Şehit uzman çavuş Arslan'ı,13 bin kişi uğurladı
Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde yaralanan ve GATA'da şehit olan Jandarma Özel Harekat Uzman Çavuş 25 yaşındaki Nebi Arslan yaklaşık 13 bin kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı
Diyarbakır Lice İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli Özel Harekat Uzman Çavuş Nebi Arslan, geçen 31 Ocak günü Sur İlçesi'nde devam eden operasyonlar sırasında PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu yaralandı. GATA'da tedaviye alınan Arslan, dün akşam saatlerinde yapılan tüm müdahaleye rağmen şehit oldu. Şehit Arslan'ın cenazesi bugün GATA'da düzenlenen askeri törenin ardından helikopterle memleketi Konya'nın Akşehir İlçesi'ne getirildi. Buradan da cenaze aracılığıyla eskiden köy statüsündeki Değirmenköy Mahallesi'ne gönderildi.
Tedavi sürecinde yanında olan babası Kemal Arsalan ve ağabeyi Serdar Arslan da, şehit cenazesiyle birlikte Değirmenköy'e geldi. Bekar ve 4 kardeş olan şehit Arslan'ın cenazesi ilk olarak hellalik alınması için baba evine getirildi. Bu sırada yakınları gözyaşlarına boğuldu. Şehit Uzman Çavuş Arslan'ın amcası Ramazan Arslan da 'O ölmedi, yaşıyor' diye yakınlarını teselli etmeye çalıştı. Bir yakını ise 'Katiller kahrolsun. Biz dim dik ayaktayız' diye teröre tepkisini gösterdi.
Alınan hellalliğin ardından cenaze dualar eşliğinden dini ve askeri törenin yapılacağı Değirmenköy Camii'ne getirildi. Şehit Uzman Çavuş Arslan'ın yakınları tabuta sarılıp ağladı. Bu sırada şehit Arslan'ın eniştesi Arif Karpuz, ağlayan yakınlarına 'Ağlamayın. PKK'lıları güldürmeyin' diye uyarıda bulundu. Daha sonra şehit Arslan'ın ağabeyi Serdar Arslan ve diğer yakınları da tabutun başına gelip, sarılarak veda etti.
Şehit Uzman Çavuş Arslan'ın cenazesi yapılan dini ve askeri törenin ardından mahalle mezarlığına gözyaşları içinde defnedildi.
ANNESİ, 10 YIL ÖNCE ÖLMÜŞ
ÇOCUKLUK HAYALİ ASKER OLMAKMIŞ
Amca Ramazan Arslan da, şehit Uzman Çavuş Nebi Arslan'ın daha önce astsubaylık sınavına girdiğini kazanamayıncada uzman çavuş olduğunu belirterek, şunları söyledi: 'Nebi daha önce Balıkesir'de astsubaylık için sınava girmişti. Konuşmasında küçük sorun vardı, o nedenle mülakattı kazanamadı. Kazanamadığı için çok üzülmüştü. Çünkü çocukluk hayaliydi asker olmak. Daha sonra vatani görevini yapıp geldi. Ardından uzman çavuşluk sınavına girdi ve kazandı. Çok iyi ve melek gibi bir insandı. Dedesini ismi verilmişti. En son bir hafta önce cep telefonla aramıştım, ama cevap vermemişti. Daha sonra o, yengesini aramış ve yorgun olduğu için uyuduğunu ve telefonun sesini duymadığını söylemiş. Askerliği çok severdi ve köye geldiğinde de ava çıkardı. Çok işi nişancıydı. Güzel atış yapardı. Vatan sağolsun.'