Teknoloji altyapısını girişimlerden aldı
Mercedes yeni A-Serisi, gözle görünür detaylarıyla olduğu kadar, altyapısında yatan teknolojiler ile de dikkat çekiyor. Bir süredir yollarda olan otomobilin dördüncü neslinin, yerini aldığı modele ve hatta rakiplerine göre en büyük teknolojik farkı, kullanıcılarına sunduğu dijital servisleri girişimlerden tedarik etmiş olması. Bunun yanı sıra, otomobilin belirli özelliklerinin ortak çalışma alanı konseptiyle inşa edilen ve yazılımcılar ile girişimcilere ev sahipliği yapan şirketin Portekiz'deki merkezinde geliştirilmesi de, girişimciliğin A-Serisi'nin genlerine işlediğini gösteriyor. Yiğitcan Yıldız, A-Serisi'ndeki girişimcilik ruhunun izlerini Portekiz'in başkenti Lizbon'da sürdü...
Mercedes'in kompakt hatchback modeliA-Serisi, dördüncü nesli ile yaklaşık 6 aydır yollarda. Sürüş özellikleri ve tasarımı ile dikkat çeken aracın, üzerinde barındırdığı yazılımları test etmek ve geliştirilme sürecini de bizzat Mercedes mühendislerinden dinlemek içinPortekiz'inbaşkenti Lizbon'dayız.
Otomobilin, yukarıdaki satırlarda bahsettiğim teknolojisine geçmeden önce, tasarımı ve sürüş özellikleri üzerinde kısaca durmak istiyorum. Sonuçta, yeni nesil 1.33 litrelik benzinli motoru ile yaklaşık 200 kilometre yol kat ettiğimA-serisi hakkında birkaç fikir sahibi olabildim!
Dış tasarımı ile yerini aldığı modele göre evrim geçirmiş gibi görünen A-Serisi, sürüş özellikleri, kabin kalitesi ve multimedya teknolojileri ile devrim niteliğinde değişim yaşamış. Otomobil, nesil değişimiyle birlikte süspansiyon konforunu önemli ölçüde iyileştirmiş.
Öyle ki, otoyoldaki dalgalanmalar kabin içinde pek hissedilmezken, tümsek ve çukurlardan geçişlerdeki konfor seviyesi de süspansiyonların darbe emiş kapasitelerinin artırılması sayesinde bir C hatta E serisini aratmıyor.
Aynı şekilde, yol, motor ve rüzgar sesi de yalıtımın iyileştirilmesi sayesinde yerini aldığı modele göre kabin içinde hissedilir biçimde daha az duyuluyor. 7 ileri çift kavramalı otomatik şanzımanın bir önceki neslinde de geçişleri başarılı olan A-Serisi'nin, yeniversiyonunda da kullanımı sıkıntısız vegeçişleri sarsıntısız. Düşük hızlarda ve dur kalk trafiktebile kararsızlığa pek düşmeyen şanzıman akıcı sürüşü bozmuyor.
DIŞI EVRİM, İÇİ DEVRİM GEÇİRMİŞ
Otomobilin artan genişliği kabin içinde hissediliyor. Bunda, minimal kokpit tasarımının da katkısı büyük. Diğer arabaların vites konsolu olan yerde touchpad ve saklama gözleri bulunan A-Serisi'nde, vites kolu rakiplerinin silecek kolunun olduğu yere taşınmış durumda. Bir Mercedes klasiği haline gelen bu durum, araç içindeki ferahlığı artırıyor.
Otomobilin kuşkusuz en göz alıcı yeri ise tablet şeklinde tasarlanan gösterge tablosu ve ekranın devamında yer alan multimedya ekranı.
S-serisi ve E-Serisi'ndede yer alan dijital gösterge ekranından farklı olarak A-serisinin gösterge tablosunun sipersiz olması sayesinde, aracın gösterge tablosu ve multimedya ekranı havada asılı bir tablet izlenimi veriyor. Her iki ekranın da çözünürlüğü yüksek. Multimedya ekranını dokunmatik ve orta konsoldaki touchpad üzerinden kontrol etmek mümkün.
Ekranın dokunmatik hassasiyeti ve menüler arasındaki geçiş hızını bir önceki A-serisi ile karşılaştırınca, eski modelin bir Mercedes olduğuna inanmaktagüçlük çekiliyor.
Kısa bir alışma sürecinden sonra multimedya ekranının tüm fonksiyonlarını'touchpad'den takip etmek pratik bir seçenek haline geliyor. BMW'nin bundan 17 yıl önce tanıttığı ve o dönem çok eleştirilen iDrive'ın, bugün en kullanıcı dostu sistemler arasında yer aldığı göz önüne alındığında, Mercedes'in 'touchpad'nin de piyasada kendine nasıl bir yer edineceğini sanırım zaman gösterecek.
A-Serisi'nin bir önceki neslinde zamanına göre ileri seviyede olan kabin içi ambiyans aydınlatması, yine kendi zamanının ilerisinde olmayı sürdürüyor. Kapı tutamaklarında, ön konsolda boydan boya,kapı içlerinde, ayak bölmesinde ve kapaklı gözlerin yer aldığı bölümde 64 farklı renk seçeneğine sahip ambiyans aydınlatması mevcut. Bunların en dikkat çekeni ise havalandırma ızgaralarınında içine yerleştirilen aydınlatma grubu.
Otomobilin baz motor seçeneğini yeni 1.33 litrelik benzinli ünite oluşturuyor. Bu motorun 136 ve 163 beygir olmak üzere iki farklı güç seçeneği bulunuyor. Bizim kullandığımız 163 beygirlik daha güçlü olan versiyon, sessiz çalışıyor. Otoyolda ara hızlanmalarıbaşarılı olan motor, 0-100 km/s arasını da katalog verisi olan 8 saniyeye yakın bir değerde tamamlıyor.
Sıkışık trafikte bile 11 litrenin üzerine çıkmayan tüketim değeri, karma kullanımda9 litreye kadar düşüyor. Eğer sağ ayağınıza hakim olabilir ve yakıt tüketimi odaklı bir sürüş sergilerseniz, bu değeri daha da aşağıya çekmek mümkün. Bizim yaptığımız testte yakıt tüketiminin arka plana atıldığını belirtelim.
Mercedes'in kompakt hatchbackinde 4 farklı sürüş modu sunuluyor. Bunlar, Eco, Comfort, Sport ve Individual. Eco ve Comfort arasında şanzımanın geçiş hızları arasında başka bir fark bulunmuyor. Sport seçeneğinde ise süspansiyonlar ve direksiyon sertleşiyor, vites ise daha geç geçiyor. Individual seçeneğinde ise, diğer üç seçenekten istenen özelliklerin bir karışımı elde edilerek sürüş karakterini kişiselleştirmek mümkün.
NEDEN LİZBON?
A-Serisi'nin testinin Lizbon'da olmasınınnedenine gelince...
Otomobilin montajı ve üretimi Almanya'da gerçekleşirken, yeni nesil multimedya özelliklerinin önemli bileşenleri Portekiz'deki Mercedes I.O. merkezinde geliştirildi. Şirket yetkilileri, Lizbon'un uluslararası bir girişim merkezi olma yolunda ilerlediğini ve bu sayede şehirdeki bilgi paylaşımının yüksek seviyede olması yüzünden burada bir yazılım merkezi açtıklarını belirtiyor.
