CHP'den Kürt sorunu çıkışı!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, partilerine bağlı milletvekillerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yemin etmemesinin son derece demokratik bir hak olduğunu belirterek, "Aslında çok yeni bir süreç. Son derece demokratik bir haktır. Böylesi bir demokratik hakkı kimsenin küçümsemeye de hakkı yok" dedi.

Bir dizi gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Tunceli'ye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, gündemle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yemin etmeme tavırlarının sonuç alınıncaya kadar süreceğini belirten Tekin, "Daha eylemin üstünden 24 saat geçmeden CHP belli saldırılarla karşı karşıya kaldı. Son derece demokratik bir haktır. Böylesi bir demokratik hakkı kimsenin küçümsemeye hakkı yok. Siyasi partilerin demokrasi içinde yapabileceği eylemler vardır. Bu da bir eylem türüdür. Kimileri beğenir, kimileri beğenmez. Başka türlü eylem de söz konusu değil. Bu eylemimiz sonuç alınana kadar da devam edecek" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın yargı kararlarına saygılı olmaları yönündeki çağrısına tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Erdoğan ve AK Parti yetkililerinin buna yönelik söylemlerinin kendisini dehşete düşürdüğünü söyledi. Tekin, "Şu anda 2002 ile 2010 arasında Sayın Başbakan ve AK Partili yetkililerin yargıyla ilgili söylemiş olduğu bir kısım şeyleri sizinle paylaşmak istiyorum. 'Milletin iradesine kimse ipotek koyamaz', 'Kırılsın bu eller', 'Hiçbir güç millet iradesinin üstünde değildir'. Kendilerine gelince millet iradesi diyecekler. Başkasına yönelik saldırı olunca hukuku, yargıyı yok sayacaklar. Ama başka bir siyasi parti böyle bir olayla karşı karşıya kalınca kaldı ki bu Anayasa Mahkemesi de değil, iktidarın kendisinin oluşturmuş olduğu özel yetkili mahkemedir. Yani Sayın Başbakanın ve Adalet Bakanı'nın oluşturmuş olduğu iki tane yetkili savcıyla siz insanları hapsedeceksiniz, sonra döneceksiniz demokrasi dersi vereceksiniz. Bu konuda iki yüzlülük olmaz. Demokrasi çifte standart istemez. Bütün herkese seslenmek istiyorum bu sorun sadece 8 milletvekili sorunu değildir. Türkiye'nin demokrasi ve özgürlük sorunudur. Basının hapsedildiği, iş dünyasının konuşturulmadığı, sivil toplum örgütlerinin baskı altında olduğu; üniversitelerin adeta AK Parti'nin arka bahçesine döndüğü bir Türkiye'de demokrasi mücadelesi veriyoruz. Demokrasi ve özgürlük mücadelesi elbette zorlu bir mücadeledir. Ancak CHP bu mücadeleden asla vazgeçmeyecektir" diye konuştu.

"MEKTUP MYK'DA ELE ALINDI"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun uluslar arası kuruluşlara ve büyükelçilere niye yemin etmediklerine ilişkin yolladığı mektubun MYK'da kaleme alındığını belirten Gürsel Tekin, "Bu meşru bir haktır. Bu hakkımızı hem içeride, hem de dışarıda uluslar arası arenada arayacağız" ifadelerini kullandı.

"KURULTAY İRADESİNE SAYGILIYIZ"

Yeterli imza toplanması halinde kurultay iradesine saygı göstereceklerini belirten Tekin, "Arkadaşlarımız imza için 40 ilde toplantı yaptılar. Ayın 6'sında büyük olasılıkla eğer imzalar toplanmışsa bize ulaşacaktır. 640-650 imza toplanırsa biz kurultay iradesine her zaman saygılıyız. Ama gördüğüm kadarıyla daha imzalar gelmeden birçok imza da geri çekildi" şeklinde konuştu.

"KÜRT SORUNU EN TEMEL SORUNLARDAN BİRİDİR"

Kürt sorununun parlamentoda konuşulması gereken en temel sorunlardan olduğunu ifade eden Gürsel Tekin, bu sorunun mutlaka çözülmesi gerektiğini belirtti. Tekin, "Parlamentonun konuşması gereken en temel sorunlardan biri de Kürt sorunudur. Bu gece burada kaldım sabaha kadar kurşun sesleriyle, helikopter sesleriyle uyuyamadım. Olağan bir durum söz konusu değildir. Bu sadece Tunceli için söz konusu değil. Güneydoğu illerine gittiğinizde orada da ciddi sorunların yaşandığını ama bu sorunların görmezlikten gelinmesi Türkiye için hayra alamet değil. İktidarıyla, muhalefetiyle bu sorunun çözümü konusunda ne yapılacaksa çok hızlı şekilde yapılmalıdır. 12 Eylül'den bu yana bölgede olağan bir durum söz konusu değil. Halen kurşun sesleriyle insanlar yaşıyorsa burada çok ciddi sorunlar olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor. Bunlar ötelenecek sorunlar değildir. Asıl iktidarın ve siyasi partilerin bu sorunun çözümü parlamentoda çözmesi gerekiyor. Aksi taktirde ötelenirse daha da zorlaşacak gibi geliyor" dedi.

"ÇİÇEK, AK PARTİ'NİN DEĞİL, TBMM'NİN BAŞKANI OLSUN"

İsmi TBMM başkanlığı için geçen Cemil Çiçek'le ilgili görüşlerini de açıklayan Tekin, Çiçek'in AK Parti'nin değil TBMM'nin başkanı olmasını istediğini söyledi. Tekin, "Bizim olumlu ya da olumsuz bakmamızın çok fazla bir anlamı yok. Ama Sayın Çiçek'in geçmiş tecrübeleri deneyimleri var. O konuda sayın genel başkanımız da kendisiyle görüşürken Sayın Çiçek'in meclis başkanlığına sıcak bakılmıştır. Umut ediyorum ki sadece AK Parti'nin değil TBMM'nin meclis başkanı olur biz de bundan mutlu oluruz" ifadelerini kullandı.

Sivas'ta yapılması planlanan anmaya valiliğin izin vermemesine sert tepki gösteren Tekin açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Çok acı ve 18 yıl önce bir insanlık dramının yaşandığı Sivas'ta insanların kendi acılarını dindirmek için bugün kardeşlerini, annelerini, babalarını ziyaret etmek için gittiklerinde bir engelle karşılaşmaları kabul edilecek bir şey değildir. Böyle faşist bir anlayışı kabul etmemiz söz konusu değildir. Bugün genel başkan yardımcılarımız ve çok sayıda milletvekili arkadaşımız orada olacaktır. İnanıyorum ki bu kararı alan vali bu kararından vazgeçecektir. İnsanların acılarına bile tahammül edemeyecek bir iktidar düşünülebilir mi? Müze dediniz, kültür merkezi dediniz bu kültür merkezinin içine de o insanları katledenleri de koyacaksınız. Bu insanlarla alay etmektir. 35 aydınımızın ailelerine başsağlığı diliyorum. Umut ediyorum ki bu acılar son olacaktır. Sivas hiçbir zaman unutulmayacaktır. Aklıma geldikçe tüylerim ürperiyor bu kadar insanlık dramının yaşandığı bir yerde bu tür davranışlar kabul edilebilecek değildir."

İHA