Brand Week Istanbul'da 'Kızılcık Şerbeti' oturumu

Habertürk, Bloomberg HT ve SHOW TV’nin medya ana sponsoru olduğu Brand Week Istanbul, on birinci yılında dünyanın en yaratıcı liderlerini bir araya getiriyor. Haliç Kongre Merkezi’nde dün kapılarını açan etkinliğe iş ve sanat dünyasından pek çok ünlü isim katılım sağlıyor.

“BİZİM DERDİMİZ BUNLAR DEĞİLDİ DİYE HATIRLATAN BİR İŞ!”

'Hangimiz Değişmedik ki?' başlıklı SHOW TV oturumuna ise SHOW TV’nin reyting rekortmeni dizisi 'Kızılcık Şerbeti'nin fenomen oyuncuları katıldı. Bloomberg HT ‘Ali ile Aramızda’ programının sunucusu Ali Sunal moderatörlüğünde, 'Kızılcık Şerbeti' dizisinin değerli oyuncuları Doğukan Güngör, Ceren Yalazoğlu Karakoç ve Müjde Uzman’ın katıldığı oturumda oyuncular, aile olgusuna, kadına ve erkeğe atfedilen rollere, muhafazakar-modern çatışmasına, uzlaşma ve kutuplaşma yönetimine değindi. Dizinin hikâyesinin kendilerine neler kattığını, neleri farklı görmeye başladıklarını ve hikâyenin kendilerine etkisinden bahsetti.

'Kızılcık Şerbeti' ile ilgili “Herkesi bir arada tutan böyle bir işe hepimizin ihtiyacı varmış” diyen Ali Sunal, sorularıyla ve keyifli sohbetiyle hem oyunculara hem salonda oturumu izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Ali Sunal, Kızılcık Şerbeti’nin en büyük başarısının ‘bir taraf seçmeden ortada durması’ olduğunu belirtti.

Müjde Uzman, “En ihtiyacımız olan dönemde elini taşın altına sokan, birleştirici, sevgi dolu, yer yer komik ama gerçeklerden kaçmayan bir iş” sözleriyle 'Kızılcık Şerbeti' hakkındaki düşüncelerini paylaştı.

Kendisinin de Azerbaycan Türkü bir baba ve Selanik göçmeni bir annenin çocuğu olarak iki uç ailenin ortak paydasında olduğunu anlatan Doğukan Güngör, “Bence biz harmanız, çok kozmopolit bir ülke; coğrafi durumuyla, insani yapısıyla farklı kültürlerin birleştiği harika bir ülkeyiz” dedi.

Müjde Uzman, hikâyenin kendisini hem oyuncu olarak hem de kimlik olarak nasıl dönüştürdüğünü şu sözlerle açıkladı; “Bana çok şey kattı. Farkında olmadan dönüştüğümüz, dönüştürüldüğümüz bir takım fikir yolları olduğunu fark ettim. Ben bile ‘Bir dakika ya ben burada önyargılı mıymışım ya da eskiden böyle değildi de şimdi farkında olmadan buna dönüşmüşüm, kendime geldim’ diyorum. Bunu gerçekten senaryo sağlıyor... Bizim derdimiz bunlar değildi, bizim derdimiz birbirimiz değildi diye hatırlatan bir iş.”

'Kızılcık Şerbeti’nin Nursema’sı Ceren Yalazoğlu Karakoç ise projenin kendisine kattıklarını şu sözlerle paylaştı; “Ceren olarak eskiden inanılmaz paradigmaları ve önyargıları olan bir insanken, şu anda her şeye o kadar farklı bakmaya başladım ki. İlk tanıştığım insana bile acaba ‘Nursema gibi bir kız olabilir mi? Böyle yaklaşmamam gerekiyor ya da Alev gibi bir kız olabilir mi?’ demeye başladım. Bu iş bana bireysel olarak çok şey kattı.” Yalazoğlu; 'Nursema' ve 'Kızılcık Şerbeti' ile beraber her hafta çok şey öğrendiğini söyledi.

Haliç Kongre Merkezi’nde kapılarını açan ve markalar dünyasını buluşturan, iş ve sanat dünyasından pek çok ünlü ismin katılım sağladığı etkinlik yarın son bulacak.