Yazarlar, Fenerbahçe - Gençlerbirliği maçını yorumladı

SERDAR ALİ ÇELİKLER: NEGATİF ENERJİ

Yani hakikaten “Bu kadar olmaz” denilen bir maçtı dünkü. Gençlerbirliği son derece pasif ve savunma da yapamayan bir görüntüdeydi. F.Bahçe ise gayet başarılı bir başlangıç yapıp ilk 20 dakikada yapılabilecek her şeyi yaptı. Rakibi ceza alanlarına sokmadılar, 2 topları direkten dönmüştü, bariz de 1 gol kaçırmışlardı.

26’da Issah; Mete Kalkavan’ın kıyağı ile 2. sarı kartı görmeyip Gençler 10 kişi kalmayınca Ümit Özat hemen müdahale etti ve Issah’ı kenara aldı. Bu dakikadan sonra da Fener baskılı, Gençler pasifti. Her şey yolunda gözükürken, taraftar memnun ki son dakikalardaki başarılı bir kontra kötü sonlanacakken Dirar kendi kalesini vurdu. Hakikaten bu kadar olmazdı.

2. yarı golle başladı ve Alper şahane bir gol attı. Sonra yine Fener üstünlüğü, hakedilmiş ikinci gol ile üstünlük geldi. Soldado-Valbuena- Oğuz Kaan üçlüsü ile akışkan ve hızlı/dikey paslarla akan F.Bahçe, futbolun adaleti ile öne geçmişti. 70’te her maçta olabilecek bir akın sonrası arkaya seken topta Milinkoviç golü atınca ne olduysa ondan sonra oldu. Takım birden durdu. 85’e kadar doğru dürüst bir baskı da kurulamadı. Bu bölümde biraz inançlı olsalar Gençlerbirliği 3. golü de bulurdu.

Geriye düşünce kazanamıyor! Skor üstünlüğünü yakaladığı karşılaşmalarda sahadan genellikle 3 puanla ayrılan Fenerbahçe, bu sezon geriye düştüğü hiçbir maçı kazanamadı. Son olarak dün 44’te 1-0 öne geçen Gençlerbirliği karşısında 2 puan yitiren Kanarya, daha önce Göztepe, Konyaspor ve her iki Trabzonspor maçlarında kayıp yaşamıştı.

F.Bahçe 70’te 2. golü yediği dakika ile 85. dakika arası hariç gayet başarılı bir maç oynadı. Ama negatif enerji var bu kulübün üstünde. Bunun sebebi sadece Aykut Kocaman’la ilgili değil. Bu camianın üstünde ölü toprağı var. 2-3 Haziran bu toprağı atmak ve yeniden dirilmek için muhteşem bir fırsat.

Ben böylesine bir maçtan sonra hocayı eleştiremem. Ama belli ki bu negatif enerji daha fazla ilerlemeye engel olacak. Kocaman’ın hafta içi yaptığı “Şampiyon olamayız” açıklaması belli ki futbolcuları da etkilemiş. 70-85 arası görülen teslimiyetin başka açıklaması yok. Bu sonuçla Başakşehir deplasmanında kesin galibiyet almak gerekir. Olur mu? Bu takım ile daha da önemlisi bu enerji ile çok zor gözüküyor.

ALPER

Harika bir gol attı. Neredeyse tüm faulleri aldı. İyi bir hücum performansı gösterdi.

METE KALKAVAN

Issah’ı atamadı. Büyük bir hata yaptı. Ama sonra bu pozisyonun etkisinde kalıp eyyam yapmadı. Kendisinin bu cesaretini Vodafone ve Türk Telekom statlarında da görmek isteriz.

FAİK ÇETİNER: HOVARDA FENERBAHÇE

Fenerbahçe’de maçtan önce Aykut Kocaman’ın ‘oynatmaz’ dedikleri (Valbuena, Soldado, Oğuz Kaan, Hasan Ali) sahada, ‘banko oynatır’ dedikleri (Fernandao, Aatif, Eljif Elmas) kulübedeydi. İsmail Köybaşı ise buhar olmuştu. Aykut Kocaman, hamle oyuncuları son 30 dakikalık Valbuena ile son 10 dakikalık Soldado’yu ilk 11’de sahaya sürmüştü. Mehmet Topal yine stoperde, Oğuz Kaan da orta alandaydı.

4- Fenerbahçe, bu sezon ligde oynadığı 20 maçın sadece 4’ünde kalesini gole kapattı. Kanarya, attığı 39 gole karşılık 24 gol yedi.

İlk 45 dakika bittiğinde skora inanmak zordu... Neden mi? Maçın ilk dakikasından itibaren oyunu rakip alana yığan ev sahibi, adeta tek kale oynuyor, birçok da fırsat yakalıyordu. Soldado ve Alper’in şutları direkten dönerken, Hasan Ali’nin kale önünden vurduğu topu içeri değil de dışarı atması zoru başarmasıydı. Bunlar F.Bahçe adına şanssızlıktı. G.Birliği ise ani ataklar kovalıyor, F.Bahçe’yi ‘pusuya’ düşürmek istiyordu. Misafir takıma devre biterken piyango vurdu. Sağdan Sessegnon’un getirdiği ve ortaladığı topta Dirar kafa ile Volkan Demirel’i avlayınca F.Bahçe bir de yenik duruma düşüyordu.

Kulübede fazlaca hamle oyunusu olmayan Aykut Kocaman, ikinci yarıda ilk 11’e müdahale etmedi. Bu yarının başında Alper’in şahsi gayretiyle yarattığı pozisyon ve sonrasındaki mükemmel vuruşuyla attığı gol, F.Bahçe’yi yeniden canlandırıyoru. Beraberlikten sonra Valbuena ve Alper Potuk’un adam eksilten dikine oyunuyla F.Bahçe rakip kale önünde cirit atıyordu. Ve yine Valbuena’nın soldan getirdiği, kale önüne Dirar’a gönderdiği topa bu oyuncu dokunuyor, hem kendini affettiriyor hem de takımını öne geçiriyordu.

ÜMİT ÖZAT: Yöneticilerin buralara girmesi falan. Konuşması. Futbolcu neden yerde yatıyormuş. Bunlar yakışmadı. İnsanlar ne bekliyor? Buraya gelip hiçbir şey yapmayalım mı?

İyi oynayan F.Bahçe’nin öne geçmesi sürpriz olmuyordu. Hücumu düşünecek planı ve gücü olmayan, Sessegnon’a şartlanan misafir takım yine ummadığı anda eşitliği yakalıyordu. Rakibin isteği yokken yine klasik bir F.Bahçe ikramı geldi. Yerini yadırgayan Topal’ın ters vuruşunda topu arka direkte tamamlayan Milinkovic maça yine denge getiriyordu. İnanılır gibi değildi. Kocaman’ın 10’ar dakika arayla yaptığı hamleler de yeterli olmuyordu. Son bölümde oyun yine doldur boşalta dönüyor. Ancak bu defa beklenen gol gelmiyordu. Aattığından fazlasını kaçıran, yediği golleri rakibine ikram eden F.Bahçe için sadece ‘hovarda’ diyebiliriz. Bir yandan hakemler, bir yandan da bu hovardalık ile şampiyon olunmaz.

VALBUENA

Ne kadar şahsi oynarsa oynasın, bu takımda banko forma giyecek oyuncuların en başında Valbuena geliyor. Eğer oynamasaydı F.Bahçe, G.Birliği karşısında da ‘pozisyon fakiri’ olurdu.

TRİBÜNLER NİYE BOŞ?

Kadıköy’de geçen haftaya kadar tribünler doluyordu. Ama dün taraftar yine stada gelmemiş. Bu tenhalıkta, acaba Aykut Kocaman’ın “Bizi şampiyon yapmazlar” sözlerinin payı var mı?

AYKUT KOCAMAN: Yeteri kadar atamazsan, öne geçmeyi başarmışken koruyamazsan, kaçınılmaz son geliyor. Artık ne diyeceğimi bilemiyorum.

BÜLENT YAVUZ: DİRAR'IN KARTI YANLIŞTI

Mete Kalkavan’ın yönettiği maça konuşulacak bir pozisyon var. O da 26. dakikada meydana geldi. Daha önce sarı kartı bulunan Gençlerbilriği oyuncusu Kamal Issah, Fenerbahçe yarı alanında Valbuena’ya taç çizgisi kenarında dizle müdahalede bulunuyor. Hakemin sadece faul vereceğini hisseden Sarı-Lacivertliler’in tamamı, kart itirazında bulundu. Öncelikle, her faul sarı değildir. Bu pozisyonda hakemin kartını kullanabilesi için şunlara bakılmalı: 1- Umut vadeden atak var mı? 2- Kontrolsüz hareket var mı? 3- Şiddet ve acımasızlık var mı? Baktığımızda, bunların 3’ü de yok. Haliyle sarı kart olmaz. Bir de UEFA’nın kesin prensibi şudur: İkinci sarılar yüzde yüz yerini bulmalıdır. Ancak aynı hakem daha sonra hemen hemen aynı yerden Dirar’a sarı gösterdi. Bu kart yanlıştı. Hakem, Valbuena pozisyonunda kart kullanmıyorsa, burada da vermemeliydi.