Emre Belözoğlu aktif futbol hayatını noktaladıktan sonra Fenerbahçe'de görev yapmak istediğini açıkladı

TRT Spor'da bir programa katılan Emre Belözoğlu, Fenerbahçe'ye transferinin sorulması üzerine konuştu. Tecrübeli futbolcu, sarı-lacivertlilerden resmi bir teklif almadığını ve aktif futbol hayatı devam ederken Fenerbahçe forması giyemeyeceğini belirtti. Başarılı yıldız, futbolu bıraktıktan sonra ise Fenerbahçe'de yönetici ya da başka bir pozisyonda görev yapmak istediğini vurguladı.

Emre, futbolu ne zaman bırakacağına dair yöneltilen soruya ise "Bunu şu anda söylemem doğru olmaz. Bu seneyi sakatlıksız belasız atlatırsak bakarız" cevabı verdi. Tecrübeli futbolcu, ileride federasyon başkanı olmak gibi bir hayalinin olmadığınıancak Arda Turan'ın bu konuda bir düşüncesinin bulunduğunu da belirtti. Emre, Fenerbahçe haricinde oynadığı tüm kulüplerden kendi isteğiyle ayrıldığını ancak sarı-lacivertlilere kırgınlığının bulunmadığını vurguladı. Tecrübeli futbolcu yabancı kuralıyla ilgili de açıklamalar yaptı.

Emre Belözoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

"Resmi olarak bir teklif almadım. Yöneticilerimizle birkaç kez istişaremiz oldu. Ama başta Göksel Gümüşdağ ve Medipol Başakşehir, Fenerbahçe'den ayrıldığımda bana sahip çıktı. Sayın Gümüşdağ'ın izni olmadan böyle bir şey yapmam mümkün değil. Fenerbahçe benim için çok farklı bir yer, çocukluğumda tuttuğum takımdı. Hüzünlü ve güzel günlerim geçti. Fenerbahçeli olduğumu asla gizlemedim. Sosyal medyada bana gösterilen büyük bir sevgi var, hak ediyor muyum hak etmiyor muyum bilmiyorum ama aktif futbol hayatım bittikten sonra Fenerbahçe'de görev alabilirim. Aktif futbol hayatım devam ederken bu mümkün görünmüyor."

"Kendine baktığın sürece bu mesleği yaparsın. Ben Türkiye'nin en sistemli kulübündeyim. Yaşıma en uygun, en doğru yerdeyim."

"Benim federasyon başkanı olmak gibi bir hedefim hiç olmadı. Arda olmak istiyor ama. O başkan olur, ben de yardımcısı..."

"Abdullah Avcı, rol model olabilecek bir teknik direktör. Medipol Başakşehir'de yeri geliyor sadece rakip analizi değil hakem analizi bile yapıyoruz."

"Çalıştığım tüm teknik direktörlere kendimi iyi gösterdiğimi düşünüyorum. Hepsinin benim üzerimde emeği vardır. Ancak Fatih Terim'in yeri bende ayrıdır."

"Alex de Sozua da Gheorghe Hagi de çok büyük oyuncular. Ancak Hagi'nin yeri benim için çok ayrıdır. Alex'le de çok güzel zamanlarımız geçti, her iki futbolcuya da camiaları hakkını veriyordur."

"Inter, benim oynadığım dönemde dünyanın en büyük kulüplerindendi. Ancak yaşadığım pubis sakatlığımı mental açıdan tam olarak atlatamamıştım. Newcastle United'tan teklif gelince ayrılmak istedim. Bu ayrılık kararı, doğru olmadı."

"Newcastle United'da da büyük iki sakatlık yaşadım. Kendime doğru baktığımı sanıyordum ancak bakmıyormuşum. O dönemde futbol hayatımın merkezinde değildi."

"Fenerbahçe'den ayrıldığım dönemde de bunu söylemiştim, kulübe kırgınlığım söz konusu olamaz. Fenerbahçe'ye kendimi ait hissettim. Fenerbahçe'de oynarken çoğu insan beni hayatının merkezine koymuştu. Bunun yansıması olarak ayrılığım daha farklı olabilirdi. Ayrılığımı telefonla öğrendiğim için küçük bir beklentim oldu ancak tekrar söylüyorum, kırgınlığım yok. Sarı-lacivertli formanın hakkını verdiğimi düşünüyorum, onlar da bana mukavele olarak karşılığını verdi. Kongre üyesi olduğum takıma karşı kırılmam söz konusu değil."

"Saha içerisinde yaşadığım birçok diyaloğu, Emre Belözoğlu penceresinden değil de dışarıdan bir insan olarak değerlendirmek isterdim. Bununla ilgili olarak bir pişmanlığım vardı. Çünkü dışarıda gezerken birçok insanın etkilendiğini görüyorum. Çocuklara kötü örnek olmamak istiyorum."

"Yabancı kuralıyla ilgili program yaparsak 2-3 saat konuşmamız gerekir. Kurala gelene kadar konuşmamız gereken daha önemli problemler var. Futbolcuları saha içi ve saha dışında eğitecek eğitimcilerin yetişmesi lazım. Bence en belirleyici problemimiz bu. Sistemsizlik de etkili. İki sene önce yürürlükte olan bir kural, sonradan çok keskin bir şekilde değişebiliyor. 6 oyuncu oynarken bir anda 14 oyuncuya yükselmesi gibi. Bunu eleştiri anlamında söylemiyorum ama bu birçok futbolcunun silinip gitmesiyle etkili oldu. Yeni bir kural alınacaksa aktif ya da aktif olmaayn tüm futbol paydaşlarının beraber karar almalı."

"Kaybettiğimiz maçlardan sonra ağladığım çok olmuştur ancak bir dönem Fatih Terim beni Milli Takım'a çağırmayacak diye gözyaşı dökmüştüm.Uzun süre sonra Milli Takım'da olmak güzel bir duyguydu. Tekrardan davet alırsam seve seve görevimi yaparım. Dünya Kupası'na gidersek harika olur."

"Volkan Demirel, son 30 belki de 40 yılın en değerli kalecilerinden birisi. Çok duygusal bir arkadaş, onu tanımak gerekiyor. Takımın başında Aykut Kocaman gibi değerli bir insan var. Volkan'a sahip çıkacaktır. Volkan 1-2 maç hatalar yapmış olsa da gözümde en değerli kalecilerden biri."

"Volkan da benim gibi Fenerbahçelilik duygusuyla bazı yanlışlar yaptı. Volkan'ı ben çok seviyorum. Taraftar da seviyor."

"Selçuk İnan'ın istatistikleri mükemmel. Ne yazık ki ülkemizde geçmişte yapılanlardan farklı şeyler bekliyoruz. Çok efendi bir arkadaşımız, Galatasaray kaptanı. Sahada yaptıklarını konuşmaya gerek yok. Performansını değerlendirecek bir konumda değilim. Ancak en değerli futbolculardan biri. Umarım değeri, gittiğinde anlaşılacak gibi bir durum olmaz."

"Volkan da Selçuk da futbol camiasını benim kadar bilen insanlar. Futbolda kredi beklemek biraz iyimserlik. En ufak sallamalarda kulüplerinde bayrak futbolcu olmuş oyuncuları bu kadar aşağıya çekmek, çok ağır eleştirmek özellikle kendi taraftarı tarafından böyle eleştirilmek sizi çok demotive eder, düşürür. Bu arkadaşlarımız çok duygusaldır. Ne yazık ki ülkemizin gerçeği bu, duygusalız."

"Galatasaray'da oynadığım dönemde 1'den 18'e kadar forma numaraları vardı. Şansa uğura çok inanmam ama Fatih hoca bana '5 numarayı al, ben de bunu giyerdim.' dedi. O günden bu yana gittiğim takımlarda boşsa 5 numarayı almaya çalışıyorum."