Türkiye'de satılan 5 lüks saatten 3'ü yabancı kollarda

Meltem ERSOY / GAZETE HABERTÜRK

Fotoğraflar: Akıncan ABADAN

Lüks tüketim hem dünyada hem de Türkiye’de zor bir yılı geride bırakmaya hazırlanıyor. Bu hafta; lüks tüketimin izlerini sembol ürünlerden biri olan saatte aradık. 1865 yılında kurulan ve 1999’da 30 milyar Euro’nun üzerinde geliri olan LVMH tarafından satın alınan İsviçreli lüks saat üreticisi Zenith’in Başkanı ve CEO’su Aldo Magada ile buluştuk, Türk tüketici ve lüks saat endüstrisi kurlardan, gelişmekte olan ülkelerin gelgitlerinden nasıl etkilendi, yakın döneme ilişkin beklentileri konuştuk:

-Bir yılda iki seçimi geride bırakan Türkiye’de lüks tüketim sekteye uğradı mı?

Bu yıl pazarı aşağı yukarı geçen yılla aynı kapatacağız. Genel tabloda Türkiye çok iyi ve güven verici bir pazar. Halen nüfus ve alım gücü artıyor. Bu da bizim için iyi haber. Sadece Türkiye için değil, tüm dünya için geçerli sorun şu: Döviz kuru. Euro, dolar, İsviçre Frangı, Japon Yeni, TL hepsi birbirine girdi. Kâbus gibi. Fiyat belirleyemiyorsunuz, işinize odaklanamıyorsunuz. Benim işim bu değil aslında, saate, ürüne, pazarlara konsantre olmam lazım. Onun yerine sabahtan akşama kur çalıştığım oldu.

-Türk tüketicisi ve pazarını nasıl tanımlıyorsunuz?

Türkiye’de Zenith markalı ürünlerin yüzde 60’ını gelen turistler alıyor. Yani yabancı. Bu yabancıların da yüzde 60’ını Rus ve Türk Cumhuriyetler’den olanlar oluşturuyor. Yani 5 saatten 3’ü yabancıya satılıyor, bunun da önemli bir kısmı Rus diyebiliriz. Bu alışverişin önemli bir kısmı free shop’larda yapılıyor. Bu oranlar genel pazarla da uyumludur. Lüks saat pazarının büyüklüğü 1.1 milyar TL. Bizim farkımız şu: Saat endüstrisinde ürünlerine çılgınca fiyat koyanlar var. Bu fiyatlarda ürünün değeriyle istenen para arasında tutarlılık yok. Para kazanmak için gerçekten çalışan, yani parayı havadan elde etmeyen, mirasyedi gibi olmayan tüketiciler verdiği paranın karşılığında aldığı değeri görmek istiyor. İşte biz bu tüketicilere hitap ediyoruz. Evet, biz de ucuz ürün sunmuyoruz, ama değerinin karşılığını veriyoruz. Delice fiyatlar istemiyoruz. Fahiş para istiyorlarsa şüphelenin, derim. Aynı ürün orta kalite bir yerde 300 Euro, lüks bir yerde bin Euro ise, hadi diyelim daha iyi malzeme, daha pahalı teknoloji iki katlık bir fark yarattı. Peki kalan 400 Euro ne için? Tamamen markanın cebine giden para. Bence artık insanlar bu ayrımı yapıyor.

‘TÜRKLER, 300 BİN EURO’LUK SAATE İNDİRİM İSTİYOR’

-Zengin Türk tüketicinin dünyadan dikkat çeken bir farkı var mı?

Aslında çok yok. Türkiye’de çok zengin bir kesim var. 300 bin Euro’luk saati almak istiyor diyelim, fiyatı söylüyorsun, ‘Sorun değil’ diyor. Ama bu kesim bile indirim istiyor. İndirim istemek de bir tür oyun. Böyle bir alım gücünüz varsa bu oyunda biraz indirim yaptırmak istiyorsunuz.

‘PARİS’ HEDEFİN %15 ALTINDA BIRAKACAK’

-Lüks saat pazarında bu yılın dönüm noktası neydi sizce?

Lüks saat sektöründe pazarı aynı kapatmak için savaşıyoruz. Zor bir yıldı. Son olarak Paris saldırıları, buraya giden başta Asyalı olmak üzere turistleri kesti. Çinli, Japon Paris’e alışveriş yapmak için gelir normalde. Bu saldırılar bizim satışları hedeflerimizden yüzde 10-15 geriye düşürecek. Şimdi biz Paris’e gitmeyen bu turistin alternatif olarak nereye gideceğini çözüp oralara yüklenmeye çalışıyoruz.

‘AKILLI SAATLER BİZİM İÇİN TEHDİT DEĞİL’

-Başını Apple’ın çektiği akıllı saatler endüstriniz için bir tehdit oluşturuyor mu?

Akıllı demeyelim de, bağlı (connected) saatler diyelim. Bu segment bizim için tehdit değil. Ben şahsen bir Apple delisiyim, her ürünün çığır açtığına inanıyorum, saat hariç!

-Sübjektif olabilir misiniz?

Hayır. Çünkü bir saatin sunmadığı yeni hiçbir şey sunmadılar. Şu anki haliyle bence tatmin edici değil. Telefonda, tablette her şeyi değiştirdiler ama saat dünyasına yeni hiçbir şey katmadılar. Zaten bence tüketici de bunu gördü. Diğer ürünlerde elde ettikleri başarıyı saatte yakalayamadılar. İleride modifikasyonlar yapıp çok iyi bir şeye çevirmezlerse şu anki haliyle bizim için kesinlikle bir tehdit değil.

YOLSUZLUK SATIŞLARI KESİYOR

Yolsuzluk iddiası olan ülkelerde lüks saat satışlarının kesildiğini anlatan Magada, “Lüks saat satışlarında hediye geleneği çok yaygındır. Böyle bir ortam oluştuğunda insanlar dikkat çekmek istemiyor” diyor.