Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Müzik Ekvator Dünya Kadınları Festivali’nde 2 Türk kadın müzisyen sahneye çıktı

        Kadınların ürettiği müzik, performans, edebiyat ve diğer sanat biçimlerinin sergilendiği Ekvator Dünya Kadınları Festivali’nde (Equator Women of the World), bu yıl 2 kadın sanatçımız yer aldı. 10 yıldır kadın sanatçıları bir araya getiren festivalde caz, klasik müzik, halk müziği ve dansın yanı sıra workshop gibi birçok etkinlik düzenleniyor. Londra’daki festivalde sahne alan Olcay Bayır ve Elif Nur Karlıdağ ile etkinliğe dair konuştuk. HT Cumartesi'nden Serdar Yazıcı'nın haberi...

        Böyle bir festivalde yer almak nasıl bir duygu?

        Elif Nur Karlıdağ: Çok güzel ve heyecan verici.

        Olcay Bayır: Orada çalmak gurur vericiydi. Diğer müzisyenlerle tanışmak, onların çalışmalarını dinlemek çok keyifliydi.

        REKLAM

        Elif Hanım, 9 kadın besteci olarak 4 kadın şairin eserlerine beste yaptınız. Sizin seçtiğiniz şair, ABD’de kitabı basılan ilk siyahi şair. Neden bu şairi seçtiniz?

        E.N.K.: Phyllis Wheatley, Amerika’da kitabı basılmış ilk siyahi şair. Afrika’dan esir olarak çok genç yaşta gelmiş fakat kendisini satın alan aile onu özgür bırakmış. Evlat edinip eğitim almasına öncü olmuş. Bu sayede kendisi şair olup kitap bastırıyor. Bu beni çok etkiledi. Bir diğer nedense şiirinin benim üzerimde çok büyük bir etki bırakmasıydı. Şiiri ‘On Imagination’, hayal ederek ne kadar ilerleyebileceğimizi, hayallerimizin bizi her yere taşıyabileceğini, hayat olduğu sürece umudun var olduğunu anlatıyor.

        Bu eser hangi duyguları yansıtıyor?

        E.N.K.: Phyllis Wheatley ne kadar şanslı da olsa, cinsiyeti ve ırkı nedeniyle çok fazla acılar çekmiş bir şair. Eserimde umudun yanında dramayı da betimledim. Eserin başından sonuna kadar süregelen bir ses var; bu ses kalp atışını, hayatı ifade ediyor. Eserin sonlarına doğru bu sesin bir kaos içinde kaybolduğunu duyuyoruz.

        REKLAM

        Olcay Hanım, Festivalin kapanışını gerçekleştirmek nasıl bir his?

        O.B.: Festival kapanışları her zaman biraz daha coşkulu olur. Biz de programımızı bu coşkuyla yaptık. Her şey çok güzeldi.

        Anadolu müziğiyle Batı müziğini harmanlıyorsunuz. Bu türe yabancı değiliz fakat Türkiye’ye oranla Avrupa’da daha çok ilgi görmenizin sebebi nedir?

        O.B.: ‘Dünya müziği’ diye adlandırılan müzik formuna Avrupa’da ilgi çok daha fazla. Türkiye’deki dinleyicinin kulağı bu müzik formuna Avrupa’daki dinleyici kadar aşina değil. Dinleyicisi var elbette ancak müzikal olanaklar, festivaller, konser mekânları Avrupa ile kıyaslanamayacak kadar az. Tabii bu da müzisyenlere, müziklerini istedikleri sıklıkta ve platformda sunmalarına olanak vermiyor. Umarım zamanla bu değişir. Ancak yakında çıkacak ikinci albümüm Rüya için Türkiye özelinde yoğun bir promosyon çalışması ve konser planım var.

        REKLAM

        İlham aldığınız sanatçılar kimler?

        E.N.K.: Türk bestecilerden Ahmet Adnan Saygun ve kendi öğretmenim İstemihan Taviloğlu müziğime yön veren isimlerden sayılabilir. Evrensel müzikte ise Igor Stravinsky, Gyorgi Ligeti, Olivier Messiaen beni en çok etkileyen bestecilerdir.

        O.B.: Karakteri ve müziğinde özgür olan müzisyenler her zaman ilgimi çekmiştir. Tülay German ve Senem Diyici, Cem Karaca, Timur Selçuk ilk aklıma gelenler. Dünya müziğinde aklıma ilk gelenler ise; Ray Charles, Pink Floyd, Nino Simone. Azeri şarkıcı Azize Mustafa Zadeh ve son dönemlerde Dhafer Yousuf çalışmalarını çok yakından takip ettiğim sanatçılar.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa