Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Alper Kul: ‘Hamileyim!’i izlerken kadınlar gülecek, erkekler öğrenecek

        Alper Kul, HT Magazin’den Ece Saruhan’ın sorularını yanıtladı.

        “Söyleyin de beraber gülelim” sloganıyla, BKM tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘İstanbul Komedi Festivali’ 11 Kasım’da başladı. Festivalin beni en çok heyecanlandıran sürprizlerinden biri Alper Kul’un yazdığı, yönettiği ve rol aldığı ‘Hamileyim!’ adlı tek kişilik oyunuyla seyirciyi selamlayacak olması. Ünlü oyuncu, 17 Kasım’da BKM Tiyatro’da sahneleyeceği oyunda, kendi deneyimlerinden hareketle, kadınların hamilelik ve loğusalık süreçlerinde erkeklerin nelerle karşılaştıklarını, bu süreçte yapılması ve yapılmaması gerekenleri anlatacak.

        ‘TEDAVİ EDİCİ BİR İŞİMİZ VAR’

        Festivalde, ‘Hamileyim!’in yanı sıra ‘Güldür Güldür Show’la sahneye çıkacak olan Kul, “İnsanları kahkahalarda buluşturacak bir festivalin parçası olmak çok kıymetli” diyor ve ekliyor: “İnsan, ‘İyi ki varsınız, sayenizde gülüyoruz’ cümlesinin ağırlığını yıllar geçtikçe daha net anlıyor. Yaptığımız işin yüzde 100’ü pozitif, iyi niyetli. Tedavi edici bir işimiz var. İnsanları biraz da olsa sinirden, haberlerde gördükleri çalkantılardan, günlük hayatın stresinden kurtarabilmek bizi çok mutlu ediyor.”

        ‘Babamın Oğlu’ndan sonra yeniden tek kişilik bir performansla sahnedesin Alper. Kaç yıl geçti aradan?

        ‘Babamın Oğlu’nu en son 3 sene önce oynamıştım. O tarihten beri sahnede sadece ‘Güldür Güldür Show’u çekiyoruz. ‘Güldür Güldür Show’ bir tiyatro oyunu değil ama sahnede icra edilen bir televizyon programı olması bana kendimi iyi hissettiriyor. İstanbul Komedi Festivali kapsamında, yeni bir oyunla yeniden sahneye çıkıyor olmak benim için çok büyük heyecan. BKM’nin genel müdürü Zümrüt Arol Bekçe beni teşvik etti, “Tekrar sahneye çık, tek kişilik oyun yap” dedi. Ben de “Tamam” dedim.

        ‘BABALIK ÖĞRENİLEN BİR ŞEY’

        Babanla olan hikâyelerinden sonra, şimdi kendi babalık sürecine dair bir oyunla karşımızdasın...

        Bütün aileyi deşifre ediyorum Ece. Daha annemi yazmadım, asıl bombalar orada! Dediğin gibi ‘Babamın Oğlu’nda baba-oğul ilişkilerini anlatıyordum, ‘Hamileyim!’ ise baba olma sürecini öğrenmeye çalışan bir baba, uyumayan bir çocuk, hamilelik sürecinde ve sonraki loğusalık döneminde hormonları ip atlayan bir annenin hikâyesi. Herkesin başına gelen durumlar bunlar, o yüzden keyifli bir oyun olacağına inanıyorum.

        Ne kadar zamanda yazdın oyunu?

        Vallahi çok biriktirmişim herhalde, 15 gün kapandım, büyük kısmı oluşmuştu. Bu konuda çok okudum, çok araştırdım. Mesela dünyadaki en çirkin hayvanın bile bebekliği çok şirin çünkü şirin olmazsa baba ona bakmıyor. Annelik, kadının DNA’sında var ama erkeğin öyle bir donanımı yok, bu yüzden babalık öğrenilen bir şey. Mesela bebeği kucağına ilk verdiklerinde peynirli pide gibi tutuyorsun, sonra yavaş yavaş öğreniyorsun. Benim bu duruma nasıl adapte olduğumu anlatıyorum. Oyunun bazı yerleri belgesel tadında. Doğadaki erkeğin ve kadının konumlarını, neden var olduklarını, temel amaçlarının ne olduğunu anlatıyorum. Erkeğin dünyada tek var olma sebebi genlerini yaymak, gen çeşitliliğini sağlamak için çiftleşmek. Oysa anne öyle mi? Doğuruyor, büyütüyor, tedavi ediyor, topluyor. Annelik muazzam bir şey! Biz erkekler hamilelik sürecinde ve sonrasında zigon sehpa gibi duruyoruz sadece.

        Kimisi de durduğu zamanların oyununu yazıyor işte böyle...

        Bu kardeşiniz sordu, çalıştı, öğrendi Ece’ciğim. Eşimin (Aylin Kontente Kul) hamile olduğu dönemde, ona yardımcı olabilmek için sahte nickname’le hamileymişim gibi hamilelik forumuna girip yazışmışlığım var benim.

        Aylin o dönemde bana verdiği röportajda boşuna “Ben kahramanımı buldum” dememiş yani...

        Yani...

        ‘HAYATİ BİLGİLER PAYLAŞACAĞIM’

        Okudu mu Aylin oyunu?

        1 kere okudu, okuduğu kadarını çok beğendi ama ben sonra biraz değiştirdim oyunu. Ona da sürpriz olacak yani. Anneler, babalar ve çiftlerle ilgili gayet keyifli bir oyun. Annelerin hamilelikte hormonları yavaş yavaş değişiyor, yarı delilik hali alıyor. Hamilelik sonrasındaki 40 günlük süreçte de çok hızlı normale dönmeye çalışınca, tam delilik hali ortaya çıkıyor. Ben de oyunda bu süreçlerde erkeklerin nelerle karşılaştıklarını, hamilelik ve loğusalık dönemlerinde yapılması ve yapılmaması gerekenleri, çok hayati bazı bilgileri hap şeklinde veriyorum. Oyunu izleyen kadınlar gülerken, erkeklerin çok işine yarayacak, çok şey öğrenecekler. Bu oyun hem güldürecek hem de öğretecek.

        Hep “Anne olunca anlarsın” derler ya Alper, baba olunca neyi anlıyor insan? Sen neyi anladın?

        Merhamet duygun gelişiyor. Muazzam bir duygu, dünyada daha büyük bir büyü yok. Babalık çok ilahi bir duygu veriyor insana, çok büyük bir tamamlanma sağlıyor. Eskiden iş, kariyer gibi beslendiğin 8-10 tane musluk varken ve her birinden yüzde 20-25 beslenirken, öyle bir kanala bağlanıyorsun ki seni yüzde 100 huzur ve mutlulukla dolduruyor. Bebek, çok büyülü bir paket halinde geliyor ama onu yetiştirmek çok zor bir süreç. İyi bir insan yetiştirmek için, Aylin de ben de elimizden geleni yapıyoruz.

        ‘Eden bulur oğlum’

        Baban Fikret Kul’un ne kadar komik bir adam olduğunu bütün Türkiye biliyor. Babalığı öğrenme sürecinde kendisinin nasıl bir katkısı oldu?

        Tabii ki hayatımdaki en yakın baba modeli olan kendi babama “Ben bebekken sen nasıl bir babaydın? Ben nasıl bir çocuktum?” diye soruyordum. Bana hep “Uzatma bu kadar, kervan yolda düzülür” demiştir. Tabii burada anlatamayacağım başka şeyler de söylüyor. En fenası şuydu, Aylin’in doğum yapacağı gün hastanede herkes koşuşturma içindeyken, bir de baktım ki babam loğusa şerbetine batırdığı simidi yiyerek hemşireleri kesiyor. Yanına gittim, “Karım doğumhaneye iniyor. Doğuma 1 saat var. Baba olmak nasıl bir duygu? Anlatsana biraz” dedim. “Daha 1 saatin var, bence tadını çıkar” dedi. “Nasıl yani?” diye sordum. “Ben 38 senedir senin baba olacağın anı bekliyorum. Eden bulur oğlum. Bana ettiklerinin hepsini bu çocuk sana edecek” dedi ve arkasını dönüp gitti.

        ‘İnsan, biriktirdikçe zenginleşiyor’

        İleride Arel de seni anlatan bir oyun yaparmış. ‘Babamın Oğlu 2’ mesela...

        Benim 40 yaşında çıktığım Paris Grand Rex Sahnesi’ne, Arel 2 yaşında çıktı ama umarım oyuncu olmaz.

        Niye öyle düşünüyorsun?

        Oyunculuğun ilk 10 yılı çok zor geçiyor.

        Ama herkes oyuncu olmak istiyor ya da bir diziyle olduğunu sanıyor...

        Onlar oyuncu değil, televizyon yıldızı olmak istiyorlar. Ünlülerin hayatları öyle allanıyor pullanıyor ki gerçekleri öyle zannediyorlar. Ben tiyatro oyunculuğu eğitimi aldım, bizim için hayat çok kolay olmadı. İlk 10 yıl gerçekten çok zor. İnsan biriktirdikçe zenginleşiyor yani deneyimleriyle, acılarıyla kıymetli oyuncu oluyor.

        ‘Arel, annesinin besteleriyle mutlu’

        Aylin’e ‘Seni Sana Sen’ diye bir şarkı yapmıştın. Arel için yaptığın bir beste var mı?

        Bir bestemiz var. Aylin’in yaptığı enteresan besteler de var. Aylin’in düşünce yapısı normal insanlardan daha farklı. Çocuk balık yemiyor diye fosforun önemini anlatan bir beste yaptı “Fosforları çok severiz” diye. Süt içmesi için de besteler yapıyor. Arel, annesinin besteleriyle çok mutlu, eşlik ediyor. Aylin’i kandırabilirsem stüdyoya sokup bestelerini kaydetmek ve insanlarla internette paylaşmak istiyorum.

        ‘Allah herkese Aylin gibi eş nasip etsin’

        Aylin, Türkiye’nin en çok güldüğü kadınlardan biri. Birlikte de çok güldüğünüzü biliyorum. Böyle bir yol arkaşına sahip olmak büyük şans, öyle değil mi?

        Gerçekten çok şanslıyım. Allah herkese Aylin gibi eş nasip etsin. Çok eğlenceli. Hayatı kolayından almak önemli bir meziyet. Birbirimize gülerek, güldürerek destek oluyoruz.

        Alper Kul, ‘Hamileyim!’i İstanbul Komedi Festivali’nden sonra da seyirciyle buluşturmayı sürdürecek.

        Alper Kul’un yazdığı bir başka yeni oyun, bu sezon ikincikat tarafından, Eyüp Emre Uçaray’ın rejisiyle sahnelenecek.

        BURÇLAR

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa