Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Türkiye'de "iktidar" analizi...

        Türkiye’de gerçek iktidar “kimler”? Türkiye’de 1946-1999 arasında görülen “seçkinler iktidarı” yerini “halk adına hareket eden-eder gibi görünen” yeni tip “iktidar seçkinlerine” mi bırakıyor ?

        Wright Mills bu soruyu “Amerika’da on yıllar önce” sordu ve konu hakkında “çok güzel bir kitap” yazdı ! 1950’lerin Amerikası “2001 sonrası Türkiye’ye benziyor muydu ?”

        Değerli “Haberturk.com” okuyucuları,

        “Bu iki kavram arasındaki fark nedir?” sorusundan başlayalım ve bugüne gelerek devam edelim…

        Seçkinler her zaman iktidardadırlar, iktidar seçkinleri ise seçkinler sınıfına gerçekte ait olmayan fakat seçim sonucu iktidara gelerek geçici olarak gerçek iktidar sahipleri ile işbirliği yapanlardır…Halkın içinden çıkarlar, iktidar seçkini olarak sınıf atladıklarını ve geldikleri yerde kalıcı olduklarını düşünürler…Bir sure sonra “seçkinlerin” tuzağına düşerler ve “sistemle barışırlar” ! Hayattaki en büyük yanılgıları budur…Bir kısmı tutundukları dalda kalırlarken, çoğu kullanılırlar.

        Bazıları nadiren varolan iktidarın yapısını değiştirme yolunda adım atabilirler…Sistemle “barışmadan” varolmayı denerler…Örnek istiyorsanız son 50 yılda ülkelerde iktidara gelenlere ve şimdi nerede olduklarına bakın... Veya daha büyük düşünün ve ABD’de “iktidar olan” askeri-endüstriyel komplekse karşı gelmeye çalışan Kennedy’nin başına gelenleri sorgulayın...

        Sevgili “Haberturk.com” okuyucuları,

        Kavramların “tespiti” ve yukarıdaki çıkarımlar sonrası bugünün Türkiye’sine baktığımda; son 7 yıldır hükümet edenler açısından çok önemli bir soru ortaya çıkıyor: Seçkinler iktidarına hizmet etmek için iktidar seçkini mi olacaklar yoksa iktidar seçkini olmayı kabul etmeyip, “gerçek bir halk iktidarı” tesis etmek için mi çalışacaklar?

        Daha değişik sorayım; “yerli seçkinlere” dokunur görünüp “küresel seçkinler” ile işbirliği mi yapacaklar !

        Bugün AKP’nin “karar noktasında” durduğu “ayrım da” tam olarak bu ! Sistemle “halk adına çatışmaya devam mı edecekler” yoksa “sistemle huzur arayışına mı” girecekler…

        Bugüne kadar AK Parti’nin, iki rolü de iyi oynadığı ve “denge” konumunda kaldığı söylenebilir. İşte kendisine yüzde 46 oy getiren en önemli dinamik de bana göre burada gizli; halk adına “yerel seçkinlere baş kaldırır” görünmek ama aynı zamanda bazen “küresel seçkinler” ile işbirliği yaparak “bulunduğumuz bölgede denge” dinamiği yürütmek !

        DENGE TAMAM AMA ARTIK TÜRKİYE ADINA BİR KARAR VERMELİLER…

        Benim AKP’den Türk Halkı adına bir isteğim var; “başlattığı sistemle dalaşma” dinamiğinde asla vazgeçmesin ! Ama şunu da unutmasın; Türkiye’de yerleşik seçkinler iktidarına kafa tutar görünüp, küresel seçkinlere teslim olan iktidarlar, asla gerçek bir “halk iktidarı” tesis edemezler...IMF ile “anlaşma” veya “AB-Kıbrıs” gibi konularda “geri adım atması” vatandaş olarak beni endişelendiriyor…

        Sonuç: Türkiye’de “doktrin olarak” doğmuş ve “benimsenerek” iktidar olmuş bir yapı var mı ? “Seçkinler mi iktidar da” yoksa “iktidardakiler mi seçkinleşiyor” noktalarında “sentezi” sizlere bırakıyorum ve AKP’ye bir kez daha sesleniyorum; “yerel ve küresel seçkinlere açtığınız veya açmış göründüğünüz” savaştan vazgeçerseniz; BU HALK SİZİ UNUTUR !

        SON SÖZ : “Seçkinler iktidarına hizmet etmek veya iktdar seçkini olmak” Türk Halkının yararına değil…Sistemle “dalaşmaya” başlayan AKP “bundan asla geri adım atmamalı” ve “seçkinler iktidarı” bitene kadar bu “savaş “devam etmeli ! Teslim olursa; sonu olur !

        NOT : Burada “seçkinler” olarak tespit ettiğim asla TSK değil ! Kendi çıkarları için bu ülkeyi “çekip çevirenler, Hükümetler kurup devirenler” ve gerektiğinde TSK’yı da kışkırtmaya çalışanlar !

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa