Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Evlilik süreci, çiftlerin üzerine birçok sorumluluk yüklüyor. Bunların başında eşlerin aileleriyle uyumlu bir iletişim kurmaları gelirken ‘gelin-kaynana’ ilişkisi en çok sorun yaşanan nokta oluyor. Evlilik kurumunun çiftlerin aileleriyle de evlenmeleri anlamına geldiğini belirten Uzman Psikolog Selin Karabulut, ‘gelin-kaynana’ meselesinin erkeğin 0-6 yaş arasında aldığı eğitime bağlı olduğunu belirtip “Bu dönemde sorumluluk almayı öğrenemeyen çocuk, anneye bağımlı oluyor ve annesini ne olursa olsun ‘melek’ olarak görüyor” diyor. Evliliğin sorumlulukları ve erkek çocuğun anneye bağımlı olması gelin-kaynana ilişkisinde belirleyicilik anlamına geliyor.

BÜYÜYEMEYEN ERKEK

“Bir erkeğin, annesi ile eşi arasında problem varsa bu duruma müdahale etmesi gerekir” diyen Uzman Psikolog Karabulut ekliyor: “Sorun anneden kaynaklandığı halde o erkek anneye bağımlıysa çoğunlukla sorunu göremiyor ve eşine ‘Abartıyorsun! Benim annem bir melek’ diye karşı çıkıp sitem edebiliyor. Bu durumdaki bağımlı erkek, annesine hâlâ 5 yaşın gözüyle bakıyor.” Bu nedenle büyüyemeyen erkeklerin eşlerinin anneleriyle sorun yaşama ihtimalinin çok yüksek olduğu belirtiliyor.

PASİF BABALARIN ETKİSİ

Anneler oğullarına karşı daha baskın ve otoriter olunca, babalar pasifleşiyorsa ya da baba aile içinde zaten pasif bir role sahipse, erkek çocuk sağlıklı bir baba modeli görmeden büyüyor. Böyle yetişen bir erkek, annesi ileride eşini rahatsız etti

ğinde “Annemdir, yapar!” düşüncesiyle hareket ediyor ve sessiz kalmayı seçiyor. Selin Karabulut bu durumu, “Çünkü babası da zamanında sessiz kalmıştır ve dolayısıyla otoriter olarak görünen anne figürü olmuştur” diye açıklıyor.

ERKEK KÖPRÜ OLMALI

Türkiye’de, çiftlerin büyük bölümünde, ‘gelin-kaynana’ problemleri yaşanıyor. Bu ilişkide, kaynanaların genellikle gelinlerinden beklentileri olduğunu söyleyen Karabulut, “Burada niyet kötü olmasa da sorunun temelinde kaynananın da bir zamanlar ‘gelin’ olması gerçeği yatıyor” diyor. Bu noktada kişilik yapısı ve tutumun da önemli bir faktör olduğuna dikkat çekiliyor. ‘Kötü kaynana’ kategorisinde değerlendirilen kişilerin çoğunlukla otoriter ve kontrolcü bir yapıya sahip oldukları belirtiliyor. Anne ve eşinin arasındaki ilişkiye yön verecek esas kişinin erkek olduğu belirtiliyor. Karabulut “İlişkide her iki tarafı da tanıyan biri olarak erkek eş, köprü vazifesi görüyor. Hesap yaparak dengeyi kurması ve tercih yapmak yerine çözüm bulması gerekiyor” diye konuşuyor.

Gelin-kaynana sorunu için çözüm önerileri

GELİNLER:

* Henüz flört, söz veya nişan döneminde aile içine çok fazla girmeyin. Aileyle tanışmanın dışında ilişkinizi sadece erkek arkadaşınızla yaşayın.

* Rahatsız olduğunuz bir durumu saygılı bir şekilde ifade edin. (Susmak hiçbir zaman çözüm değildir.)

* Kaynananızla yaşadığınız sorunu eşinize şikâyet etmek yerine kaynananızla paylaşın.

* Önyargılardan uzak durun. Bu zamana kadar kaynanalar için söylenmiş tüm sözlere perde çekerek kalbinizin sesini dinleyin.

ERKEK EŞLER/OĞULLAR:

* Annenize şunu hissettirin: “Kendi hayatınla ilgili kararları sen verebilirsin ancak biz sadece hayatımızla ilgili yardıma ihtiyaç duyduğumuzda sana geliriz.”

* Annenizin ve eşinizin hayatınızdaki yerlerinin ayrı olduğunu göz ardı etmeyin. Kritik durumlarda ikisi arasında tercih yapmayıp sorunu her iki tarafı da düşünerek çözün.

* “Annem üzülür!” kaygılarından uzak durun. Anneniz için her şeyden önce sizin mutluluğunuzun geldiğini unutmayın.

KAYNANALAR:

* Evlilik gerçekleştiğinde çiftlere birbirlerine ve ailelerine alışmaları için zaman tanıyın.

* Oğlunuzun eşini ‘gelin’ olarak görmeyin.

* Çocuklarınıza fırsat verin. Onlar size ve anneliğinize ihtiyaçları olduğunda kendiliklerinden geleceklerdir.

* Önyargılardan uzak durun, kalbinizin sesini dinleyin.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