Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Şirketler Akfen Holding Başkanı Hamdi Akın Habertürk'e konuştu: Çocuklara miras kalıyor mu belli değil - İş-Yaşam Haberleri

        MELTEM ERSOY / HT GAZETE

        Akfen Holding Başkanı Hamdi Akın, şirketleriyle duygusal bağı olmadığını, doğru fırsat çıkarsa almaya da satmaya da razı olduğunu her fırsatta dile getiren bir işadamı. Bu nedenle, hem farklı ihalelerle hem de yeni projelerle sık sık gündeme gelen Akın, ikisi de Akfen'de çalışan çocuklarına da bu vizyonu aşılamış. Akın'ın Ankara'da oturan oğlu Selim Akın, holdingin daha çok Başkent'teki işleriyle ilgili. Selim Akın'ı İstanbul ziyaretinde yakaladık, baba-oğul beraber hem projeleri hem de iş ilişkilerini anlattılar:

        * Hem oğlunuz hem kızınız Akfen'de çalışıyor, işleri devralmak yerine başka yoldan gitseler gücünüze gider mi?

        Hamdi Akın (H.A.): Yok, asla. Zaten baştan beri bu şirketi ben kişisel bir hırs malzemesi haline getirip "Bu işi alıp şuralara getireceksiniz" gibi hedefler koymadım. Hedef koyup da onları bunaltmak istemedim. Kendileri koymak isterse koyarlar tabii ama bizde öyle bir zorunluluk yok.

        Ama hazır bir platformdur, arzu ederlerse içinde yer alabilirler. Ayrılırlarsa da hiç gücüme gitmez, aksine hoşuma da gider, memnun bile olurum. Hoşuma gider, çünkü ayrıldıkları zaman kendilerine bir yol çizmiş, hoşlarına giden bir yol bulmuşlar demektir bu.

        Çok önemli bir şey bu. Ben de memnun olurum. Kendi kararını vermesi çok önemli, demek ki "Burada mutlu değildi" derim. Ama burada mutlu olmalarından çok memnunum tabii. Her ikisi de bu işlerde sahipliğin ilelebet, sonuna kadar gidemeyeceğini biliyorlar. Onu kabul etmiş durumdalar. Şirket bir amaç değil araç, bunu biliyorlar.

        * Siz düşündünüz mü başka yerde çalışmayı?

        Selim Akın (S.A.): Düşünmedim açıkçası. Babam hiçbir zaman bizim üzerimizde "Gel, bu şirket bizim, ben sizler için çalıştım, burayı devam ettirin" gibi bir baskı kurmadı. Bir yönlendirmesi olmadı. Bende de kardeşimde de su yolunu buldu. İkimiz de kendimiz seçtik. Pelin İstanbul'u ben Ankara'yı tercih ettim. Bizim yaptığımız işlerde hiçbir zaman "Bu senin işin" diye bir görevle değil, biz keyif aldığımız işlere odaklanabiliyoruz.

        * Yine de Akfen gibi bir 'miras' devralıyorsunuz, hiç omuzunuzda yük olmuyor mu bu miras?

        H.A.: Alıyorlar mı almıyorlar mı belli değil, çünkü bir bakarsınız ki birlikte vereceğimiz kararlarla Akfen kalmamış Makfen olmuş, bambaşka bir şeye dönüşmüş. Ya da Akfen'in içindeki bazı şirketler çıkmış, başkaları gelmiş. Onun için böyle bir ailenin sıfırdan yarattığı markanın ilanihayet köklerimize kadar gidecek diye bir ilahi duygumuz yok. Biz Akfen'in yöneticileriyiz. Çocuklar da yönetici biz de yöneticiyiz, burası nereye kadar gider Allah bilir.

        Meltem ERSOY / HT GAZETE

        Ancak önemli olan şirketlerin yaşamasıdır. Biz şirketleri ömür boyu sırtımızda taşımak zorunda olduğumuz mallar olarak görmüyoruz. Biz şirketlerin hisselerini her an satabileceğimiz varlıklar olarak görüyoruz. Şirketler bizimle beraber ölsün istemiyoruz. Asıl olan şirketin yaşamasıdır ailenin, şirketin sahibinin yaşaması değil. Şirketin 200-300 yıllık şirket olabilmesi için sahibinin aynı olmaması gerekir. Sahibinin hep aynı olduğu 200-300 yıllık şirket çok nadirdir. Şirketin kimin olduğu hiç önemli değil. Örneğin TAV. Çok ideal bir yapı. TAV ileride yaşayacak mı? Yaşamayacak mı? diye düşünmüyoruz. Artık memleketin bir şirketi haline geldi.

        S.A.: Ben işe başladım, ilk gün babamın söylediği şey "Ben burayı her an satabilirim, haberin olsun." Dolayısıyla biz hep bu vizyonla yetiştik. Biz bu işi daha ileri de götürebiliriz, başka yöne de evriltebiliriz.

        * Akfen'in başka bir yöne, sektörü doğru evriltmek lazım dediğiniz bir alan var mı?

