Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Murat Bardakçı: Fetvalar

        "Aykut Yılmaz öğrencilerin kopya çekmekten cinlerle temasa, satrançtan büyüye kadar her türlü soruyu sorduklarını yazıyor.Bu gibi sorulara cevap, daha doğrusu “fetva” istenmesi Diyanet’in çok daha öncesine, “Meşihat”ın, yani Şeyhülislâmlık makamının mevcut bulunduğu asırlara uzanır."

        Gazetede bugün üniversite öğrencilerinin Diyanet’e sordukları sorularla ilgili bir haber var. Aykut Yılmaz öğrencilerin kopya çekmekten cinlerle temasa, satrançtan büyüye kadar her türlü soruyu sorduklarını yazıyor.

        Bu gibi sorulara cevap, daha doğrusu “fetva” istenmesi Diyanet’in çok daha öncesine, “Meşihat”ın, yani Şeyhülislâmlık makamının mevcut bulunduğu asırlara uzanır. Eski fetva mecmualarına baktığınızda, akla gelmesi bile zor meselelerle karşılaşırsınız.

        Bu gibi sorular sadece bizde değil, diğer Müslüman memleketlerde de sorulmuştur. Meselâ hiç unutmam, seneler önce İran’da bulunduğum sırada Humeynî’nin fetvalarının toplu şekilde yeraldığı kitabını, yanılmıyorsam “Tavzihu’l-Mesâil”i okuyordum ve tuhaf bir bahis dikkatimi çekmişti: “Bir mezarın üzerine büyük abdesti bozmanın hükmü nedir, günahı var mıdır?” diye soruluyor ve “Farkında olmadan yapıldı ise kusur yoktur” cevabı veriliyordu.

        Merak ettim, tanıdığım bazı mollalara “Bu fetvayı talep edenin merakı ciddî mi, yoksa eğlenmek mi istemiş?” diye sordum. “Ciddîdir. Adam gece karanlığında sıkışmış, işini bir yerde halletmiş, sonra o yerin mezar olduğunu farkedince telâşlanıp fetva istemiş olmalı. Böyle soruların sebebi hep bu şekildeki hadiselerdir” dediler.

        ASIRLARDIR AYNI SORU

        Dün, bu mevzuun üstadlarından olan bir dostumla konuşuyordum. O da aynı şeyi, yani fetva taleplerinin mutlaka yaşanmış bir hadiseden kaynaklandığını söyledi. Soruların çoğunun halkın bilmemesinden ve hattâ dinî cehaletten kaynaklandığını, bu işin tek-tük de olsa bazı kişiler tarafından özellikle son senelerde eğlence için yapılır olduğundan bahsetti ve Diyanet’in hangi sorunun ciddî, hangisinin edepsizce bir şaka olduğu ayırımına girmeden sorulan herşeye cevap vermek zorunda olduğunu anlattı.

        Aynen eski asırlarda Meşihat Makamı’na sorulanlar gibi...

        Daha önce de bahsetmiştim: Geçmişin fetvaları ile bugünküler arasında önemli bir fark var: Eski devirlerdeki fetvaların özelliği, sorulara sadece “Olur” veya “Olmaz” diye cevap verilmesi idi! “Olur”un yahut “Olmaz”ın altında nadiren de olsa aydınlatıcı açıklamaların yazıldığı görülürdü ama kafaları daha da karıştırmamak için açıklama gayet kısa olur, cevap da kesinlik taşırdı.

        Şimdiki fetvalarda “Olur” yahut “Olmaz” denmiyor, yazılıyor da yazılıyor ve tek kelime ile verilmesi mümkün olan cevap anlaşılmaz bir kavramlar yığını, bazen de muamma olup çıkıyor!

        NECATİ BEY’İN KİTABI

        Bahis fetvalardan açılmışken, geçen haftalarda yayınlanan çok önemli ve güzel bir eserden bahsedeyim: Necati Demirtaş’ın “Fetvâları İle Şeyhülislâm Ebüssu’ûd Efendi” isimli kitabından...

        Emekli hâkim olan Necati Bey sadece bugünün değil, eski hukukun da üstadıdır ve daha önce Çatalcalı Ali Efendi’ye, diğer şeyhülislâmlara ve yine Ebüssuud Efendi’ye ait binlerce fetvayı yayınlamış, fetva metinlerini günümüzün diline nakletmiştir.

        Necati Bey altı yüz küsur sayfalık bu son eserinde de fetvaları metinlerini açıklayarak neşrediyor. Eseri okuduğunuzda, Diyanet’e bugün sorulan birçok meselenin neredeyse beş asır önce Ebüssuud Efendi’ye de danışıldığını ama müşkülleri halledecek cevapların o zaman açık şekilde verilmiş olmasına rağmen ısrarla hâlâ aynı şeylerin sorulduğunu göreceksiniz...

        Ebüssuud Efendi, fetvalarında günümüzde de maalesef sık sık rastlanan berbat bir hadiseden, “çocuklara tecavüz” meselesinden de bahsediyor bu işi yapana ne ceza verilmesi gerektiğini tek kelime ile ifade ediyor:

        “Katlonulurlar!”...

        MURAT BARDAKÇI / GAZETE HABERTÜRK

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa