Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        'ÖRNEKALSINLAR'

        Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Balıkesir Ahmet Edip Uğur Gençlik, Kültür ve Aktivite Merkezi'ndeki Mini10 ve BALMEK kurslarının açılışına katıldı. Özhaseki'ye AK Parti'den tekrar aday olan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da eşlik etti. Bakan Özhaseki, bugün mesaiye Balıkesir'de başladığını, güzel işlerle, pozitif bir şekilde, enerji dolarak, sabahtan beri devam ettiğini söyledi. Özhaseki, "Değerli başkanım sağ olsun ülkü yolunu yapmış, önce onun arkasını yaptık. Daha sonra cami çevresini gördük, gördüklerimizle de emin olun iftihar ettik. Başkanım Allah razı olsun, hareketli, gayretli, çalışkan, dürüst bir başkan. Bir de bunların yanı sıra yüzü de gülüyor. Sempatik bir başkan. Allah ondan razı olsun. Cenab-ı Allah hizmet ömrünü de uzun etsin inşallah. Bu sıfatların hepsi bir arada olmaz zaten. Bazen çok çalışkan olur. Ama insanlarla ilişkisi iyi olmaz, yüzü bir türlü gülmez. Böyle başkanlar da çok sevilmez ne hikmetse. Zaten başkanımızın bu özelliklerinden dolayı değerli başkanımızı biz de en son dönemde Belediyeler Birliği Başkanlığı'na seçtik. Yani örnek alsınlar. Herkes Yücel Başkan gibi olsun diye" dedi.

        'BİZİM TARİHİMİZDE BÖYLE BİR KÖTÜ ÖRNEK YOK'

        8 Mart'ın bütün dünyada adının 'Kadınlar Günü' olarak konulan ve kutlanan bir gün olduğunu belirten Bakan Özhaseki,  "Ben de sizlerin Kadınlar Günü'nüzü kutluyorum. 1857'de Amerika'da işçi olarak çalışan hanımların, kendi haklarını aramak için bir gayrete düştüklerinde, polisin kapattığı yerde yanarak ölen 120 tane kadın var. Bir vahşet işleniyor orada. 120 kadın bir yere kapatılıyor ve orada yanıyor. Yıllar sonra o kadınları anmak için bir gün icat ediyorlar, kendi vahşetlerini bir güne döndürerek. Sanki o hakları korumak ister gibi bir hale döndürüyorlar. Çok şükür bizim tarihimizde böyle bir kötü örnek yok. Bizim medeniyetimize gelince, sevgili peygamberimiz Veda Hutbesi'nde buyuruyor ki, 'Sizin kadınlar üzerinde, kadınların da sizin üzerinizde hakları vardır.' Sene 700'ler. Bakın 700'lerde kadınların eşit olduğunu Kuranı ayetlerde de 'Ey insanlar' diye devam ediyor. Kadını erkeği yan yana tutarak emir veriyor. Eşit olduğunu söyleyerek emir veriyor. O dönemde Arap toplumunda ise kız çocuklarından utandıkları için diri diri toprağa gömerlermiş. Okuduğumuz hikayelerin hepsi çok acı. Bir hikaye okumuştum. Bir gün bedevinin birisi peygamberimize geliyor diyor ki 'Ya Resul Allah büyük bir günahım var. Allah beni acaba affeder mi?' 'Ne günah işledin' diye sorulduğu zaman 'Kız çocuğunun elinden tuttum, gömmek için bir yere götürdüm, tenha bir yere. Çukur kazıyordum. Çocuğum da bana acıdığı için elimi yüzümü siliyordu, terimi siliyordu. Sonra ben o çocuğumu, o toprağa gömdüm. 'Ya ebeti diye seslendiği', yani 'Ey babacığım' diye bana seslendiği yerde, ben onu oraya gömdüm" diyor. Böyle bir toplumda peygamberimiz o merhamet timsali efendimiz dönmüş, "Kadınların erkekler üzerinde hakkı vardır. Ey erkekler! Unutmayın! Yarın hesap vereceksiniz. Sizin de üzerinizde kadınların hakkı vardır' diyerek ta o dönemde, batıda insanların 1857'lerde kadınları yaktığı bir dönemde, bin sene öncesinden kadınların hakkını teslim etmiş. Biz hep biliriz ki, cennet anaların ayakları altındadır. Hep analarımızın ayağını öpmeyi çok istemişizdir. Onlara hürmet etmişizdir. Bizim Neşet Usta (Neşet Ertaş) bile, Kırşehir'in bozlaklarını söyleyen Neşet Usta bile hep 'Kadınlar insanoğludur, affedersiniz, erkekler kadınların birer çocuğudur ama insanın oğludur' diyerek hitap etmiştir. Evet, birbirimizden farklı değiliz. Bizim medeniyetimiz böyle. Türk tarihine bakarsanız kadınlar hep eşlerinin yanındadır. Tarlada çalışırken yanındadır. İşyerinde yanındadır. Evde yanındadır. Hanların bile yanında hanımları vardır. Hanım kelimesi bile hitap ederken 'Han'ım manasına gelir. Yani insanlar eşlerine 'Han' diye hitap ederler. Sonra kendine ait olduğu için, eş oldukları için 'Hanım' diyerek hitap ettiklerinden hanım kelimesi gelir. O kadar değer verilir" dedi.

