Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Turizm Türk tiyatrocunun İtalyan mutfağı deneyimleri - Turizm Haberleri

        Anadili İtalyanca olmadığı halde uzun yıllardır cesur bir biçimde İtalya’da tiyatro oyununu sergileyen, bu ülkedeki oyunu 5 yıl boyunca kapalı gişe oynayan Türk sanatçı Serra Yılmaz, işi gereği birçok ülkede bulunup, farklı lezzetlerin tadına varıyor. Yılmaz, en çok bulunduğu İtalyan mutfağının sırlarını veriyor...

        Avrupa’nın dışında en çok hangi ülkeler sizi heyecanlandırıyor?

        Neden bilmem Japonya’yı çok merak ederdim. Özen Yula’nın yazıp yönettiği Yakındoğu’da Emanet projesine dahil olunca Japonya’yı görmek kısmet oldu. Özen’in piyesini Japonya’da, Toga Bahar Festivali’nde oynadık. Festivalin yapıldığı yer Japonya’nın taşrasıydı. Issız ve derin bir Japonya gördük. Hemen ardından da Tokyo’daki İtalyan Filmleri Festivali’nde de Cahil Periler filmini temsil ettim. O da çok güzel bir deneyim oldu. Hâlâ gidip başka yerlerini, mesela Kyoto’yu, termallerini, adalarını, dağlarını görmek istiyorum.

        Nasıl bir his Japonya’da olmak?

        Ben gittiğim hiçbir ülkede kendimi yabancı hissetmedim, İzlanda’da bile… O sıralar saçlarım maviydi; İzlandalılar için çok olağanüstü bir durum değildi bu. Bir de onların göz rengi benimki gibi gri-mavi. Bir iki kelime İzlandaca da öğrenmiştim. Bir dükkâna girip de İzlandaca “iyi günler” der demez benimle İzlandaca konuşmaya devam ediyorlardı. Japonya ise kendimi yabancı hissettiğim tek yer oldu. Hem kültürü hem insanları bizden çok farklı.

        İzlanda’nın mutfağı nasıldır?

        Çok bariz bir İzlanda mutfağı yok. Bol miktarda balık yiyorlar. Gitmeden önce çeşit çeşit süt ürünleri, mesela peynirler olacağını düşünmüştüm ama hiç de öyle değildi. İzlandalılar kurutulmuş balığı tereyağı ile yiyorlar. Ben de bayılırım tereyağına, dünyanın en lezzetli besinlerinden biri ama nadiren yiyorum. Mesela Fransa’dayken istiridyeyle tuzlu tereyağı yemeğe bayılırım. Ama İzlandalıların yedikleri tereyağı miktarına hayret ettiğimi söylemeliyim. Küçücük bir balık parçasını çok daha büyük bir tereyağı parçasıyla yutuyorlar. Yine de kolesterol sorunu yaşamıyorlar çünkü çok fazla balık tüketiyorlar.

        Floransa’da işkembe usulü çorba yapılıyor

        * İtalya’da yemek kültürü, keyifle özdeş zaten.

        İtalya, lezzet açısından çok gelişmiş bir ülke. Yemek yemeği çok seviyorlar. Vasat lokantalarda bile yemek çok güzel. Benim Roma ve Floransa’da sevdiğim birkaç restoran var. Gittiğimde bu restoranlarda sevdiğim yemekleri yemeyi tercih ediyorum. İtalya’da mutfak bölgelere göre de farklıdır. Mesela Toskana Bölgesi’nde sakatat yenir. Floransa usulü işkembe ya da Floransa usulü çorba halinde şirden yapıyorlar.

        Milano’nun 100 kilometre dışında ‘culatello’ jambonu

        Gurme alışverişleriniz için kırsalına gider misiniz İtalya’nın? Genellikle İtalya’ya iş için gittiğimden alışveriş için kırsalına gidemiyorum. Ama bir keresinde arkadaşlarım Milano’nun 100 kilometre kadar kuzeyinde bir kasabaya götürmüşlerdi beni. Burada culatello denilen ve hayvanın özel bir yerinden yapılan bir tür jambon satılıyordu. Her yerde bulunmayan bir jambondu. Kasabadaki bir lokantanın İtalya’nın kuzeyine özgü salam çeşitlerinin satıldığı şarküterisinden alışveriş yaptık.

        Çerkez mutfağına hâkim misiniz?

        Gerçek anlamda değilim. Bir cevizli çerkeztavuğunu bilirim, anneannem yapardı. Bir de Abhaz bir arkadaşımdan öğrendiğim Abhaz pastası var. İtalyanların polenta’sı gibi mısır unundan bir pasta yapılıyor. Çerkez peynirleri dilim dilim kesilip sıcak mısır pastasının içerisine batırılıyor. Peynir eriyor. Yanında garnitür olarak da cevizle yapılan kendine özgü bir hardal servis ediliyor.

        Sabahları kahvaltı kafe ve barlarda

        İtalyanların az bilinen mutfak alışkanlıkları neler?

        İtalyanların sabahları evde kahvaltı etme gelenekleri yok. Ama kahve onlar için çok önemli. Bir espresso içmeden kimsenin gözü açılmıyor. Espresso içerken yanında bisküvi ve brioche benzeri yiyecekler yiyorlar. Sabahları kafe-barlarda kahvaltı edenlerin sayısı çok fazla. Bu tür yerler sabah 5.00’ten itibaren sandviç çeşitlerini, tatlıları hazırlıyor. Bu kafe-barlardaki kahve kokusu inanılmaz. Bazen sırf o kokuyu özlediğim olur. İçmesem de sabahları o kokunun içinden geçmek çok keyiflidir.

        GAZETE HABERTURK- HT TATİL

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa