Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Türkiye'nin dış politika gündemi

        Dışişleri Bakanlığı kaynaklarının verdiği bilgiye göre, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Türkiye ziyaretine ilişkin takvim henüz netleşmezken, ziyaretin Mart ayı içinde gerçekleşmesi üzerinde çalışılıyor.

        İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın Türkiye ziyaretine karşılık olarak 13-17 Şubat 2011 tarihlerinde İran'a gidecek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün temasları kapsamında nükleer konular gibi hassas meselelerin ele alınması öngörülmüyor.

        BM Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesi ile Almanya'dan oluşan P5 1 ile İran arasında nükleer görüşmelerin İstanbul'da yapılan ikinci toplantısından sonra üçüncü bir toplantı için pek umutlu olmayan yetkililerin verdiği bilgiye göre, İstanbul'daki toplantıdan sonra Türkiye'den bu konuda herhangi bir talep olmadı.

        İstanbul'daki toplantıda müzakerelerin daha başında kesilme olasılığının doğduğu, her iki tarafın Türkiye'den yardım istemesi üzerine, müzakerelerin yapılabildiği kaydedildi.

        ''MÜSLÜMAN KARDEŞLER'' İLE TEMAS YOK

        Mısır'daki olaylar hakkında Türkiye'nin açıklamasının geciktiği eleştirilerine ilişkin olarak yetkililer, önce olup bitenlerin tespit edilmesi ve büyükelçilikten değerlendirme gelmesinin beklendiğini söylediler.

        Bakanlık yetkilileri, Türkiye'nin Mısır'a ilişkin temennisinin gerçek demokrasiye geçilmesi yönünde olduğunu ve bu noktada ABD politikasıyla örtüştüğünü ifade ederken, bu süreçte mevcut yaklaşımı ''beklemek, süreci izlemek ve istendiği takdirde yardımcı olmak'' şeklinde açıkladı.

        Batılı ülkelerin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman'ın süreçte etkin olması yönündeki görüşlerinin anımsatılması üzerine yetkililer, bunun ordu vesayetinin devamı anlamına geleceği, Batılı ülkelerin radikal İslam korkusu nedeniyle Süleyman'ı destekler göründüğü yorumunda bulundu.

        Yetkililer, Mısır'da ''Müslüman Kardeşler''in gücünün hangi boyutta olduğunun tam olarak bilinemeyeceğini, ayrıca başka güç odaklarının da görülmeye başlandığını ifade ederken, kendi bilgileri dahilinde Türkiye'nin ''Müslüman Kardeşler'' ile bir teması olmadığını belirtti. Bugüne kadar temas için uygun bir ortam bulunmadığını, öncelikli olarak Türk vatandaşlarının tahliyesiyle ilgilenildiğini kaydeden yetkililer, bunun ileride temas olmayacak anlamına gelmediğine işaret etti.

        TÜRKİYE, MODEL ÜLKE OLARAK ANILMAKTAN HOŞNUT DEĞİL

        Dışişleri kaynakları, Mısır'ın Ankara Büyükelçisi Abdürrahman Selahaddin'in Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na getirdiği mektupta yalnızca yaşanan sürecin izah edildiğini, mektubun içeriğinde ve teslimi sırasında Türkiye'ye yönelik herhangi bir şikayetin ifade edilmediğini vurguladı.

        Yetkililere göre, bu süreçte model ülke olarak anılmaktan hoşnut olmayan Türkiye, iki ülkenin geçmişlerindeki farklılığa işaret ederken, bazı faaliyetlerin örnek oluşturabileceğini, ancak her ülkenin kendi tarihiyle geçmişten geleceğe yol aldığını vurguladı.

        Türkiye'nin Ortadoğu politikasının bu zamana kadar istikrarın korunması ağırlıklı olduğunu kaydeden yetkililer, bölgede istikrar arayışının devam ettiğini, ancak bunun demokratik faaliyetlerle gerçekleştirilmesinin istendiğini bildirdi.

        Yetkililere göre, Türkiye'nin bölgede yaşanan sürecin farklı ülkelere sirayet etmesi durumunda yaklaşımı daha ziyade ''her ülkeyi kendi içerisinde değerlendirmek'' şeklinde olacak.

        KIBRIS'TA SÜREÇ UZADIKÇA AB İLE YAŞANABİLECEK KRİZ ERTELENİYOR

        KKTC'de yapılması istenen ekonomik reformlar içerisinde yer alan 13. maaşın verilip verilmeyeceği konusu üzerinden gösteriler yapıldığını anımsatan yetkililer, bunların bir grubun faaliyetleri olduğu görüşünü aktardı.

        Yetkililer, Kıbrıs'ta müzakere sürecinin sonuçsuz kalmasının AB ile ilişkilere olumsuz bir yansıması olacağına işaret etti.

        Verilen bilgiye göre, bu yıl içerisinde Kıbrıs müzakerelerinin sonuçlanmasını veya sonuca ulaşamayacağının ortaya konmasını bekleyen Türkiye, bu süreçte Rumların uzlaşmaya yanaşmadığının görünür kılınmasını amaçlıyor. Aynı zamanda, AB'nin ancak kriz durumlarında mesafe kateden işler yaptığı, bu anlamda AB'nin artık Türkiye ile müzakerelerin geldiği noktanın farkına varması gerektiği ifade ediliyor.

        Türkiye, AB ile müzakerelerinde rekabet faslını, minimum teknik koşulları yerine getirerek Mart ve Nisan aylarında açmaya çalışıyor.

        AB ile vize muafiyeti konusunda Türkiye'nin çaba harcamaya geç başladığını, bununla birlikte şimdi bütün koşulların yerine getirildiğini ifade eden yetkililer, özellikle Fransa ve Almanya'nın siyasi nedenlerle karşı çıkmasından dolayı yakın bir zamanda sonuç alınmasını beklemiyor.

        İSRAİL, İRAN, ERMENİSTAN-AZERBAYCAN

        Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, İsrail'in Türkiye ile ilişkilerini düzeltme çabalarının bu ülkedeki koalisyon içinde yaşanan fikir ayrılıkları nedeniyle sonuçsuz kaldığına dikkati çekti.

        ABD ile ilişkilerin İsrail ve İran nedeniyle son dönemde sıkıntılı bir dönemden geçtiğini kabul eden yetkililer, ABD yönetimine Türkiye'nin İran'ı desteklemediği, sorunun diplomatik yollardan çözümü için çaba harcadığının anlatıldığını kaydetti.

        Ermenistan ile Azerbaycan arasında son dönemde bir kriz durumunun ortaya çıkma ihtimali hakkında yetkililer, Türkiye'nin Azerbaycan'ı teskin etmeye çalışarak, sorunun diyalog yoluyla çözülmesine bir şans verilmesi telkininde bulunduğunu kaydetti.

        AA

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa