’nın Başkan seçildiği akşam başlamıştı bile. O akşam çeyrek milyon kişiye, kurşun geçirmez bir camın arkasından konuştu. Obama’nın ülke dışına yaptığı özel ziyaretlerde de konuşma yaptığı açık hava mekânlarına bu kurşun geçirmez panel kuruldu. Geçen aralık ayında Norveç’te gizli servis elemanları Obama’nın kalacağı otelin terasına kurşun geçirmez cam monte etti.

En büyük tehdit aşırı sağdan geliyor

The Southern Poverty Law Center (SPC), 1971’den beri ABD’deki aşırı sağcı ve fanatik örgütleri takip eden hatta bunlar hakkında hukuki girişimlerde bulunan bir sivil toplum örgütü. SPC, bundan 15 yıl önce Bill Clinton döneminin Adalet Bakanı Janet Reno’yu aşırı eğilimli milis kuvvetleri hakkında uyarmıştı. Bu uyarı notundan altı ay sonra, aşırı sağcı fanatik Timothy McVeigh, Oklahoma City’deki federal hükümet binasını bombayla havaya uçuran ve 168 kişinin ölümüne yola açan eylemi gerçekleştirdi. SPC’nin uzmanlarından Mark Potok, geçen yıl ‘İkinci Dalga: Milislerin Dönüşü’ başlıklı raporunda, benzer bir aşırı sağ yükselişinin söz konusu olduğunu ve Obama’nın en önemli hedef haline geldiğini yazdı. Bu kadar da değil. SPC’nin bu ay başında yayınladığı son rapor durumun vahametini daha iyi ortaya koyuyor. Rapora göre, ABD’de aşırı sağcı, hükümet karşıtı yurttaş grupların sayısı bir yılda 149’dan 512’ye çıktı. Üstelik 127’si de silahlı gruplardı. Tam da bu eğilimin göstergesi olarak, 2008 seçimlerinden birkaç hafta önce Daniel Cowart (üstte) ve Paul Schlesselman adlı aşırı sağcı iki militan, Obama’yı hedef alan bir saldırı planladıkları gerekçesiyle tutuklanmıştı.