'Ali ile Aramızda' bu akşam Bloomberg HT’de başlıyor

"ABD VE KANADA TURNESİ HARİKA GEÇTİ"

'Güldür Güldür Show', ABD ve Kanada turnesindeki gösterileri için salonlara 15 bin kişi topladı.

Habertürk HT Stüdyo'da konuğum olan Ali Sunal ile yeni programı 'Ali ile Aramızda'dan kariyeri adına geride bıraktığı 25 yıl üzerine sohbet ettik. Tabii ki SHOW TV'nin fenomen güldürü programı 'Güldür Güldür Show' hakkında da...

• ‘Güldür Güldür Show’ ile 14 günlük Kuzey Amerika turnesine çıktınız. Turne, nasıl geçti?

Muazzam geçti, 25 kişi gittik. Harika bir seyirciyle karşılaştık. Orada tamamen ‘Güldür Güldür Show’ seven, ülkesini özleyen ve gülmeye çok ihtiyacı olan bir grupla bütün olduk. Bizim şovun bir parçası da seyircidir. Bütün oyunlar, bütün şehirlerde harika geçti. Dolu dolu geçti… İlk ABD ve Kanada turnesi olmasına rağmen ancak bu kadar iyi olabilirdi. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık.

"O AİLE VEFALI ÇIKTI"

• Kanada'dayken “Artık benim Toronto’da bir ailem var” şeklinde paylaşımını gördüm. O paylaşımın hikâyesi nedir?

Oradaki bir arkadaşım, çocuğunun doğum gününü kutlamak istiyordu. Bir doğum günü partisi düzenlemişti ama kimsenin kimseye ulaşamadığı pandemi dönemiydi. Çocuk da ‘Güldür Güldür Show’u çok seviyormuş, “Bir kısa videoyla doğum gününü kutlayabilir misiniz?” diye benden rica etmişlerdi. Ben de arkadaşlardan rica ettim, hepsini çekip “Doğum günün kutlu olsun” mesajını iletmiştik. O aile de bir vefalı çıktı. Toronto’ya geleceğimi öğrenince “Seni ağırlamak, burada beraber olmak isteriz” dediler. Çok ortak arkadaşımız var zaten, acayip samimi olduk. Bu da bir tek herhalde bizim insanımıza özel bir şey. Buradan Toronto’ya gidip bu kadar samimiyet… Sadece iki günde bu samimiyete ulaştık. Selamlar bu arada...

• Yaş günü deyince... Bu arada yaş günün de kutlu olsun. Yaş gününde turnedeydin değil mi?

Evet, 22 Eylül’de Toronto’da sahnedeydim. Annem, kardeşim ve eşim her zamanki gibi duygu yüklü mesajlarla, paylaşımlarla yaş günümü kutladı. Nazlı, çocuklarla birlikte “Uzak olsak da kalplerimiz bir” diye tebrik kartı yollamış. Onunla uğraşmış, teşekkür ediyorum. Kendimi çok değerli hissettim. Bir de sahneye pasta geldi, herkes geldi ve doğum günümü kutladı. ‘Güldür Güldür Show’da bir kere daha ağlamış oldum. Benim ağlamalarım meşhurdur.

"BİR İNSAN DAHA NE İSTER Kİ?"

• Bu sezon ‘Güldür Güldür Show’un 11’inci sezonu… Sen kuruluşundan bu yana ‘Güldür Güldür Show’da yer alıyorsun. Neler hissediyorsun? Hiç eksilmeyen ve her yıl üstüne eklenen bu ilginin alâmeti farikası nedir?

Evet, kurucu üyeyim... Bu bir ekip işi. Bizim ekip çok kalabalık. Sahnedeki oyuncular ve sahne arkasındaki teknik ekiple birlikte son derece uyum içinde çalışıyoruz. Bu çok önemli... Ayrıca seyircilerimizin / izleyicilerimizin eleşterilerine son derece açığız. Düzgün olan yapıcı bütün eleştirileri alıyoruz. Bunun üzerine de çalışmalar yapılıyor. Samimiyiz, kendimiz de eğleniyoruz, kendimiz de gülüyoruz. Çok değerli, cin gibi yazarlar, çok kıvrak oyuncular var. Aynı şekilde pratik ve kıvrak bir sanat ekibi, kostüm ekibi, saç / makyaj ekibi, müthiş bir reji ve bizden daha komik bir yönetmen var. Hepimizden daha komik bir uygulayıcı yapımcımız var. Zaten BKM çatısı altındayız. Bu işi, Türkiye’de yaşatan bir kurum. Olması gereken her şey yan yana geldi. Biraz da çalışa çalışa seyircinin istediği formatı da sonunda elde ettik. Beraber muhabbet ediyoruz, oradan dönüyoruz ve bir skeç oynuyoruz. O skeç, gündemi anlatıyor, bizim dertlerimizi hicvediyor ya da çok komik bir konu bulunuyor ve ona gülmekten yanağımız ağrıyor. Bir insan daha ne ister ki?

• Dediğin gibi halkın içinden yani sokaktan beslenen skeçler olmasının oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.

İnanır mısın, biz çok stok yapmayız. Çünkü çektiğimiz bölüm gündemi kaybederse bir anlamı kalmaz. Seyirci / izleyici bizden onu da bekliyor; sokakta yaşananı da o skeçlerin içinde, en fazla iki hafta geç olsa bile görmek istiyor. Ondan uzaklaşmamak için çok stok çekmiyoruz.

"HERKES BİRBİRİ İÇİN ÇALIŞIYOR"

• Zeki Alasya ile bir röportaj yapmıştım; “Devekuşu Kabare’nin en büyük başarısı nedir?” diye sormuştum. Zeki Ağabey, “Büyük, kalabalık bir ekibi bir arada tutmak. Bu da en başta yüksek egoya sahip olmamakla sağlanır. Tiyatromuzun en büyük başarısı buydu” demişti. Ben sizde de aynı anlaşıyı görüyorum.

Bizi olimpiyat ateşinin taşınması şeklinde düşünebilirsin. O ateşi, bir grup havada tutup hedefe taşıyor. Birileri gidiyor, başkaları geliyor ama o ateş hiç söndürülmeden hedefe ulaştırılıyor. Herkes birbiri için çalışıyor. Şunlar oluyor; skeç geliyor, oyuncu okuyor ve “Bu, bana değil de şu arkadaşımıza daha mı uygun acaba? Bir de o okusun” diyor. Bizde herkes, “Nasıl daha iyi olur?" diye ‘Güldür Güldür Show’u düşünüyor.

"BENİM İÇİN MÜTHİŞ BİR DERSTİ"

• Aklıma ilk çalışman geldi... ‘Propaganda’nın Aksaray'ın Yalman köyündeki setini gayet iyi hatırlıyorum. 1998’den 2023’e... Kariyerinin 25'inci yılı. Neler hissediyorsun?

Evet, 1998 yılı… Daha önce de çalışmalarım oldu ama bu bir sinema filmiydi ve bu kadar profesyonel bir kadroyla ilk işimdi. Ne ara geçti? 25 sene mi olmuş? Orada şey gibiydim; ördek yavrular, yemek bulmaya, yüzmeye hep bir sıra giderler ya… Zaten tam bir ördek yavrusu gibi babamın hep dibinde duruyordum. ‘Propaganda’ benim için müthiş bir dersti. Hem Metin Ağabey ile hem babamla çalışmamın ne kadar kıymetli olduğunu nasıl anlatabilirim ki? Ne kadar anlatsam eksik kalacak. Onların hayat görüşünü, o tatlı sohbetlerle tecrübe etmek şahaneydi. En özel işimin o olduğunu söyleyebilirim.

"25 SENE NE ARA GEÇTİ?"

• 25 yılda katettiğin yol sana ne ifade ediyor? Çalışmaların sana mutlaka yeterli gelmiyordur. Biliyorum ki har zaman daha iyisinin peşinde koşuyorsun...

Evet, aynen öyle… Görmek için örneğin ‘Güldür Güldür Show’a çıkarken yanımda olman lazım. Ölecek gibi oluyorum. Öyle bir heyecan ki o... Ödüm patlıyor. Hâlâ çok heyecanlanıyorum ama Allah’tan seyircilerimiz yardımcı oluyor. 1998’den bu yana, o 25 sene ne ara geçti? Gerçekten insan bilemiyor. İnsanın her yaptığı iş, daha tecrübe oluyor ve ondan sonra yaptığı işlere yansıyor. Zaten öyle olması gerekiyor ama ben çok zirveden başlamışım, onu görüyorum. Çok zirvedeki bir projeden başlamışım.

• O, daha büyük bir sorumluluk ve daha tedirgin edici bir durum değil midir?

"HER ŞEY ONUN SICAKLIĞIYLA BAŞLADI"

• Hayırlısı olsun. Bugün Bloomberg TV’de ‘Ali ile Aramızda’ adlı programa başlıyorsun. Teklif geldiği zaman neler hissettin ve özellikle hangi özellikleri seni etkiledi?

Bir kere, ‘Güldür Güldür Show’ ile aynı medya grubu... Burası artık bizim ailemiz, evimiz gibi… Her şey onun sıcaklığıyla başladı. Ne yalan söyleyeyim, beğenilmek, değer görmek, istenmek güzel şeyler. Açık açık herkes birbirini ne kadar sevdiğini, istediğini konuşunca da böyle bir yola çıktık. Bakalım, inşallah beni buraya layık görenleri pişman etmem, inşallah mutlu ederim. ‘Aramızda’ kısmı şuradan geliyor; programa gelecek konuklarla, babamdan ve aileden kaynaklanan bir samimiyetim var. ‘Güldür Güldür Show’ ile de bu pekişti. Öyle bir zaman geliyor ki insanlar psikoloğuna anlatmayacaklarını orada, 9 kameranın önünde, bin kişilik salonda bana anlatıyor. “Ben şimdi bunu burada neden anlattım?” diyen seyirci gördüm. İnsanlar, bana açılmayı seviyor. Ben de genelde sorularıma, sohbetlere hep “Aramızda şöyle bir şey yaşayan var mı?” Şöyle komik bir anısı olan var mı?” diye başlarım. Yani bizim sohbetler hep aramızdadır. Hatta sohbetlere “Anlat, ne olacak? Burada, aramızda kalacak” diye girerdim. Madem aramızda böyle bir hoşluk var, buyurun o zaman, bunun sohbetini yapalım gibi bir durum oldu.

• ‘Ali ile Aramızda’ programının kariyerine nasıl bir etkisi olmasını umuyorsun?

Muhakkak artısı olacaktır ama ben bu işi, “Kariyerimde nerede yer alır?” diye düşünmüyorum. Ben, merak eden biriyim. Çok merak ederim. "Madem bu kadar merak ediyorum; neyi merak ediyorsam, konuğumu çağırayım ve sorayım" gibi bir durum oldu. Sohbet edeceğiz, özel konular konuşacağız. O konular, insanlara da yayılacak. Kariyeri geçtim, insanlarla biraz güzel sohbet edelim istiyoruz. Çünkü artık yüz yüze sohbet etmiyoruz; WhatsApp’tan görüşüyoruz, ‘dm’ diye bir şey var, oradan yazışıyoruz. İzleyicilerimizin yüz yüze bir sohbetin ne kadar sıcak ne kadar güzel ne kadar daha faydalı ve etkili olduğunu görmesini istiyoruz. Bence sohbet programlarının şu an en büyük misyonu bu.

"HERKESİN BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE YERİ VAR"

• Özellikle gelmesini istediğin birileri var mı? • Meslektaşların dışında başka alanlardaki konuklar olacak mı? Siyasiler, sporcular… Filenin Sultanları’nı çok isteyeceğini düşünüyorum.

Herkesi isterim… Herkese ev sahipliği yapmak isterim. Kim gelirse başımızın üstünde yeri var. Herkes gelsin lütfen. Ne iş yaptığınız önemli değil, renkli enteresan bir insansanız gelin. Filenin Sultanları’nı tabii ki çok isterim. Göğsümüzü çok kabartıyorlar, onları seyrederken çok duygulanıyorum. Bir paylaşımda da bulundum, bu yoğunluklarında inşallah görmüşlerdir. Benim iki kız çocuğum var. Filenin Sultanları, onlara bu ülkede örnek gösterebileceğim kişiler. Başarıları daim olsun... Benim için çok değerli ve çok önemli. Kendi çocuklarım da olduğu için ve onlara örnek gösterecek, bu ülkeden yetişen çocuklar olduğu için benim için çok önemliler. Ayrıca özellikle içlerinde biri var ki… Melissa Vargas, benim hemşehrim, Malatyalı... O yüzden ona da buradan sevgilerimi iletiyorum. Filenin Sultanları, çok özel başarılar elde ediyorlar. Hayranlıkla izliyoruz..

• En çok hangi konuları merak ediyorsun?

Becerebilirsek; tabii ki işleri güçleri, hayatları, aileleri, girebileceğimiz kadar özellerini konuşacağız. "Acaba konuklarımızın hiçbir yerde söylemediği, hiç duymadığımız bir konuları olabilir mi?" diye bakacağız. Oraları merak ediyorum. Çünkü aynı kişi, 10 programa konuk oluyor, aşağı yukarı da konuşulanlar belli. "Acaba hiç konuşmadıkları bir konuyu benimle kurdukları samimiyette yakalayabilir miyiz?" Biz biraz onun derdindeyiz.

"ŞAHANE BİR SOHBETİN DERDİNDEYİZ"

• Herkesin mutlaka bilinmeyen özellikleri vardır…

Bizim nasıl ‘Güldür Güldür Show’da bir filtremiz yoksa gelen konukların da bizden biri, daha samimi, izleyicilerle de daha samimi olmasını istiyoruz. Hep beraber; izleyiciler, konuk ve ben şahane bir sohbet etme derdindeyiz.

• Gerek yayınlanacağı kurumdan gerekse senden dolayı konukların ayrıca bir güven duygusuna sahip olacaktır...

Sosyal medya da elimizin altında olacak. Oradan bazen çok parlak fikirler ve sorular çıkıyor, onları da paylaşırız diye düşünüyorum. Onlardan da cevap alırız. Bu arada evden bizi izleyenler de merak ettikleri soruların cevabını almış olacaklar.

• Ayağına, ağzına sağlık. Başka söylemek istediklerin var mı?

11’inci sezonda, yine aynı heyecanla ve bir de ABD - Kanada turnesi yapmış, yeni dünya görmüş bir ‘Güldür Güldür Show’ geldi. Bunun yanında da ‘Ali ile Aramızda’ programı başlıyor. Benim çok heyecanlandığım bir program olacak. Herkesi benimle paylaşmaya davet ediyorum.