Deli Mehmed rüzgârı 53 evi kül etti!

Bölge halkı arasında sürekli yön değiştirdiği ve şiddetli olduğu için ‘Deli Memed fırtınası’ olarak anılan rüzgârın etkisiyle büyüyen yangında 700 hektarlık alan zarar gördü.

Ormanlık alanda önceki gün saat 14.25 sıralarında çıkan yangın, saatteki hızı 50 kilometreyi bulan rüzgârın etkisiyle yayıldı.

Bölgeye 16 ilden çok sayıda takviye ekip gönderildi. Yangının tehdit ettiği 136 haneli Zeytinköy boşaltılırken, kısa süre sonra alevler evlere ulaştı.

Yangın, gece kontrol altına alınmak üzereyken rüzgârın şiddetlenip yön değiştirmesiyle yeniden büyüdü. Gece yarısı Zeytinköy’e de alevler yeniden girdi.

Yanan kovanlardan çıkan kızgın arıların saldırısına da uğrayan ekiplerin özverili çalışmaları sonucu, yangın dün saat 12.00 sıralarında kontrol altına alındı.

Yangında yaklaşık 300 hektarlık ormanlık alan ile tarım arazisi ve makilikten oluşan yaklaşık 400 hektarlık alan yandı.

Zeytinköy’de ise 53 ev tamamen yandı, 4 ev ağır hasar gördü. Ahır ve depolarla birlikte köyde toplam 68 yapı zarar gördü.

Yangın sırasında hayvanlarını kurtarmak isteyen 22 köylü ile söndürme çalışmalarına katılan 6 orman işçisi dumandan etkilendi; ambulanslarda tedavi uygulandı.

Köyde ilk belirlemelere göre 7 büyükbaş, 6 küçükbaş hayvan ile 7 eşek telef oldu. Yangının anız yakılması yüzünden çıkmış olabileceği değerlendiriliyor. Jandarmanın sabotaj ihtimalini de araştırdığı kaydedildi.

‘ARKAMI DÖNDÜĞÜMDE ALEVLERİN ETRAFIMIZA YAYILDIĞINI GÖRDÜM’

Gazete Habertürk muhabiri Kadir Temel, yangını takip ettiği Zeytinköy’de tehlike atlattı. Tamer, o anları şöyle anlattı:

“Saat 22.00 sıralarına doğru yangın kısmen kontrol altına alınmak üzereydi. Birden şiddetli rüzgâr çıktı. Zeytinköy’deki caminin arkasında alevleri görünce o bölgeye gittim...

İlk başta karşı yamaçta olan alevler şiddetini artırıp tersten esen rüzgâr nedeniyle yeniden Zeytinköy’e geldi ve yarım saatte bulunduğumuz bölgeye ulaştı...

Karşımdaki evin arkasından yükselen alevleri görüntülemek için deklanşöre basıp arkama döndüğümde yangının etrafımıza yayıldığını gördüm. Gazeteci arkadaşlarımla birlikte alevlerin arasından koşarak uzaklaştık...

O esnada yaşlı bir kişinin yol kenarından yangın bölgesine gittiğini gördüm. Engellemeye rağmen yaşlı kişi keçilerini kurtarmak için gitmesi gerektiğini söylüyordu...

O kişiyi ikna edemeyince ayaklarından ben, kollarından yanımda bulunanlar tutarak karşımızdaki su tankerine taşıdık...

Ben de o araca binerek bölgeden uzaklaştım. Bulunduğumuz bölgede biraz daha oyalansaydık oradan çıkmamız mümkün olmayacaktı.”