HT Masa haftanın magazin olaylarını değerlendirdi

"1990'LI YILLARA GERİ Mİ DÖNDÜK!"

Beste Açar, eski eşi Tayfun Duygulu’nun babası Kayahan için yaptığı, “Bana bıçak çekti” açıklamasına neden olan ‘Kar Beyazdır Ölüm’ şarkısının bir bölümünü kendisinin yazdığını açıkladı. Açar’a yanıt veren Duygulu, “Reklam yapma isteği var” diyerek polemik yarattı.

Esin Övet: Reklam yapma duygusu eskilerde ve yenilerde hep olacaktır. Ancak Tayfun Duygulu’nun açıklaması çok büyük ses getirmez. Çünkü ölmüş bir adam hakkında bir açıklama yapıyor. Üstelik bu kişi Kayahan. Yani havada asılı kalan boş bir reklam açıklamasından öteye gitmez.

Kadir Kaymakçı: Yahu bu nedir? 1990’lara geri mi döndük! Tayfun Duygulu’yu en son ‘Hadi Yine İyisin’le uğurlamamış mıydık? Beste Açar babasının hatırına sussaymış bari. Şarkıyı yazsan ne yazmasan ne! Neresini yazmış acaba? Keşke o dizeyi açıklasa “Bunu ben yazdım” diye. Tamam Beste Hanım ‘popülizm arayışında’, peki Tayfun Bey ne arıyor bu tartışmanın orta yerinde! Hadi yine iyiyiz, bize de konuşacak polemik çıkardılar sağolsunlar!

İpek Durkal: Her ikisi de bir şekilde gündemde olmayı seviyor. Bakın geçmişlerine, ne çok polemik var... Bunları konuşmak yerine Kayahan’ın şarkılarının dijital mecrada ‘çok geç de olsa’ dinlemeye açılmış olmasından dolayı duyduğumuz mutluluğu konuşalım.

Reşat Balcıoğlu: Klasik bir eski eş kavgası. Bu konuları birlikteyken konuşsaydınız ya? Öküz öldü, ortaklık bitti mi? Kayahan gibi bir sanatçının kemiklerini sızlatıyorlar. Bu ayıp da onlara yeter.

Bülent İpek: Reklamsa her ikisi de yapıyor, ikisi de eski defterleri karıştırıyor. Durup dururken 25 yıl geride kalmış tartışmaların, starların gündeme geliyor olması, günümüz sanat dünyası ve magazin ortamının çoraklaştığı anlamına gelir. Sanki herkes melek, kimse kimseyi kıskanmıyor, dedikodusunu yapmıyor. Günümüz ünlüleri gereksiz gizem peşinde. Valla insan kendini “Nerede eski polemikler?” demekten alamıyor.

"ADALET HERKESE LAZIM"

Uyuşturucu ticareti yapmak suçundan Cenk Eren, Çağatay Ulusoy, Gizem Karaca, Orçun Benli, Selin Boronkay, Ergun Taş, Yusuf Hasan Akgün gibi sanatçılara hapis cezaları verildi. Kararlar, oyuncuların kariyerlerini ve yaşamlarını nasıl etkiler?

E.Ö.: Zaten 5 yıldır dava sürüyor. Bir cezaları varsa bu 5 yıl içinde kesilmeliydi. Düşünün insanların hayatını nasıl etkiliyor? Ünlü olsun olmasın. Bir de üstüne adli tatil başlayacak şimdi. Sonrasına kalacak. Yani kararın sonuçlanması neredeyse 1 ya da 1.5 seneyi bulacak. Yazıktır bu insanlara, ünlü oldukları için mi bu kadar hırpalanıyorlar?

K.K.: Daha Yargıtay aşaması var ama zor bir durum. Tabii bu cezalar onanırsa her şeyleri etkilenecektir. Hepsine geçmiş olsun diyorum.

İ.D.: Uyuşturucu madde kullanmak pek tabii ki kariyerlerini, yaşamlarını ama en önemlisi ruh, akıl ve beden sağlıklarını olumsuz etkilemiştir, etkileyecektir. Aslında ne yapıyorlarsa kendilerine yapıyorlar ve yazık ediyorlar. Hukuki sürecin en sonunda hapse gireceklerini düşünmüyorum. Girerlerse de kanunlara göre kapalı cezaevinde 1 ayın üzerinde kalacaklarını sanmıyorum.

R.B.: Ünlü sanatçılar şimdiye kadar yaptıkları kariyerlerinde büyük bir düşüş yaşayacaklar belli ki. Bu karar toplumda da karşılık bulacağa benziyor. Herkes yasalara uygun yaşamak zorunda. Reyting rekorları kıran bir projede oynasanız da dünya güzeli olsanız da bu sonuç değişmez. Adalet herkese lazım!

B.İ.: Şöhretli kişilerin böyle bir cezayı çekmelerini bir kenara bırakın, adlarının anılması bile yeterince ceza. Avukatlar, hâkimin, mahkeme savcısının mütalaasının tersine karar aldığını söylüyor. Bu işin üst mahkeme boyutu var. Yani dava süreci biraz daha devam edecek gibi görünüyor. Sanat dünyasının gerekli dersi çıkarmasını umuyorum.

"KARİYERİNE DOLGU YAPMALI"

Cannes Film Festivali’ne katılan Meryem Uzerli, dudaklarına yaptırdığı dolguyla çok konuşuldu. Ünlülerin estetisyeni Ayşe Yıldız, “1 tüp olmalıydı, dozu kaçmış” yorumunu getirdi. Uzerli’nin hayranlarıysa “Güzelliğine yazık ediyor” şeklinde yorumlarda bulundu...

E.Ö.: Meryem Uzerli’nin eski halinden eser yok gerçekten. Kadın Türkiye’ye geldi, şöhret oldu ve bambaşka bir kişi oldu. Keşke o bildiğimiz, sevdiğimiz Meryem olarak kalsaydı. Çünkü çok güzeldi. Bir oyuncunun yüzünü tanınmayacak halde değiştirmesi çok tehlikeli.

K.K.: Meryem Uzerli, sadece güzelliğine değil kariyerine de yazık ediyor! ‘Muhteşem Yüzyıl’dan beri yokuş aşağı gidiyor. Yüzüne değil kariyerine dolgu yapmalı bir an önce...

İ.D.: Uzerli’ye bakmaya kıyamıyordum, şimdi bakmaya dayanamıyorum. Meslek olarak kendini bitirdiği yetmezmiş gibi şimdi fiziksel olarak da aynı şeyi yapıyor.

R.B.: Meryem Uzerli, kendini yedi bitirdi. Belki oyunculuk kariyerinde kötü günler yaşıyor ama bu estetiklerle güzelliğini de bitirmiş.

B.İ.: Meryem, ‘Muhteşem Yüzyıl’ günlerini mumla arıyor. Bulamayınca eksikliği yanağında, dudağında bulup doldurmaya çalışıyor. Geçmiş olsun, içi boşalan şöhreti ne botoks ne de başka bir şey doldurabilir.

"KAZANAN SEREN SERENGİL OLUR"

Özay Bakır, sosyal medyada eski sevgilisi Seren Serengil’in olduğu bir video paylaştı. Bu paylaşımı gören Yaşar İpek’in, Bakır’a tehdit içeren mesajlar yolladığı iddia edildi. Bakır, bu durumu mahkemeye taşıma kararı aldı...

E.Ö.: Bu konu ve kişiler hakkında hiç yorum yapmak istemiyorum. Çünkü gerçekten ben bu insanların ilişkilerini, durumlarını hiçbir zaman çözemedim. Bir gün önce başka, bir gün sonra başka söyleyen ve düşünen bir kadın var ortada. Mevzu karışık, arapsaçı, işin içine giren de karışır. Üstüne bir de iftaralara maruz kalır.

K.K.: Bu olayda sadece Yaşar İpek’in “Onun lastiği büyümüş” açıklamasına takıldım. İlk kez duydum! Hulki Aktunç’un ‘Büyük Argo Sözlüğü’ne baktım, böyle bir deyim göremedim... Acaba ne demek merak ettim!

İ.D.: Hiç o kadar basit düşünmüyorum. Bir insanın bir başkasını her ne sebepten olursa olsun ölümle tehdit edebiliyor olmasını, hakaret edebiliyor olmasını korkutucu buluyorum. Diğer taraftan, Özay Bakır’ın da karşı tarafa bu kadar rahatsızlık veren videoları sosyal medya hesabında tutuyor olmasını anlamak mümkün değil. Günün sonunda hiçbir önemi olmayan bir video, olmasa da olur. Basbayağı karşı tarafı kışkırtıyor, sil gitsin, ne uğraşıyorsun…

R.B.: Özay Bakır’ı sosyal medya hesabına Seren Serengil’in de yer aldığı bir videoyu koyduğu gerekçesiyle suçlamak saçmalık. Yaşar İpek ve Seren Serengil bu konuyu ciddiye almasalardı, bu olay hiç büyümezdi.

B.İ.: Bu işin kazananı Seren Serengil olur. Bakın daha şimdiden programında “Özay’ın lastiği büyümüş” kavgasının haberini gülerek, eğlenerek sunuyordu. Kıskanılan kadın olmak hoşuna gitmiş bence.

"HİÇ YAKIŞMADI"

“Çirkindi, Arap atı gibi sonradan açıldı” diyerek Hadise’yi kızdıran eski futbolcu Serhat Akın, ünlü şarkıcıyla beraber çektirdiği bir fotoğrafı paylaşıp takipçilerine “Haksız mıyım?” diye sordu. Bunun üzerine Hadise, Akın’a 1 TL’lik tazminat davası açtı. Bu polemik nasıl noktalanır?

E.Ö.: Serhat Akın nasıl saçmaladığının farkında değil ve yaptığı saygısızlığı normalleştirmeye çalışıyor. Eski fotoğrafı paylaşıp “Haksız mıyım?” diyerek kendine destekçi arıyor. Bir insan kendini nasıl küçük düşürebilir, onu gösterdi bize.

K.K.: Serhat Akın’ın yaptığı ofsayt, penaltı ve kırmızı kartlık hareket! Hadise’nin 1 TL’lik tazminat isteği fazla olmuş. Keşke 1 kuruşluk açsaydı. Böyle saçmasapan açıklamaların ederi ancak 1 kuruştur...

İ.D.: Bu polemiğin nasıl biteceğini bilemem ancak Serhat Akın’ın kadınların gözünde bittiği kesin…

R.B.: Serhat’ın yaptığı densizlik. Geçmişte kim kusursuzdu ki? Serhat Akın, doğuştan Şampiyonlar Ligi’nde oynayan bir futbolcu muydu mesela?Amatörlükten yavaş yavaş profesyonelliğe geçti! Hangi zaman diliminde olursa olsun insanların dış görünüşüyle alay edemezsiniz. Kaldı ki Arap atları dünyanın en değerli hayvanlarıdır.

B.İ.: ‘Kadıköy’ün boğası’ diye sevdiğimiz Serhat Akın’a bu sözler, hareketler hiç yakışmadı. Bir kadına hayranlığını belirtirken daha naif cümleler kullanmayı öğrenememiş. Bu da onun pişmemişliği diyelim.

"YAKIŞIKLI HAMBURGERLER YAPARLAR"

Kıvanç Tatlıtuğ’un eşi Başak Dizer’le Bodrum Yalıkavak Marina’da hamburgerci açacağı iddia edildi. Yatırım için rotasını İstanbul’dan Ege’ye çeviren Tatlıtuğ, bu alanda başarılı olabilir mi sizce?

E.Ö.: Kıvanç Tatlıtuğ iyi bir oyuncu ve akıllı bir adam. Ticarette de başarılı olur gibi geliyor bana. Eşi de yıllardır ticaretle uğraşıyor ve çok başarılı.

K.K.: Neden olmasın? Kıvanç’ın eşi Başak Hanım’ın İstanbul’da gayet başarılı bir işletmesi var. Aynı başarıyı Bodrum’da tekrarlamamaları için bir neden göremiyorum. Gayet yakışıklı hamburgerler yapacaklardır... Kendilerine hayırlı işler diliyorum.

İ.D.: Ticaretten hiç anlamam ki doğru bir yanıt vereyim. O tanıdık, bu tanıdık diye kimseye bedavadan hamburger yedirmesin bence.

R.B.: Başarılı olur veya olamaz, onu bilemem. Ama parayı kazanan o, istediğini yapar.

B.İ.: Kıvanç değil de eşi başarılı olabilir. Kıvanç hiç girmesin o işlere. Oyunculuk yeterince yoğun bir iş zaten. Kariyerini ve şöhretini gayet başarılı idare ediyor, yeni açılımlar yapmak uğruna kendini hiç hırpalamasın.