        Buna benzer tarihimize o kadar çok örnekler var ki" diyen Bakan Özhaseki, şöyle devam etti:

        "Onlardan birini, bildiğim için, hayatını okuduğum için aktarmak istiyorum. Ahi Evran Hazretleri 1200'lü yıllarda Anadolu'da Türklere meslek öğretir. O dönemde bizim daha çok büyüklerimiz, atalarımız, ecdadımız biraz yaylaklardadır yazın, kışın şehre doğru inerler. Rençberlik yaparlar ve çok meslek de bilmezler. Ahi Evran meslekleri öğretir. Onların yerleşik düzen geçmesini sağlar. 'Onlara eline, diline, beline sahip ol' diye prensipler öğretir. Bir de eşi vardır, Fatma bacı, o da kadınları örgütler ve kadınlara meslek öğretir. Sonra da şu prensipleri öğretin onlara. Der ki, 'Aşınıza, eşinize, işinize sahip olun.' Ne kadar güzel bir öğüt. Aşınıza, eşinize, işinize sahip çıkın. Moğollar istila ettiğinde Orta Anadolu'da her tarafı kasıp, kavurduklarında Fatma Bacı da kadınları örgütler. Moğollara karşı silahlı mücadeleye girerler. Moğollar, Fatma Bacı'nın örgütlediğini görünce hapsederler Fatma Bacı'yı. Hapisten çıkar bir müddet sonra yeniden mücadeleye devam eder. Onun önderliğinde Moğollara karşı büyük bir mücadele verilir. Biz hep bu tarihteki örnekleri görerek, bilerek bugünlere kadar geldik. Dünyanın vahşet yaşadığı bir dönemde, çok şükür biz de kadınlar hep başımızın tacıdır. Yine böyle olmaya da inşallah devam edeceklerdir."

        ''ÖNCE HİZMET BELEDİYECİLİĞİ' DEDİK, HİZMET ETTİK'

        Balıkesir'de güzel belediyecilik örnekleri gördüklerini belirten Bakan Özhaseki, "Değerli başkanımı tebrik ediyorum. Allah razı olsun. Ama şunu bilin Her işin bir dönüm noktası vardır. Tarihte bazı dönüm noktaları kolay kolay unutulmaz. Mesela 1946 çok partili sisteme geçiştir. İnsanların hür iradelerini ortaya koyduğu, kendi idarecilerinin seçtiği bir tarihtir ve siyasal tarihimizde hiç unutulmaz. 1994 yılı da belediyecilik için bir dönüm noktasıdır. Cumhurbaşkanımız İstanbul'da, naçizane ben de Kayseri'de, birçok arkadaşımız değişik Anadolu vilayetlerinde o tarihte bizler aday olduk. O güne kadar, 1994'e kadar özellikle sol belediyelerin, ideolojik takıntılı, saplantılı bir belediyeciliğine şahidiz. İçerileri hatta bir militan yuvasıdır. Eylemden eyleme koşarlardı. Onlarca şahitliğimiz var. Nihayetinde ben de Cumhuriyet Halk Partililerden belediyeyi teslim aldım. 3 dönem onlar yapmıştı. Karşımıza ilk gelenler alacaklılardı, haciz memurlarıydı. Şehir ikiye bölünmüştü, mafyalar bölüşmüştü. İhalelere onlar girerdi. Kurtarılmış mahalleler vardı. Bunlar 1994 öncesi. Ama biz aday olduğumuzda çıktık, başta Cumhurbaşkanımız İstanbul'da ve biz de dedik ki, 'Bakın bizler de hizmet edeceğiz. Kimseyi ayırmayacağız. Gece gündüz demeden çalışacağız. Kimsenin ırkına, mezhebine, meşrebine asla bakmayacağız. Kimsenin partisini sorgulamayacağız. Biz deli gibi çalışacağız ve hizmet edeceğiz. Sözümüzde durduk. Her tarafta çalıştık. Bunun içindir ki yıllardır insanlar bize teveccüh ediyorlar. Bize oy veriyorlar. Kimse bizim boyumuza, posumuza, kara kaşımıza, kara gözümüze hayran falan değil. Bizden daha uzun boylular da var, daha yakışıklı insanlar da var. Daha zengin insanlar da var ama biz sözümüzün eriyiz. Çok şükür ne dersek yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız başımızda, onun yol arkadaşları olarak bizler de 22 yıldır hem genel idarede hem de yerel yönetimlerde Allah'a şükür ne söz vermişsek yaptık. Belediyecilikte bile, 'Önce hizmet belediyeciliği' dedik, hizmet ettik" dedi. Bakan Özhaseki, şöyle devam etti:

        "Şehirlerin alt ve üstyapısını baştan sona imar ettik, ihya ettik. İktidar olduktan sonra, 'Marka şehirler' dedik, şehirlerin eli yüzü açığa çıkmaya başladı. Devasa projelere iktidardan da güç alarak sırtımızı yaslayarak bütün millete hizmet ettik. Sonra 'Cumhurbaşkanımız gönül belediyeciliği' dedi. Evet, en güzel örneğini Yücel Başkan yapıyor zaten, söylememe gerek yok. Tarifi yapmayayım ben burada. O herkesin gönlünü alıyor. İhtiyarların elini öpüyor, küçüklerin gözlerinden öpüyor. Gece gündüz çalışıyor. Allah razı olsun. Emin olun, Türkiye'nin hiç görmediği belediyeciliği bizler yaptık. İşte şu sanat kursları var ya hanımefendilerin geldiği, bir taraftan meslek öğrendiği, hatta üretip sattığı, bazılarını da meşgale olarak, hobi olarak yaptıkları bu işler hep bizim dönemde başladı."

        'BUNA ALGI OPERASYONU DİYORLAR'

        Her dönemde belediyeciliğe yeni işler ekleyerek devam ettiklerini kaydeden Bakan Özhaseki, "Aslında bizi zorlayan bir rakip de yoktu. Biz kendi kendimize o dönemde ne lazımsa onu yaparak geldik. Günümüzde bir başka belediyecilik başladı. Ankara'da, İstanbul'da bunu görüyoruz. Hiçbir şey yapmadan, yapıyormuş gibi gösterme sanatı. Bu da gerçekten illüzyon isteyen bir iş. Ajanslara milyonlar vereceksiniz. Sonra dönüp diyeceksiniz ki 'Beni parlatın. Beni çok çalışıyor gibi gösterin. Ben tatil yapacağım, gezeceğim ama siz deli gibi beni iş hastası gösterin. Beni başarılı gösterin.' Sosyal medyadaki tuttuğunuz fenomenlerin sahte hesaplarıyla binlerce insan sizi TT yapacak. Siz çalışmayacaksınız, iş yapmayacaksınız fakat sosyal medyada sizi iş yapıyor gibi gösterecekler. Buna 'algı operasyonu' diyorlar. Son dönemde de böyle bir moda çıktı. Biz bunlardan anlamıyoruz. Biz oraya milyonları da veremeyiz. Çünkü o para milletin parası. Kendi ceplerinden vermiyorlar. Bunun bir hesabı var. Yarın bir gün biri sizden sorar bunu. Biz gerçek belediyecilik yapıyoruz. İşte şimdi yaptığımız gibi. İnşallah bundan sonra da böyle yapmaya devam edeceğiz. Allah'a emanet ama Yücel Başkanı da size emanet ediyorum.

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Balıkesir haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Balıkesir Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Tüm Yerel Haberler
        Balıkesir İlçeleri
        Tüm Balıkesir Haberleri
         Balıkesir

        Balıkesir

        Nöbetçi Eczaneler

        Yazı Boyutu
        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler

        Habertürk Anasayfa