İnanç turizminin parlayan yıldızı

Her geçen yıl turizm pastasından temiz denizi ve geniş sahil bandıyla daha fazla pay alan Mersin, Tarsus ilçesindeki birçok dini merkez ile inanç turizminde de iddialı.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, 321 kilometrelik kesintisiz sahil bandı, yılın büyük bir bölümü güneş alan coğrafi konumu ve binlerce yıla meydan okuyan tarihi yapılarıyla Doğu Akdeniz'in incisi Mersin'in, her ilçesi kendine özgü turizm potansiyeli barındırıyor.

Son yıllarda inanç turizminin önemli merkezleri arasına giren 10 bin yıllık geçmişe sahip Tarsus ilçesinin hemen her sokağı tarihi değere sahip. Pagan dinlerinden, Hristiyanlığa ve Müslümanlığa kadar birçok inancın önemli izlerinin görülebildiği ilçe, bu özellikleri ile turizmden daha büyük pay almayı hedefliyor.

Tarsus Belediye Başkan Yardımcısı Kerim Tufan, ilçenin binlerce yıl içinde birçok kavim ve medeniyete ev sahipliği yaptığını söyledi. Tarsus'da bu nedenle pagan dinlerden başlayarak Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyete kadar birçok dinin eserlerini yan yana görebilmenin mümkün olduğuna işaret eden Tufan, şöyle devam etti:

''Tarsus yaklaşık 30 dakikalık bir gezi ile 10 bin yıllık bir sürece ait eserleri görebileceğiniz dünyadaki nadir merkezlerden birisi. İlçemiz tarihte Kilikya'nın başkenti olması nedeniyle de aynı zamanda bir dini merkez olarak tanınmıştır. Roma döneminde İmparator Commodus ile mezarının Tarsus'ta olduğu söylenen İmparator Julianus'un ilçede pagan ayinlerine katıldığı bilinmektedir.''

Milattan önce 7. yüzyılın başlarında yaşamış ve Museviler tarafından son derece önemsenen bolluk, bereket peygamberi Hz. Danyal'ın kabrinin de Tarsus'ta bir tesadüf eseri bulunduğunu hatırlatan Tufan, ''Hz. Danyal'ın kabri, Türkiye'de bulunan tek peygamber kabri olması nedeniyle büyük önem taşıyor'' dedi.

-''YEDİ UYURLAR''-

Hem Hristiyanlarca hem de Müslümanlarca kutsal sayılan ve Kuran-ı Kerim'in Kehf suresinde geçen Eshab-ı Kehf (yedi uyurlar) Mağarası'nın da Tarsus'da olduğunu vurgulayan Tufan, şöyle konuştu:

''Eshab-ı Kehf öldükten sonra tekrar dirilişin Kuran-ı Kerim ile gelen ifadesidir. Burada yatan yedi uyurların 309 sene sonra uyanıp yeniden normal hayata dönmesi ahiret gününde tüm ruhların da uyanacağının ispatı şeklinde yorumlanmaktadır. Burası gerek yerli turistler, gerekse de Suriye, Ürdün gibi Ortadoğu Ülkelerinden gelen Arap turistlerin Tarsus'taki en önemli uğrak yerlerinden biridir.''

-HRİSTİYANLARIN HAC YERİ-

Tufan, Papa 16. Benediktus tarafından geçen yıl ''Saint Paul Yılı'' ilan edilmesi dolayısıyla Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri St. Paul'un yaşadığı yer olan ve Vatikan'ın ''hac'' yeri kabul ettiği Tarsus ilçesinin Hristiyanlar için de önemli bir merkez olduğunu vurguladı.

Geçtiğimiz 2 yıl boyunca söz konusu mekanlarda yurt dışından çok sayıda turist ağırladıklarını anlatan Tufan, tanıtım çalışmalarına ağırlık vererek, yabancı turist sayısını da artırmaya çalıştıklarını kaydetti.

-DİĞER YAPILAR-

Tufan, ilçedeki diğer inanç merkezlerini işe şöyle sıraladı:

''Peygamberimizin müezzinlerinden olan Bilal-i Habeşi'nin Tarsus'u ziyaretine atfen yapılmış olan Bilal-i Habeşi mescidi, Memlüklüler döneminde yanan bir kilisenin üzerine inşa edilen, içerisinde Hz. Şit, Lokman Hekim ve Abbasi Halifesi Memun'un sandukaları bulunan Ulu Cami, 1102 yılında St. Paul katedrali olarak inşa edilen, tarihte ilk Ermeni devletinin kurulduğu katedral olarak kabul edilen ve 1500'lü yıllardan sonra camiye çevrilen, hala ibadete açık Eski Cami ilçemizdeki tarihi inanç merkezlerinden diğerleridir.

Tüm bu özelliklerimiz dikkate alındığında Tarsus, medeniyetlerin kaynaştığı bir inanç turizm merkezi olarak ön plana çıkıyor. Biz bu özelliklerimizle kentimize ve ülkemize daha çok gelir kazandırmak istiyoruz ve bunun içinde ilgili bakanlığın desteğine ihtiyaç duyuyoruz.''

AA