        S.A.: Akfen o kadar fırsat kovalayan, değerlendiren bir şirket ki biz hemen hemen önümüze gelen her projeye bakıyoruz. Bu da bize farklı farklı deneyimler kazandırıyor, ucundan bakmadığımız çok az sektör vardır. Hepsine bir bakıyoruz. O anlamda çok şanslıyız.

        ‘İhaleye gelmelerini yarımağız teklif ederim’

        İhalelere çocuklarını çağırıp çağırmadığı konusunda Hamdi Akın, "Ben yarım ağızlı teklif ederim, gelirlerse gelirler, gelmezlerse kendileri bilir" diyor.

        Selim ihalelerde tam bir 'poker face'

        * Havalimanı ihalesinde ne hissettiniz, ne öğrendiniz?

        S.A.: Havalimanı ihalesinde olmayı kendim istedim. O çok önemli bir projeydi, desteklemek ve hep beraber orada olmak istedik. Türkiye'nin en büyük ihalesiydi, orada olmak başka bir deneyim ve keyifti. Heyecanlanıyorsunuz ister istemez...

        H.A.: Ama Selim pek belli etmez heyecanlandığını. 'Poker face' (ifadesiz yüz) derler ya, tam öyle.

        S.A.: Biraz soğukkanlıyım, evet. İhalelerde olumlu bir özellik olsa gerek?

        S.A.: Evet. Bazen babam 'Çok tepkisizsin' diyor ama.

        H.A.: Tepki vermesini de öğrenmesi lazım.

        * Siz Galatasarayı tutuyormuşsunuz, babanıza tepki olarak mı?

        S. A.: (Gülüyor) Herhalde.

        H. A.: Başka nasıl bir izahı olabilir? Muhtemelen öyledir.

        S. A.: Bir maça götürseydi beni olurduk belki de. Benim suçum değil.

        H.A.: Ankara'da olduğumuz için çok yoktu zaten, kaçırdık o araları demek ki. Bahse giriyor musunuz? S.A.: İkimiz de o kadar fanatik değiliz. Girmiyoruz. H.A.: Nasıl değiliz, sen kendi adına söyle onu. Ben fanatiğim. 2000 yılında kaybettik kendisini, GS Avrupa Şampiyonu olunca o furyada kaybettik kendisini. 17 sene önce topu görsen mertek sanırdın. Toptan haberin yoktu o yaşa kadar. S.A.: Vardı tabii ki, babam abartıyor.

        H.A.: Pelin niye etkilenmedi? Çünkü Pelin daha küçüktü o yıllarda, furyaya kapılmadı.

        S.A.: O babasının kızı, yapacak bir şey yok.

        Ankara’daki projenin yüzde 30'u 10 günde satıldı

        * Ankara'daki İncek Loft projesi satışları başladı, satışlar beklediğiniz gibi gidiyor mu?

        H.A.:Beklediğimizden de iyi. Malum İstanbul'da Loft projesini yapmıştık, aynı konsepti Ankara'ya taşımış olduk. Yine Tabanlıoğlu mimarisini çizdi. Başlangıç için satış rakamları da gayet olumlu gidiyor. 10 günde satışa çıktığımız dairelerin yüzde 50'si, toplamın yüzde 30'u satıldı. Satışlar da devam ediyor. Satışa çıktığımız etapta 1+1 ve 2+1 daireler bitti. Bir arsa maliyetimiz vardı, o avantajlı maliyetti. Bunu aynen alıcılara yansıttık, alıcılar da bu anlamda ciddi kar etme imkanı buldular. Toplam satış ciro 600-650 milyon TL civarında olacaktır.

        * Loft adıyla ve konseptiyle yeni yerlerde yeni projeler yapacak mısınız?

        H.A.:Olur tabii, bütün mesele arsa üretiminde. Arsa olduktan sonra yapılabilir. Konut geliştirmede 3 ana kural var, lokasyon lokasyon lokasyon.

        * Ankara’daki İncek Loft projesi satışları başladı, satışlar beklediğiniz gibi gidiyor mu?

        H.A.: Beklediğimizden de iyi. Malum İstanbul’da Loft projesini yapmıştık, aynı konsepti Ankara’ya taşımış olduk. Yine Tabanlıoğlu mimarisini çizdi. Başlangıç için satış rakamları da gayet olumlu gidiyor. 10 günde satışa çıktığımız dairelerin yüzde 50’si, toplamın yüzde 30’u satıldı.

        Satışlar da devam ediyor. Satışa çıktığımız etapta 1+1 ve 2+1 daireler bitti. Bir arsa maliyetimiz vardı, o avantajlı maliyetti. Bunu aynen alıcılara yansıttık, alıcılar da bu anlamda ciddi kâr etme imkanı buldular. Toplam satış cirosu 600-650 milyon TL civarında olacaktır.

        * Loft adıyla ve konseptiyle yeni yerlerde yeni projeler yapacak mısınız?

        H.A.: Olur tabii, bütün mesele arsa üretiminde. Arsa olduktan sonra yapılabilir. Konut geliştirmede 3 ana kural var: Lokasyon, lokasyon, lokasyon.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa