Davutoğlu: 258’in üstüne çıkacağız

GAZETE HABERTÜRK

Başbakan Ahmet Davutoğlu, erken seçime gidilirken, yürüttüğü koalisyon görüşmeleri, 12 Eylül’de yapılacak AK Parti Kongresi ve 3 dönem sınırlaması kalkan milletvekillerine ilişkin önemli değerlendirmeler yaptı. Çankaya Köşkü’nde gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Davutoğlu, şu mesajları verdi:

HDP İLE DE GÖRÜŞTÜM: Önce bütün partilerle bir tur görüşme yaptık. HDP’nin çok kışkırtıcı beyanatları olmasına rağmen daha o zaman operasyonlar başlamamıştı; terör, eylemler ve bu durum. Onlarla da görüştüm, çünkü o gün de söyledim, yüzde 13.5 oy alan bir parti yok sayılmaz. Bu kitlelere saygım gereği ben herkesle görüşürüm.

YOL KAZASI: CHP’yle yaptığımız müzakerelerin bence topluma ve siyasetimize kazandırdığı en önemli kazanım üslup ve iletişim, siyasi iletişim kazanımıdır. Tabii en önemli fark daha ikinci görüşmemizin olduğu günde; yani onların hükümeti denmesi, yani 13 yıllık geçmişe nasıl bakacağımız noktasında bir farklı perspektif vardı.

MHP’NİN ŞARTLARI: Sayın Bahçeli çok net bir şekilde bize 4 şart öne sürdü. “Gördüğümüz kadarıyla sizin bu şartlarda sizinle uzlaşmamız, sizin de bu şartları kabul etmeniz mümkün görünmüyor. Dolayısıyla bir koalisyon imkânı yok” dedi. Yani bu sonuca müzakereler neticesinde gelmedik. En başında Sayın Bahçeli bunu açık ve net bir şekilde ifade etti. Sonra da “Sizin azınlık hükümetinize destek vermeyiz, sizin erken seçim teklifi getirmeniz durumunda Meclis’e girer ‘Hayır’ deriz, sizinle seçim koalisyonu da kurmayız” dedi. Olabilecek senaryoların 4’ünü bir hamlede tüketmiş oldu. Geriye bir tek Sayın Cumhurbaşkanı’nın seçime götürmesi kalıyor; yani 5’incisi o.

Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir

GÖREVİ İADE ETTİM: Meşruiyet ve anayasal, yasal çerçevenin bana verdiği görevler vardı. Cumhurbaşkanı’mız verdiğinde ben bunların hepsinin gereğini yaptıktan sonra elimde görevi tutmayı da doğru görmedim. Onun için MKYK’yı bir gün öne aldım. MKYK’dan sonra Genelkurmay devir teslimi vardı. Ondan sonra bakın saat bile vakit geçirmedim, Sayın Cumhurbaşkanı’mıza görevi iade ettim.

HER ŞEYİ YAPTIM: (“Şu anda ‘Ben her şeyi yaptım’ diyebiliyor musunuz?” sorusu üzerine) Kesinlikle. Onu dememiş olsaydım iade etmezdim açık söyleyeyim. Her şeyi yaptım, gönlüm gayet müsterih. Görevimi yaptım, iade ettim ve önüme bu sefer başka bir şeyle bakıyorum. Kongre ve diğer konuları önüme aldım, ona bakıyorum. Arkada bütün ihtimalleri tüketmeden görevi iade etmezdim.

ADAY LİSTELERİ: Bir kere 258’in üstüne çıkacağımız için inşallah tekrar aday listelerinin bu anlamda da değerlendirilmesine ihtiyaç var. Parti kurulları içinde tekrar adaylık süreci işletilecek, yeni müracaatlar alınacak, eskiler gözden geçirilecek.

‘KENDİNE ROL BİÇTİ’ DEMESİNLER: (Olası seçim hükümeti) İlk defa olacağı için hukuki tartışmalar da olabilir. Önemli olan oradaki 2.5-3 ay görev yapacak bu hükümetin uyumlu bir hükümet olması. Benim de diyelim böyle bir görevlendirme şartları ortaya çıkması durumunda göz önüne alacağım şey ehliyet, liyakat ve uyumdur, ama daha bunları söylemek için erken onu da söyleyeyim. Hani “Davutoğlu kendine yeni bir rol biçti, bir de hükümet kuruyor” demesin kimse. Daha 5 gün var.

KAPI HÂLÂ AÇIK: Ben hâlâ bu kapıyı açık bırakmaya taraftarım. Eğer tekrar görüşlerini, şeyi gözden geçirirlerse seçime gitme noktasında kurulacak seçim hükümetleriyle ilgili rezervlerini CHP, MHP, AK Parti birlikte genel başkanlar oturup konuşabiliriz.

HDP’NİN HÜKÜMETTE YER ALMASI: Anayasal çizgiyi Cumhurbaşkanı’mızın ve benim uygulamak zorunda bırakmamızın müsebbibi biz olamayız. Böyle bir durum söz konusu olduğunda Anayasa “Parlamentodaki bütün partilerden bakanlar olacak” diyorsa biz de herhalde Anayasa’nın dışına çıkamayız. HDP’yi Meclis’e biz getirmedik. Meclis’te ortaya bir hükümet çıkmamasının sorumlusu biz değiliz.

BAŞKANLIK TARTIŞMASI: Cumhurbaşkanlığı makamının sürekli tartışma konusu halinde tutulması doğru değil. Siyasi olarak değil, toplumsal huzur bağlamında değil, devlet geleneğimiz bağlamında değil. Sistemin değişmesi gerekir mi, değişmesi gerekir.

VESAYET TARTIŞMASI: “Vesayetten kurtulsun da gelsin” gibi şeyler söylemek kolaydır da ülkem söz konusu olduğunda her şey teferruattır, onun gereğini yapmak daha zordur. Şimdi böyle bir tablo karşısında olması gereken nedir?

KONGRE KAYGIM YOK: Kongreyi ertelemiş olsak, ya AK Parti içinde ya da Türkiye’de olağan dışı bir atmosfer varmış gibi bir kanaati sanki bizim de benimsediğimiz sonucu çıkabilirdi. İkincisi şöyle bir şeyi yaydılar; benim üzerimde çocukça bir psikolojik baskı oluşturmak için. Yani benim bu konularda ne kadar dirençli olduğumu herkes bilir. “Efendim, Davutoğlu’nun kaygısı kongreye Başbakan olarak gitmek için koalisyon kurmak istiyor. Dolayısıyla koalisyona mahkûm. Davutoğlu koalisyonu istiyor, Cumhurbaşkanı istemiyor.” Benim bir kongre kaygım yok. Ola ki başka bir arkadaş da aday olmak isterse bu da onun en doğal hakkıdır. Kim olursa olsun. Kongreyi arkama alarak seçime gitmek düşüncesi daha doğru olur.

TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ: Benim zihnimde bir model var ama bunu kurullarla tartışa tartışa olgunlaştırmak lazım. Bir tüzük değişikliği olacak. 3 dönemi dolduran arkadaşlarımız ve yeni dolduracaklar için bir yasak kalmayacak.

ÖZERLİK İLANINA İZİN VERMEYİZ:Şehir yapılanmalarına dönük operasyonlar devam edecek. Hiçbir şekilde şehirlerimizde, mahallerimizde öyle bir mahallenin önüne hendek kazmak, kapatmak vesaire yollarla bir tavır içine girmek; buna müsamaha edilmedi, edilmeyecek. Yine bu çerçevede Türkiye’de cari anayasal sistem varken ve HDP milletvekilleri de dahil olmak üzere herkes bu anayasal sistemin parçası olarak çalışmak sorumluluğu içindeyken birilerinin şurada, burada özerklik ilanı gibi tavırlar içine girmesine de izin vermeyiz. Kim bunu şiddetle yaparsa, şiddet gücü kullanarak yaparsa ona gerekli tedbiri alırız, başka yollara tevessül edenlere de yasal işlem başlatırız.