Lizbon'daki Mercedes I.O.'nun geliştirilmesine katkı sağladığı ve ilk kez A-Serisi'nde yer verilen MBUX - Mercedes-Benz User Experience (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) ismi verilen sistem, yapay zeka desteği sayesinde sezgisel bir kullanım sunuyor.Kendi kendine öğrenme özelliğine sahip olan MBUX kişiselleştirilebiliyor ve kendini kullanıcı davranışlarına göre uyarlıyor. Sistem bu yönüyle sürücü, yolcular ve otomobil arasında bir bağ kurabiliyor.
MBUX'te yer alan artırılmış gerçeklik teknolojisine sahip navigasyon ile yol alırken, gidilecek güzergah ister harita üzerindenisterönkameraya entegre edilen adres bilgileri ile takip edilebiliyor.Sesli komut sistemi ise “Hey Mercedes” kelimesi ile devreye giriyor. Bu fonksiyon sayesinde aracın navigasyon, telefon, klima ve radyo özellikleri sesli ile kontrol edilebiliyor.
Sistem, park edilen aracı bulmayı sağlayan araç konumunu belirleme özelliği ve park halindeki otomobilin darbeye maruz kalması veya hareket ettirilmesi durumunda sürücünün uyarılması gibi hizmetlere de imkan tanıyor.
GEÇİŞ SÜRECİ YAŞIYOR
Şirket tarihindeki en büyük geçiş süreçlerinden birini yaşadıklarını kaydeden Mercedes-Benz Bilgi İşlem Müdürü Bobi Milosevic, "Artık bir yere ulaşmak otomobil sektöründe her şeydemek değil. Araçların bağlanabilirlik ve multimedya özellikleri günümüzde satın alma kararlarını derinden etkiliyor" dedi.
Milosevic, dijital servisleri ile kendi ekosistemlerini kurduklarını belirterek, "API (uygulama programlama ara yüzleri) yönetimsistemi kurduk. Bu sisteme yazılımcıları dahil ederek, mevcut teknolojilerimizin üçüncü kişiler tarafından geliştirilmesine imkan tanıyoruz" diye konuştu.
Markanın MBUX ile yön değiştirdiğini vurgulayan Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi, Data ve Yapay Zeka Direktörü Andrew Hill de, "Otomobillerde kullanıcı deneyiminin önemini fark ettik. Yapay zekayı entegre ettiğimiz A-serisinde, kullanıcıların alışveriş, mekan arama, navigasyon gibi işlemleri ses ile komuta edebildikleri bir sistem kurduk. Sistem, bulut servisler üzerinden bilgi akışı sağlıyor. Şuan 23 dili algılayan MBUX, kendi kendine öğrenme özelliğine sahip. Dünya çapında ne kadar farklı dilde ve aksanda kullanıcı sesli komutu kullanırsa, sistemin ses tanıma kapasitesi aynı oranda artıyor" ifadesini kullandı.
MBUX'in en önemli özelliklerinden biri ise, sistemin geliştirilmesinde ve sunduğu servislerde girişimlerden faydalanılmış olması. Öyle ki, navigasyon sistemine entegre edilen 'what3words' isimli İngiliz bir girişim, sesli komut sistemine önceden belirlenen 3 kelimeyi söyleyerek adres tespitini mümkün kılıyor.
Aynı şekilde, ABD'de satılan araçlara Silikon Vadisi'nden girişimlerin yarattığı servisler de eklenirken, Çin pazarındaki A-Serileri için de Baidu başta olmak üzereülkenin yerel girişimleri ile işbirliği yapılıyor.
Otomobil markalarının startuplara yatırım yapması yeni değil. Fakat, Mercedes ölçeğinde bir markanın ürün gamındaki giriş seviyesi bir modelinde sunduğu dijital servislerini girişimlerden alması kuşkusuz otomobil dünyasında önemli bir gelişme. Alman markanın Türkiye girişimcilik ekosisteminde yapılan işleri de fark edip, en azından ülkemizde satılan A-Serileri'nde yerli girişimlerin yazılımlarından faydalanmasını beklemek, sanırım haksız bir beklenti olmayacaktır.
